1 Eylül’de öne çıkan talep: Abdullah Öcalan’a özgürlük

VAN – HDP’nin Van’da gerçekleştirdiği 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine katılanlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istediklerini belirtti.  

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) dün Van’da düzenlediği 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine binlerce kişi katıldı. Mitingde verilen mesajlarda, Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve savaş politikalarından vazgeçilmesi çağrısı yapıldı. 

 

TEMEL TALEP TECRİDİN KALDIRILMASI

 

Mitinge katılan Mehmet Yılmaz, taleplerinin barış olduğunu belirtti. Daha fazla kan dökülmesini istemediklerini vurgulayan Yılmaz, “Öcalan’ın halkının arasına katılmasını istiyoruz. Savaşla sorunlar çözülmez” dedi. Öcalan üzerinde sürdürülen tecrite de tepki gösteren Yılmaz, Kürtlerin birlik olması halinde tecridin sonlanacağını ifade etti.

 

Tecridin sistematik bir saldırı olduğunu vurgulayan Hadi Oruk, “Birlik olursa bu tecrit kaldırılabilir. Kürtler birlik olursa bu sorun çözülür” diye konuştu. 

 

BARIŞ TALEBİ

 

Tecride tepki gösteren bir başka yurttaş Şemsettin Kaya, Kürt coğrafyasında yaşanan baskı ve çatışmalara değindi. Kaya, “Dört parça Kürdistan’da yaşanan savaşın temel nedeni Önderlik (Öcalan) üzerindeki tecrittir. Dört parçada katliamlar var. Devletin temel amacı Kürt halkını yok etmek. Bu tecridi kınıyoruz. Kabul etmiyoruz. Dünya ve Türk devleti bir olmuş, Kürt halkını yok etmek üzerinden siyaset yapıyor. Barzani’nin ne hakkı var Kürt halkına yönelik savaşa alet oluyor? Kürt halkı birlik olmalı. Bulunduğu her yerde örgütlü mücadele etmeli. Van’da şehit vermeyen hiçbir aile yok. Artık nereye kadar Kürt halkı parçalı davranacak?” ifadelerini kullandı. 

 

Temel taleplerinin barış olduğunu vurgulayan Züleyha Batuk, “Bize yapılan zülümdür, bunu kabul etmiyoruz. Birlik ve direnişle üzerimizdeki baskılar kalkar. Birlik olmazsak perişan oluruz. Birlik olursak kazanırız. Üzerimizdeki kirli politikaların kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu. 

 

‘DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

 

Öcalan üzerindeki teciridi kınadıklarını belirten Tayyibet Geçkin, Sur’da yaşamını yitiren Hakan Arslan’ın cenazesinin 7 yıl sonra bir torba içerisinde ailesine verilmesine değindi. Geçkin, “Türk devletini kemiklerin kutuda gönderilmesi nedeniyle kınıyorum. Hiçbir zaman davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar bu davadan vazgeçmeyeceğiz” diye kaydeti. 

 

Tecridin kaldırılmasını isteyen Gülizar Göçek ise, şunları söyledi: “Önderliğin üzerindeki tecridin kaldırılması istiyoruz, bu kirli savaşın durmasını istiyoruz. Annelerin ağlamasını istemiyoruz, barış istiyoruz. Nereye kadar kan dökülecek? Kürt halkının birleşip mücadele etmesi gerekiyor.”