Demans hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
AYM kararından belirtildiği üzere Tuğluk’un iki yılı aşkın süredir demans hastalığıyla mücadele ettiği vurgulanan açıklamada, “Hastalığın ilk teşhisinin konulduğu Seka Devlet Hastanesinin ilk raporlarından bugüne, her yeni durum, belge, tıbbi raporlar ve mütalaalarla birlikte her defasında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına infaz ertelemesi için yaptığımız başvurulara ya uzun bir süre yanıt verilmemiş ya da ATK raporları gerekçe gösterilerek taleplerimiz reddedilmiştir” denildi.
TUĞLUK’UN DURUMUNU GÖSTEREN RAPORLAR
Tuğluk’u tek başına hayatını idame ettiremediğini gösteren çok sayıda özel bakım reçeteleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İstanbul Tıp Fakültesi bilimsel mütalaaları, Cezaevi Hükümlü Değerlendirme Dışı Bırakma Kararları gibi çok sayıda belgenin olduğu kaydedilen açıklamada, söz konusu belgelerin ATK tarafından göz ardı edilerek, birbiriyle son derece ciddi çelişkiler barındıran raporların hazırlandığı kaydedildi. Tuğluk’un infaz ertelenmesine yönelik taleplerinin sürekli reddedildiğine değinilen açıklamada, “Demans hastalığının kronik ilerleyici hastalık olduğunu dikkate aldığımızda, bundan 1.5 sene önce ‘cezaevinde tek başına yaşamımı idame ettiremeyeceğini’ belirten Kocaeli Tıp Fakültesi adli tıp kurulunun raporundan bugüne hastalığın daha da ağırlaştığı, üzeri örtülemez bir gerçekliktir” ifadelerine yer verildi.
KARARDAKİ ÇELİŞKİLİ İFADELER
AYM’nin kararında “…Adli Tıp Kurumu’nun ilgili ihtisas ve üst ihtisas kurullarının başvurucu hakkındaki tıbbi belge ve kayıtları inceleyerek yaptıkları değerlendirmelerde, tutarlı olarak, başvurucunun yaşamını yalnız idame ettirebileceği ve hastalığı nedeniyle infaz ertelemesi gerekmediği belirtilmiştir” denildiği hatırlatılan açıklamada, infaz ertelenmesi ve tahliye taleplerinin reddedildiği aktarıldı. Aynı kararda, “…Buna karşılık başvurucu hakkında düzenlenen tıbbi raporlar bir bütün halinde incelendiğinde başvurucunun maruz kaldığı nörolojik rahatsızlığın zamanla ilerleyebileceği ve devam eden süreçte bir başkasının yardımı olmadan zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamaz ve dolayısıyla ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez bir duruma gelebileceği ihtimali gözden uzak tutulmamalıdır” denilerek çelişkili bir ifadeyle sağlık hakkına dair tedbir kararının verildiği belirtildi.
‘AYM İTİRAF ETTİ’
Kararda, “Tedbir kararı kapsamında başvurucunun tedavisine devam edilmesinin yanı sıra, nöroloji ve psikiyatri polikliniklerinde düzenli bir şekilde muayenesinin sağlanmasına, hastalığının seyri ve ilerleme durumuna göre belirli aralıklarla cezasının infazının ertelenmesi ve tahliyesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesine” şeklinde tedbir taleplerinin reddine dair değerlendirmesinin tam zıddı bir ifadenin de yer aldığı belirtilen açıklamada, “Öyle anlaşılıyor ki AYM, önüne sunulan dosyada Sayın Tuğluk’un sağlık durumunun geldiği aşamayı gösteren çok sayıda belgeyi göz ardı edemeyerek gitgide daha ağır bir tabloya sahip olacağının ve tek başına hayatını sürdüremez duruma geleceğinin itirafını yaparken, insan hakları mekanizmalarının köklü içtihadının zorunlu kıldığı kararı ise vermekten imtina etmiştir. AYM, kararda Tuğluk’un toplam 99 defa muayene edildiğini tespit ederken, ilgili süreci tekrar Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı ile ATK ‘ya teslim etmiştir” denildi.
‘ÖLÜMLERE SEYİRCİ KALMAK’
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Gülay Çetin Türkiye kararının hatırlatıldığı açıklamada, “Gülay Çetin kararından da görüleceği üzere, ATK’nın konuyla ilgili tek uzman kurul olarak görülmesi hatalı bir yaklaşımdır ve sonuç açacağı durumlar işkence ve kötü muamele uygulamalarıdır. Kaldı ki ATK’nın on yıllardır politik hasta mahpuslarla ilgili verdiği hukuka, bilime ve etiğe aykırı raporlar sebebiyle yol açtığı ölümlerle ilgili bir sicili vardır ve maalesef bu sicil, ölümlere seyirci kalmak şeklinde özetlenebilir” ifadeleri yer aldı.
SAVCILIĞA TEKRAR BAŞVURULACAK
AYM kararı sebebiyle kararın muhatabı olan Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir kez daha başvuru yaparak, Tuğluk’un infaz ertelenmesini ve ivedilikle tahliyesini bir kez daha talep edeceklerini duyuran avukatlar, açıklamada “Buna bağlı olarak Tuğluk, önümüzdeki günlerde tekrar ATK muayenelerinden geçirilecek ve bir kez daha ‘cezaevinde tek başına hayatını idame edip edemediğine dair’ bir değerlendirme yapılacaktır. Bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, beklentimiz, bilimin, hukukun, vicdanın gerektirdiği objektiflikte bir rapor hazırlanmasıdır. Unutmayalım ki, hukuk ve tarih önünde, altına imza attığımız her metinden sadece ve sadece kendimiz sorumluyuz” vurgusu yapıldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***