Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Taliban Afganistan’da bugünü resmi tatil ilan etti, eski cumhurbaşkanları Gani ve Karzai ABD’yi eleştirdi

Taliban Afganistan'da bugünü resmi tatil ilan etti, eski cumhurbaşkanları Gani ve Karzai ABD'yi eleştirdi


Bugün Taliban’ın Afganistan’da yeniden kontrolü ele almasının birinci yılı. Taliban yönetimi bugünü resmi tatil ilan etti. Ülkenin eski cumhurbaşkanları Hamid Karzai ve Eşref Gani ise askerlerini Afganistan’dan çekme kararı nedeniyle ABD’yi eleştirdi

Afganistan’ın başkenti Kabil’in en büyük meydanına, beyaz ve siyah Taliban bayrakları dikildi.

 

Bayrakların bazıları “Allah’ın lütfuyla Amerika’yı yendik” yazan bir duvar resminin karşısında dalgalanıyor.

 

Duvar resmi, geçen yıl, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesi sonrası yapılmıştı. Daha önce bu duvarlarda Afganistan’daki yaşamı betimleyen daha renkli resimler yer alıyordu.

 

Meydanı çevreleyen yolun kenarında büyüklü küçüklü Taliban bayrakları satan tezgahlar var ve Taliban savaşçılarıyla dolu arabaların bayrak satın almak için durduklarını, bayrakları arabalarının arka camlarına örttüklerini görmek mümkün.

 

Bazı bölgelerde, Taliban üyelerinin resmi tatilin uygulandığından emin olmak için pazarlarda dolaşıp açık olan dükkanları kapattığına dair haberler var.

 

ABD güçlerinin ülkeden çekilmesinin ardından Taliban geçen yıl sadece 10 gün içinde Afganistan’ın dört bir yanında ilerlemiş kentlerin ve kasabaların kontrolünü ele geçirmişti.

 

15 Ağustos’ta ise başkent Kabil’i de ele geçirerek 20 yıl sonra Afganistan’da yeniden kontrolü sağlamıştı.

 

Gani: Hiç korkmadım, en son ben ayrıldım

 

Amerikan ve Alman medyasına ayrı ayrı konuşan Afganistan’ın eski cumhurbaşkanları Eşref Gani ve Hamid Karzai, ABD birliklerinin geçen yılın başlarında ülkeden çekilmesini eleştirdi.

 

2014’ten Taliban’ın iktidarı ele geçirmesine kadar Afganistan’ın cumhurbaşkanı olan Gani, isyancıların kuşatması altındaki Kabil’den kaçtığı için ağır bir şekilde eleştirilmişti. Ancak CNN’e verdiği röportajda bu kararını savundu ve savunma bakanının şehrin artık savunulamayacağını söylediğini aktardı.

 

Gani, 1986’dan 1992’ye kadar görevde olan eski cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah’a atıfta bulunarak, “Taliban ve destekçilerine bir Afgan cumhurbaşkanını bir kez daha aşağılama zevkini yaşatmak istemediğim için ayrıldım” dedi.

 

Necibullah; Taliban 1996’da Kabil’i ele geçirdiğinde yakalanmış, işkence görmüş ve öldürülmüştü.

 

73 yaşındaki Gani ise ısrarla, “Hiç korkmadım. En son ben ayrıldım” dedi.

 

Gani, Afganistan’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kendisi için artık güvenli olmadığını da söyledi. Saraydaki aşçılarından birine kendisini zehirlemesi için 100 bin dolar teklif edildiğini iddia etti.

 

Birleşik Arap Emirlikleri’nde sürgünde yaşayan Gani, hükümetinin Batı’dan yeterince destek göremeyişini eleştirdi. ABD tarafından “ihanete uğramış” hissedip hissetmediği sorusuna ise şu yanıtı verdi:

 

“Bu tür kelimeler kullanmam. Suçlama ya da ihanet duygusuna kapılma lüksüm yok. Süper güçler, büyük güçler, ulusal çıkarlarına göre karar verirler. Umuyorum ki, bunların sonuçlarını düşünmüşlerdir.”

 

Gani ayrıca başkanlık sarayında yağmalanan 5 milyon doların yanında Ulusal Güvenlik Müdürlüğü’ndeki bir kasadan on milyonlarca dolar alıp kaçtığı iddialarını da reddetti, “Bu bir dezenformasyon kampanyasının parçası. Araştırdılar ve hiçbir şey bulamadılar” dedi.

 

Hamid Karzai: Pakistan, Taliban’ı destekledi

 

Gani’den önce Afganistan Cumhurbaşkanı olan Hamid Karzai de Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) yaptığı ABD’nin ülkeden çekilmesini kınadı ve bu kararı “utanç verici” olarak nitelendirdi.

 

2014’e kadar iki dönem görev yapan Karzai, Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden bu yana Kabil’deydi. Bazı medya kuruluşları Karzai’nin rejimin tutsağı olduğu yönünde iddialar ortaya atmıştı ancak Karzai bunları reddetti.

 

Karzai, komşu ülke Pakistan’da bazı çevrelerin Taliban’ın yönetimi ele geçirmesini desteklediğini öne sürdü. Bu, eski Afgan güvenlik yetkililerinin uzun süredir şüphelendiği bir iddia olmuştu.

 

Karzai, “Pakistan’ın eski başbakanı Imran Khan’ın İslamabad’da bazı Müslüman ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla konuştuğunu, Afgan kızlarının okula gitmemesini haklı çıkarmaya çalıştığını söyledi.

 

Karzai, “Kız çocuklarının eğitimsizliği, toplumun en az yarısının eğitimsiz olması anlamına geliyor. Bu oldukça zayıflamış ve yoksun bırakılmış bir Afganistan demek. Dolayısıyla Pakistan’ın bunu desteklemesi için başka bir sebep olamaz” dedi.

 

Imran Khan, daha önce Taliban’ın müttefiki olduğunu reddetmişti ancak ABD de dahil olmak üzere birçok ülke tarafından rejimi desteklemekle suçlandı.

 

32 STK’dan Afganistan’daki insani krizden çıkış için yol haritası çağrısı

 

Taliban’ın birinci yılı, gittikçe kötüleşen insani bir krizin gölgesinde kutlanıyor. Bununla birlikte Amerikan güçlerinin bölgeden çekilmesinden bu yana kadınların ve kız çocuklarının ortaokula gitmesinin yasaklanması kadın haklarıyla ilgili endişelere neden oluyor.

 

Bu, Batı’nın Afganistan’a karşı finansal yaptırımlarını kaldırmamasının gerekçelerin biri olarak gösteriliyor.

 

Avrupa Birliği, Taliban’dan hükümetini daha katılımcı bir hale getirmesini, kadınların ve kız çocuklarının eğitim yasağını kaldırmasını, Afganistan Merkez Bankası’nın yönetimini bağımsız hale getirmesini istedi.

 

32 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) tarafından yapılan bir çağrıya göre ise bu şartlar sağlanmadan Afganistan’a karşı yaptırımların kaldırılmaması ülkede yaşayan milyonlarca kişiyi derinleşen bir yoksulluğa sürüklüyor.

 

STK’lar Taliban ile yaşanan ideolojik çatışmadan bağımsız olarak Afganistan Merkez Bankası’nın temel işlevlerinin restorasyonu ve başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere yurt dışında dondurulan Afganistan varlıklarının serbest bırakılmasını sağlayacak net bir yol haritası çağrısında bulunuyorlar.

 

STK’lar Polonya’da el konulan Afgan banknotlarının ödenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

 

Kuruluşlar çocukların kırılganlığına dikkat çekiyor ve çoğunluğu kız 4 milyondan fazla çocuğun Afganistan’da okula gitmediğinin altını çiziyor. Ülkede 1,1 milyondan fazla çocuk işçinin olduğu tahmin ediliyor. Ailelerin çocuklarını satarak hayatta kalmaya çalıştığı belirtiliyor.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version