QSD’den cinayetlerle gündemde olan Hol Kampı’ndaki IŞİD hücrelerine operasyon

Suriye’nin kuzeydoğusundaki El Hol Kampı ciddi bir güvenlik riski oluşturmaya ve kamptaki şiddet düzenli olarak cinayetlere yol açmaya devam ediyor.

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Mart 2019’da IŞİD’in Suriye’deki son kalesini ele geçirdiğinde çok sayıda IŞİD’li ile aileleri kampa alınmıştı.

Yaklaşık 56.000 kişiye ev sahipliği yapan gözaltı kampında sadece bu yıl 14’ü kadın 44 kişi öldürüldü. 

Reuters’ın haberine göre QSD’ye bağlı iç güvenlik güçleri (Asayiş), Rojava’nın Haseke kentinde bulunan kamptaki IŞİD hücrelerini hedef alan yeni bir güvenlik operasyonu başlattı.

Asayiş sözcüsü Ali Hassan “El Hol kampındaki IŞİD hücrelerinin sorumlu olduğu şiddet olaylarının artması sonrası doğan acil ihtiyaçtan dolayı bu operasyonu şu anda başlattık” dedi. 

İLGİLİ HABER Suriye’deki en büyük kamplardan biri olan El Hol’da Covid-19 görüldü Save The Children örgütü Suriye’nin kuzeydoğusunda, 65 bin kişinin tutulduğu El Hol kampında bir kişide Coronavirusü tespit edildiğini açıkladı.

Reuters’a bilgi veren Hassan kurbanların çoğunda işkence izleri olduğunu, susturucu takılı silahlarla öldürülen kurbanların cansız bedenlerinin kanalizasyon borularına saklandığını söyledi. 

Ocak ayında IŞİD’in Sinaa hapishanesini ele geçrimeye yönelik başarısız kalkışmasına atıf yapan Hassan “Geçen seneye göre kamptaki operasyonların temposunda artış var. Özellikle de hapishaneden kaçma girişimleri sırasında ve sonrasında” dedi. Söz konusu hapishane kalkışmasında onlaarca IŞİD üyesinin cezaevinden kaçtığı açıklanmıştı. 

Hassan’a göre kamptaki şiddet olaylarının failleri hala serbest olarak faaliyet gösteren IŞİD üyeleri ile bağlantı kuruyor. 

BM KAMPTAKİ DURUM İÇİN ‘FELAKET’ DEMİŞTİ 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği de Haziran ayındaki açıklamasında kamptaki durumu  “felaket” diye nitelemiş ve “kadınlar ve kız çocuklarını saldırılardan korumak için ek güvenli alanlar oluşturulması gerektiğini” duyurmuştu. 

Komiserlik insani yardımların yağmalandığını ve güvenlik riskleri nedeniyle tekrar eden kısıtlamaların yardım görevlilerinin ihtiyaç sahibi kişilere ulaşmasını engellediğini de açıklamıştı.