Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Konut ve otomobil kredilerine ‘enflasyon’ ayarı: Talimat var abi!

Konut ve otomobil kredilerine ‘enflasyon’ ayarı: Talimat var abi!


HABER YORUM | YUSUF DERELİ  

Pandemi sonrası kredi musluklarını açan ve ardından bütün dünyanın artırdığı dönemde ‘politika faizini’ indirerek dolar kurunu/enflasyonu patlatan iktidar şimdi ise tam tersini yapıyor. Bugün sadece şirketler değil, ev ya da otomobil almak isteyen vatandaşların da ‘krediye’ ulaşması neredeyse imkansız. Bu arada, Merkez Bankası verilerine göre ticari kredi faizleri yüzde 29,74 ile Kasım 2018’den bu yana en yüksek seviyeye yükseldi.

Önce TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 28 Temmuz’da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda banka kredilerine ulaşmanın zorlaştığını yazmıştı. Konuyla ilgili şikayetlerin arttığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Firmaların kredi talepleri karşılanmıyor veya çok yüksek maliyetler çıkarılıyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Önceki gün ise Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun da kataldığı İstanbul Sanayi Odası’nın toplantısında konu gündeme geldi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, ‘ucuz’ krediye ulaşmakta zorlandıklarını en yetkili ismin yüzüne söyledi. Bankaların yüzde 40’la ticari kredi verdiğini belirtti.

SANAYİCİ UYGUN KREDİ BULAMAZSA, ÇARKLAR NASIL DÖNECEK?

Bir başka Gökhan Turan ise TCMB tarafından yüzde 14 faizle fonlanan bankaların, kendilerine yüzde 45-50 faizle kredi verdiğini aktardı. Bunun üzerine Kavcıoğlu, o tarihi cevabı verdi: “Alma abi alma!”

Peki sanayici uygun kredi alamazsa, çarkları nasıl döndürecek?

Şahap Kavcıoğlu ne söylediğinin farkında bile değil. Şirketlerin bankalardan yüzde 40-45 faizle kredi alması ‘batması’ anlamına geliyor. Hiç bir işletme bu kadar yüksek maliyetle kredi kullanıp ayakta kalamaz. Eğer bir şirket bu faiz oranıyla kredi kullanmaya ‘razı’ oluyorsa zaten ‘batmış’ ya da çok yakın zamanda batacak demektir!

BANKALARA ‘KREDİ VERMEYİN’ TALİMATI

Türkiye’de an itibariyle sadece sanayiciler değil bireysel tüketicilerin de krediye ulaşmaları neredeyse imkansız hale geldi. Konut veya otomobil kredisi almak çok zor. Bankalar, ‘samimi’ oldukları müşterilerine, ‘talimat geldiğini ve kredi veremeyeceklerini’ açık açık söylüyor.

Bazı özel bankalar ise kredi vermemek için yıllık faiz oranlarını yüzde 40’a kadar çıkarmış durumda. Türkiye’den bir arkadaşım kamu bankalarına otomobil kredisi için başvurdu. Tamamı reddetti. Özel bir banka ise otomobilin bedelinin yüzde 40’ı kadar kredi verebileceğini ancak faiz oranının aylık yüzde 3 olduğunu açıkladı. Korkunç bir rakam!

KREDİ MUSLUKLARI NEDEN KISILDI?

Pandemi başlangıcında kredi musluklarını açan iktidar, ne oldu da şimdi tam tersi adımlar atıyor?

Şahap Kavcıoğlu’nun İSO toplantısındaki açıklamalarını okuyunca bu tavır değişikliğinin temel sebebinin ‘hiper enflasyon’ korkusu olduğunu anlıyorsunuz. Kavcıoğlu, “Krediyi çekip döviz alırsanız, araba alırsanız nasıl enflasyonla mücadele edeceğiz?” diyor.

Görüldüğü gibi, kredi musluklarının neredeyse tamamen kısılmasının temel nedeni enflasyonla mücadele… Zira yıllık enflasyon TÜİK’in verilerine göre bile yüzde 78,62! Kaldı ki gerçek oranın bunun çok çok üzerinde olduğu biliniyor. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu ENAG’a göre bu oran yüzde 175,5. Bu oranın yüzde 200 olması ‘hiperenflasyon’ anlamına geliyor.

Söz konusu adımın bir diğer sebebi ise ithalatı dizginlemek. Zira döviz rezervleri sınırlı. MB’nın swaplar hariç net rezervi – 55 milyar dolar civarında. 6 aylık dış ticaret açığı 51,4 milyar dolara çıktı. 12 aylık cari açık 24,9 milyar dolar! İktidar kuru, kontrol altına alıp bu sayede ‘enflasyonu’ da dizginlemek istiyor…

ARTIK ÇOK GEÇ!

Erdoğan rejiminin attığı her adım mevcut sorunlara yenilerini eklemekten başka bir işe yaramıyor! Bu da yaramayacak… Sanayiciler ucuz kredi bulamazsa batacak.

Son iki yılda ekonomi konusunda atılan adımlar tam bir basiretsizlik örneği… Muhtemelen ilerleyen yıllarda ders kitaplarında anlatılacak…

Önce kredi musluklarını sonuna kadar açıp, bol keseden kredi dağıttılar. Bu nedenle ev ve otomobil fiyatları kanatlandı. Net rakam vereyim; İstanbul’da tam 1 yıl önce 500-550 bin TL’ye satılan 2+1 (90 m2) evler bugün 1,8 milyon lira!

Şimdi ise ‘kredi’ yok diyorlar.

İyi ama o evlerin fiyatı hala 1,5-2 milyon lira, yani düşmüyor ve düşmeyecek. Şimdi iktidar geçtiğimiz yıllarda ‘bol’ keseden, kontrolsüzce ucuz kredi dağıtmakla iyi mi yapmış oldu?

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version