Ekonomideki kötü gidişat ve artan hayat pahalılığı nedeniyle gündeme gelen konulardan biri de Türkiye’deki sığınmacılara yönelik politikalar.
Muhalefet, iktidarın ‘açık kapı politikası’ nedeniyle Türkiye’ye kontrolsüz akın olduğu ve demografik yapının değişebileceği endişesini dile getiriyor.
Hatta seçimlerde oy kullanmak üzere sığınmacılara vatandaşlık dağıtıldığı öne sürülüyor.
Sözcü’den Ruhat Mengi’ye konuşan Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: ”Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde de yok, her bir seçmeni, ilk kez sandığa gidip oy kullanacak seçmenleri de biliyoruz, evlerini, adreslerini de biliyoruz, doğum yerlerine de bakıyoruz. Suriye doğumlu, Afganistan doğumlu, hepsine bakıyoruz, dolayısıyla kimlere vatandaşlık verildiğini de oradan çıkarabiliyoruz. Şu anda öyle bir tehlike görünmüyor, veriler var, kaç yabancının oy kullanacağını biliyoruz, 400-500 bin kişi gibi yüksek bir rakam yok, öyle bir rakam geldiğinde onu hemen kamuoyuyla paylaşırız zaten. O konuda çok duyarlıyız.”
Kılıçdaroğlu, ‘altılı masa’nın 24 Ağustos’ta toplanacağını bildirdi: ”Bu sefer Temel Bey’in ev sahipliğinde toplanacağız. Ama şunu söyleyeyim; ben çalışıyorum, Meral Hanım çalışıyor, Davutoğlu çalışıyor, Ali Babacan çalışıyor, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda genel başkan yardımcıları çalışıyor, Anayasa değişiklikleri, iç tüzükler, neler yapılacak, bunlar çalışılıyor zaten. ‘Altılı masa’ sürekli ve samimi bir çalışma içerisinde.”
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun sanayicileri ‘stokçulukla’ suçlamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu iş dünyasına ‘fişleme yapıyoruz’ denilerek gözdağı verildiğini söyledi: ”Bir devleti, bir kişinin iradesine bağlarsanız o devletin sonu felakettir. Niye devletin kurumları vardır, siyaset geçicidir, siyasetçiler geçicidir ama devletin kurumları bakidir. Siz devletin kurumlarını çürütürseniz, devletin kurumları karar alamaz noktaya gelirse yanlışların da sonu gelmez. Merkez Bankası Başkanı ortalıkta geziyor değil mi, ne diye geziyor? Sanayicilere diyor ki; siz stokçuluk yapıyorsunuz, stokun ve stokçuluğun ne anlama geldiğini bilmiyor bu kişi. Her sanayici belli bir stoku tutmak zorundadır zaten, ayrıca gözdağı veriyor ki fişlemek için, ‘kimin ne kadar para çektiğinin, dolar aldığının listesini ben açıklayayım mı’ diyor. Bu ne demektir; ‘Bakın fişleme yapıyoruz’ demektir, gözdağı vermektir ve bunlar devleti yönetiyorlar.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***