CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’in kapanmasının ardından Salı Toplantıları’nın ilkini Erzurum’da gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu, “Beşli çetelerin bir köprüsüne 35 milyar dolar garanti veriyorlar. Ben o paraların tamamını söke söke alacağım. Öyle Londra’daki mahkemelere gidecekler… Mahkemeyi ister Londra’ya ister Papua Yeni Gine’ye ister Japonya’ya götür ben o paraları söke söke alacağım. Beşli çete aracı koyuyor ‘Bizimle görüşür mü?’ diye. Yemezler efendim, görüşmem. dedi.
Kılıçdaroğlu, “TBMM tatile girdi ama ülkenin dertleri devam ediyor. Biz Meclis tatile girdi, oturalım Türkiye’nin sorunlarını seyredelim düşüncemiz yok. Karar aldık. Bir şey yapmamız lazım. Nereden başlayalım? Hepimizin aklına bir tek kent geldi. Erzurum’dan başlayalım. Bir dönem bölgenin Paris’i olarak adlandırılıyordu. Peki bu kadim şehrimiz Milli Kurtuluş Savaşımızın odak ve başlangıç noktasıydı.” diye konuştu.
“Erzurumlularla helalleşmeye geldik”
Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
“Erzurum’da neden bir tek milletvekili bile uzun süredir CHP’den çıkmadı? Bu işin kabahati CHP’lilerde. İğneyi önce kendimize batıracağız. Gelmedik, sofranıza oturmadık, Ankara’da nutuklar attık. Erzurumlu niye bize oy versin?. Erzurumlularla helalleşmeye geldik.
“Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kişiye teslim edilmedi”
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kişiye teslim edilmedi. Bir kişiye bir devletin teslim edilmesi o devlet için felakettir. Örnek; hepimiz Çanakkale Savaşı’ndan söz ederiz, Çanakkale’nin her karışında binlerce şehidimizin kanı var. Yedi düvele karşı mücadele ettik. Çanakkale’yi bu ülkenin vatandaşları geçilmez kıldı. Bir kişi çıktı dedi ki, o gemileri serbest bırakın gelsinler dedi.
O Çanakkale’den düşman askerleri Dolmabahçe Sarayı’nın önünde demirlediler. Hani biz Çanakkale Savaşı’nı vermiştik. Dönemin padişahını bırakın Çanakkale Savaşı’nı, herkes gelsin, dedi.
“Gün olacak hepsi gelecek”
Parlamento daha dün toplandı. Olağanüstü toplantıya çağırdık sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek için. Sağlıkta şiddeti nasıl engelleriz diye. Gelmediler, katılmadılar. Niye gelmiyorsunuz? Çözüm adresi TBMM. Niye gelmiyorsun o zaman? Gün olacak hepsi gelecekler, gün olacak o Meclis’in önündeki bayrak kayıtsız şartsız hâkimiyetin millette olduğunu çok güçlü bir şekilde seslendirecek. Bunu Millet İttifakı olarak yapacağız
Sorunlar yumağıyla karşı karşıyayız. Bütün komşularımızla kavgalıyız. Ömrü savaş meydanlarında geçen bir kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk barışın ne kadar değerli olduğunu görmüş.
“Suriyelileri kendi ülkelerine davulla zurnayla göndereceğiz”
Bütün komşularımızla hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Suriye’de namaz kılacaklardı değil mi, noldu? Onlar Suriye’ye gitmeden 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Resmi rakam 3 milyon 600 bin, sayısını kimse bilmiyor, niçin kardeşim? Onları kendi ülkelerine davulla zurnayla göndereceğiz. Hiç endişeniz olmasın.
PTT’nin taşeron işçilerine: Sizin kadrolarınızı ben vereceğim!
Her gün yeni bir sorunla karşılaşıyoruz. PTT’nin 14 bin taşeron işçisi var. Örgütlenmelerini ben istedim ve kadrolarını aldılar. 150 bin daha taşeron işçi var, Erzurum’dan söz veriyorum: Sizin kadrolarınızı ben vereceğim!
30 Eylül 2017, devleti yöneten kişi televizyonda konuşuyor. ‘Erzurum neden ülkemizin ilk 10 şehrine girmez’ diyor. Erzurum bu bölgenin en kalkınmış, 1957’den bu yana üniversitesi olan bir kent olarak bilinirdi. Tarımın, hayvancılığın başkenti olarak bilinirdi.
Erzurum, 81 il içinde 62. sırada. Bu benim içimi acıtıyor. Niye biliyor musunuz? Bu bölgenin büyüme potansiyeli en yüksek olan kentinin sürekli kan kaybetmesi. Erzurum’da yaşayandan çok daha fazla Erzurumlu, Erzurum’un dışında yaşıyor İnterneti olmayan binlerce çocuk var. Erzurum kişi başı gelirde sürekli kan kaybediyor. Sadece Erzurum’da 141 bin 955 vatandaşın günlük 47 liradan az. Çünkü sosyal güvenlik primlerini ödeyemiyorlar.
Şeker fabrikanız vardı özelleştirildi. 34 yıl sonra Türkiye şeker ithal etmek zorunda kaldı. Niye nüfus azalır? İnsanlar Erzurum’da iş bulamadıkları için. Büyük kentlerin varoşlarına gidiyorlar. Tarıma dayalı meralar… Sanayi gelişmemiş. Meralar hayvan sesine hasret kaldı, et Balıkesir’den geliyor demiş Erzurumlu bir gazeteci.
“Ceplerini dolduruyorlar, ceplerin tamamını dikeceğim”
Tarlada çalışan, sahada çalışan bütün Erzurumlu kardeşlerimin dinlemesini isterim. Allah nasip ederse iktidara geldiğimizde göreceksiniz çiftçilerin tarım kredi kooperatiflerinden veya bankalardan çektikleri kredilerin faizlerini ilk bir ayda sıfırlayacağız. Yulaftan, mısıra kadar dışardan getiriyorlar. Türkiye’de toprak mı yok ya, çiftçi mi, üreten mi yok? Dışarıdan komisyonlu alıyorlar. Ceplerini dolduruyorlar. O ceplerin tamamını dikeceğim.
Köylerde ziraat mühendisi, veterineri de olacak. Bunların tamamı kamu görevlisi olacak. Öğretmen çocuklarımıza, bunlar da çiftçimize hizmet edecek. Kırsalda çalışan kadınlar ve gençler, kırsalda çalıştıkları sürece sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek.
Türkiye’de toprak büyüklüğü açısından 9. il. Özel Ekonomi Bölgesi olarak ilan edilmesi lazım. Tarım ve Hayvancılık Uluslararası Borsası Erzurum’da kurulacak.
‘Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu kadar meselesi varken gittin yerel soruna değindin’ diyecekler. Eğer büyüyeceksek hep beraber büyüyeceğiz. Sadece İstanbul değil. Erzurum, Kars, Van da büyüyecek. Onlar gibi değil bu Bay Kemal.
“Mahkemeyi ister Londra’ya ister Papua Yeni Gine’ye ister Japonya’ya götür ben o paraları söke söke alacağım”
Beşli çetelerin bir köprüsüne 35 milyar dolar garanti veriyorlar. Ben o paraların tamamını söke söke alacağım. Öyle Londra’daki mahkemelere gidecekler… Mahkemeyi ister Londra’ya ister Papua Yeni Gine’ye ister Japonya’ya götür ben o paraları söke söke alacağım.
“Beşli çeteye aracı koyuyorlar acaba Bay Kemal görüşür mü, yemezler efendim görüşmem”
Bunlar beşli çeteye hizmet ediyor. Bu kardeşiniz ise halka hizmet edecek. Beşli çeteye aracı koyuyorlar acaba Bay Kemal görüşür mü, yemezler efendim görüşmem. Ben milletimle, halkımla görüşürüm.
Sizin meşhur bir barajınız vardı. 13-14 senedir yapamadılar. Yapamazlar, bunlar beşli çeteye hizmet ediyorlar. Beşli çete aracı koyuyor ‘Bizimle görüşür mü?’ diye. Yemezler efendim, görüşmem.
Haksızlık yapanların burnundan fitil fitil getireceğim. Hiç endişe etmeyin.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***