Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Eğitim-Sen Üyelerine Anadil Cezası


DİYARBAKIR – Eğitim-Sen’in 21 Şubat “Uluslararası Ana Dil Günü” nedeniyle düzenlediği, anadilin önemi hakkında ders etkinliği, Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü olarak kabul edilmedi. Karara tepki gösteren Eğitim-Sen üyeleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlanıyor.

Eğitim-Sen 2016 yılında 21 Şubat Uluslararası Ana Dil Günü nedeniyle şubelerin belirleyeceği biçimde ders işlenmesi kararı aldı. Karar uyarınca, müfredatta olmamasına rağmen, Eğitim-Sen üyesi öğretmenler anadillerinde ana dili tarihçesi anlatarak, bunu sınıf defterine işledi.

Eyleme katılan Türkiye genelindeki onlarca öğretmen hakkında soruşturma açıldı. Bazı soruşturmalar cezaya gerek duyulmadan kapatılırken, 200’ü aşkın öğretmene kınama ve maaş kesme cezası verildi.

Bunun üzerine öğretmenler cezaların iptali için İdare Mahkemelerine dava açtı. Davalar önce öğretmenlerin lehine sonuçlansa da yapılan itirazlar üzerine davalar reddedildi.

İdare mahkemelerinin ret kararlarından sonra öğretmenler, sendika yönetimi ile birlikte “Sendika tarafından alınan karar doğrultusunda gerçekleştirilen etkinlik nedeniyle uygulanan disiplin cezasının ifade hürriyeti ve sendika hakkı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği” iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Mahkeme öğretmenler açısında ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Ancak mahkeme sendika için aynı düşüncede değildi. AYM, sendika açısından ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğini belirterek, şu kararları verdi: “Başvurucu Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası yönünden başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine oybirliğiyle karar verildi.”

“AİHM’e gideceğiz”

Eğitim-Sen yönetimi karara basın toplantısıyla tepki gösterdi. Sendika yöneticileri basın toplantısını Kürtçe yaptı.

VOA Türkçe’ye konuşan Eğitim-Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Sekreteri Fesih Zirek, kararın hukuksuz olduğu savundu. Zirek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeye hazırlandıklarını belirterek, “İç hukuk tükendiği için bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürme gibi refleksimiz gelişecektir. Çünkü biz bunu net olarak bir haksızlık olarak görüyoruz. Bir yandan seçmeli derslerle başka dillerin önünün açıldığı söylenirken bir yandan en üst perdede Anayasa Mahkemesi’nin deftere yazılmış olan bir kelime, bir cümle üzerinden arkadaşlarımız hakkında kararın vermesini, bir maaş kesimi ya da herhangi bir cezanın verilmesini zul görüyoruz” dedi.

Zirek, karara rağmen anadilde eğitimle ilgili çalışmaları sürdüreceklerini söyledi.

“Karar konjonktüreldir”

Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Eş Başkanı Zülküf Güneş ise kararın konjonktürel olduğunu düşünüyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Güneş, etkinliğin sendikal faaliyet sayılmadığını ifade ederek, “Anayasa Mahkemesi’ne giden dosyalarımız iki yönüyle değerlendiriliyor hem ifade özgürlüğü yönünden hem de sendikal özgürlükler çerçevesinde. İfade özgürlüğü ile ilgili lehimize karar vermiş olmasına rağmen sendikal özgürlükler noktasında aleyhimize karar verildi. Bu kararı bütünen etkileyen bir karara dönüşmüş olmasıdır. Bu karar her ne kadar mahkemelerden verilen bir karar olsa da bugünkü siyasi konjonktürel baktığımızda yasakçı bir anlayışın mahkemelere yansımasını görüyoruz. Bugün konserlerinin, tiyatro etkinliğinin, Kürtçe bir söyleşinin çok rahatlıkla basit gerekçelerle engellendiğini görüyoruz. Bunların tamamı hakim var olan siyasi konjonktürün parçasıdır” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi 26 dosya için karar verirken, halen incelemeyi bekleyen, aynı konuyla ilgili, onlarca doysa bulunuyor.

Exit mobile version