Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Demirtaş: HDP iğneyi kendine batırıyor; bu Türkiye’nin partisi olmayacağız

Demirtaş: HDP iğneyi kendine batırıyor; bu Türkiye’nin partisi olmayacağız


Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halen tutulmakta olduğu Edirne Cezaevi’nden Diken için kaleme aldığı yazıda ‘Türkiye Partisi’ tartışmalarını değerlendirdi. “Karadeniz’in fındığından Ege’nin üzümüne, İstanbul’un trafik sorunundan Akdeniz’in turizm sorununa kadar, emeklinin maaşından öğrencinin barınma sorununa kadar, her konuda siyaset yaparak çözüm üreten partilere Türkiye partisi denir.” diyen Demirtaş, “Böyle mi gerçekten? Gelin, duruma bakalım ve takdiri size bırakayım.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de belediyelerden Saray’a, kamu şirketlerinden bakanlıklara kadar her yerde halkın parasını milyon dolarlarla cebe indirerek devleti soyup soğana çevirenlere rahat rahat “Türkiye partisi” deniildiğini belirten Demirtaş, “Türkiye’nin bütün kaynaklarını, taşını toprağını bazen Batılı şirketlere, yeri geldiğinde Arap sermayesine peşkeş çekenlere “Türkiye partisi” denebiliyor. Hem de ‘en Türkiye partisi.’” dedi.

Sözlerine, “İşte biz bu Türkiye’nin partisi değiliz, olmayacağız. Bu nedenle üçüncü yol diyoruz kendimize.” ifadeleriyle devam eden Demirtaş, yazısını şöyle tamamladı:

“Bizim hedefimizdeki Türkiye’de tüm ezilenler, halklar, inançlar, kimlikler, emekçiler, kadınlar devletin gerçek sahibidirler. Devlet halkın efendisi, gardiyanı, işkencecisi, hırsızı değil, hizmetkarıdır. Tek dilin, tek kimliğin değil, her eşit yurttaşın devletidir.

Bir değil iki Türkiye var.

İlki ırkçıların, soyguncuların, talancıların Türkiye’si.

İkincisiyse halkların, emekçilerin, kadınların Türkiye’si.

Eğer siz birinci Türkiye’nin resmi ideolojisine uymayı, günahlarına ortak olmayı kabul etmiyorsanız Türkiye’nin her yerinde de olsanız, Türkiye’nin tüm sorunlarına çözüm de üretseniz, birileri size asla “Türkiye partisi” demeyecektir.

İkinci yüz yılında Cumhuriyet’i demokratikleştirme iddiasında olan herkesin radikal demokrat çizgiyi içselleştirmesi, Türkiye’nin gerçek ve biricik kurtuluşunun buradan geçtiğini görüp buna göre cesur bir değişime yönelmesi şarttır. Devletin çatlaklarını sıvayla kapatıp üstüne pembe boya çekince onu depreme dayanıklı hale getirmiş olmuyorsunuz.

Biz ikinci Türkiye’yi, Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında inşa etmeye çalışan ve bu Türkiye’nin partisi olmaya gayret eden bir siyasi hareketiz. Bizi başka Türkiye partileriyle karıştırmayın sakın.

Biz kim miyiz? Tabii ki Halkların Demokratik Partisi, HDP’den söz ediyorum. Her türlü baskıya rağmen halkın desteğiyle dimdik ayakta olan, iğneyi kendisine batırma olgunluğuna sahip HDP’den.

HDP iğneyi kendisine batırıyor, batırmaya devam da edecek. Ama çuvaldızı da hak edenlerden esirgemeyecek elbette.

Herkes HDP’ye iğneyi görüyor da kocaman çuvaldızı kimse görmüyor nedense. Şimdi biraz da çuvaldız zamanı.”

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version