IndustriALL Global Union (IndustriALL Küresel Sanayi İşçileri Sendikası) Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, işçilerin her yerde, “giderek pervasızlaşan anti-demokratik güçlerle karşı karşıya kaldığına” dikkati çekti.

Özkan, bir ülkede asgari ücret ortalama ücret olarak telaffuz edilmeye başlarsa, orada endüstri ilişkileri sisteminin çalıştığını söylemenin mümkün olmayacağını vurgulayarak “Şapkamızı öne koymak ve yeni, etkili bir model geliştirmek durumundayız. Aksi halde, işçiler açısından kötüleşme devam edecek” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet gazetesinden Şehriban Kıraç’ın yönelttiği sorular ve Özkan’ın bunlara verdiği yanıtlardan bazıları şöyle:

– Koronavirüs döneminde dünya genelinde çalışanların büyük kısmı uzaktan çalışmaya geçti. Bu durum ne tür hak gasplarını gündeme getirdi?

Uzaktan çalışma koşulları ayırımcı değil, adil ve şeffaf olmalı. Tüm çalışanlara eşit muamele talep ediyoruz. Uzaktan çalışmanın istihdam statüsünü daha güvencesiz iş sözleşmesi biçimlerine dönüştürmesini kabul edemeyiz. Uzaktan çalışanlar, iş kazaları da dahil olmak üzere sağlık ve güvenlik açısından aynı düzeyde korumadan yararlanmalı. Günük, haftalık, aylık ve yıllık çalışma sürelerine uyulmalı. Uzaktan çalışanların hak ve menfaatlerini korumak için uluslararası bir standart geliştirilmesi için mücadelemiz sürüyor.

– Dünya örnekleriyle karşılaştırdığımızda Türkiye’dekine benzer bir çalışan yoksullaşması sözkonusu mu?

Dünyadaki işgücü 3.3 milyar civarında. Bunun 2 milyarı kayıtdışında çalışıyor. Kayıtiçindeki 1.3 milyar çalışanın ise yalnızca dörtte birinin doğrudan ve sürekli iş akdi var. Bu kabul edilemez. Şimdi de gelir krizinin içerisindeyiz. Bunu etkileyen, tetikleyen, kötüleştiren çok uzun süredir görmediğimiz yüksek bir enflasyon var. Türkiye’nin dünya ortalamasından önemli ölçüde ayrıldığını ve daha derin bir kriz yaşadığını görüyoruz.

Son 20 yıldır, Türkiye üretimi ana ekseni olarak görmedi, gelirin dağılımını bilinçli olarak belirli gruplara aktardı. Enflasyonla birlikte, dünyanın güneyinde ulusal paraların değerini kaybetmesi, enerji fiyatlarının artması ve gıda fiyatlarının adeta uçması gelirdeki erimeyi daha da artırıyor ve artırmaya devam edecek.

‘ŞAPKAMIZI ÖNE KOYMAK, YENİ VE ETKİLİ BİR MODEL GELİŞTİRMEK DURUMUNDAYIZ’

Eğer bir ülkede asgari ücret ortalama ücret olarak telaffuz edilmeye başladı ise orada endüstri ilişkileri sisteminin çalıştığını iddia etmek mümkün olmaz. Şapkamızı öne koymak ve yeni, etkili bir model geliştirmek durumundayız. Aksi halde, işçiler açısından kötüleşme sürecek.

– Türkiye’de çok fazla mülteci de çalıştırılıyor. Mülteci işçiler için neler yapılmalı?

Irkı, dini, milliyeti, cinsiyeti ne olursa olsun, herkesin yaşama ve çalışma hakkı var.

Öncelikle göçmen işçilere uluslararası hukuktan kaynaklanan statü haklarının tanınması gerekiyor. Göçmen işçileri kavramak, kapsamak ve haklarını savunmak sendikaların öncelikli görevi. Türkiye’de sendikaların bu alana daha fazla girmesi ve görünür olması gerekiyor.