Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Sağlık Çalışanları Şiddete Karşı İş Bıraktı


Konya Şehir Hastanesi’nde kardiyoloji uzmanı olarak görev yapan Doktor Ekrem Karakaya’nın silahla vurularak öldürülmesini protesto eden sağlık çalışanları, ülke çapında iş bıraktı. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Üzgünüz, Öfkeliyiz! Sorumlulardan Hesap Soracağız” açıklamasıyla duyurduğu iki günlük iş bırakma kararına, sağlık sektöründeki birçok meslek örgütü de destek verdi.

“Sağlıkta şiddet toplumsal ve politik bir sorun”

İzmir’de sabah saatlerinde farklı hastanelerde iş bırakan doktorlar ve diğer sağlık çalışanları, daha sonra İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Sağlık çalışanları “Bakan istifa”, “Şiddet varsa hizmet yok”, “Şiddete göz yumanlar hesap verecek” sloganları attı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ceylan Özkan’ın okuduğu basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “6 Temmuz 2022 tarihinde Konya Şehir Hastanesi’nde, görev yaptığı esnada hasta yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya’yı kaybetmenin derin üzüntüsü ve aynı zamanda öfkesi içindeyiz. Biz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak; bu şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Sağlıkta şiddetin münferit bir olgu olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu, gerekçeleriyle birlikte tekrar tekrar ifade ettik. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi.”

“Sorumlular arada bir kınamak dışında bir şey yapmıyor”

Dr. Özkan, sorumluların arada bir kınamak dışında bir şey yapmadığını belirterek, “Kınamanın bir işe yaramadığı ve sağlıkta şiddet olgusunun çığırından çıktığının bakanlık da farkında olacak ki; sağlıkta şiddet istatistiklerinin yer aldığı “Beyaz Kod” verileri tüm ısrarlarımıza ve konuya dair dava açmamıza rağmen toplumla paylaşılmamaktadır. Sorumluların bu yaklaşımı bugün yeniden bir cinayetle sonuçlandı. Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış, can güvenliğimizi de ortadan kaldırmıştır. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık emekçilerinin omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizleri hedef haline getirmekte, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmektedir.” dedi.

“Sağlık Bakanı ve sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir”

Sağlıkta şiddetin öngörülebilir ve önlenebilir bir sorun olduğunu vurgulayan Dr. Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenli çalışma alanı sağlamak siyasal iktidarın sorumluluğundadır. Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen yetkililer derhal istifa etmelidir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımız ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede bugün ve yarın ülke genelinde iş bırakıyoruz. Dr. Ekrem Karakaya’nın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”
Basın açıklamasının ardından İzmir Valiliği’ne yürüyüp öldürülen Doktor Ekrem Karakaya’nın fotoğrafını bırakmak isteyen sağlık çalışanlarına polis izin vermedi. Sağlık çalışanları daha sonra Konak Meydanı’nda oturma eylemi yaptı.

Diyarbakır’da sağlık çalışanlarından oturma eylemi

Diyarbakır’daki hastanelerde de sağlık çalışanları grevdeydi. Sağlık çalışanları görev yaptıkları sağlık kurumlarında, Konya’da öldürülen Doktor Ekrem Karakaya için saygı duruşunda bulundu. Öğle saatlerinde ise sağlık meslek örgütleri ve sağlık çalışanlarının örgütlü bulunduğu sendikaların üye ve yöneticileri İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Ellerinde Dr. Karakaya’nın fotoğraflarını taşıyan grup, tepkilerini alkış ve sloganlarla dile getirdi.

Saygı duruşunun ardından ortak açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan okudu. Turan’dan sonra söz alan kurum temsilcileri de saldırıya tepki gösterdi. Konuşmaların ardından sağlık çalışanları bir süre oturma eylemi yaptı.

Doktorlar tedirgin

Eylemin ardından VOA Türkçe’ye konuşan hekimler hem öfkeli hem tedirgin olduklarını söyledi. Hekim-Sen İl Başkanı Dr. Hakim İzol, duygularını şu cümlelerle dile getirdi: “Ruhuma bir çöküntü geldi. Ben hayatımda belki ilk defa hasta olmadığı bir anda gidip uzman arkadaşlarla oturup konuşup, gerçekten ağladım. Nadiren ağlamışımdır hayatımda. Yakınlarımı kaybettiğimde ağlamışımdır. Hekimlik andında bize öğretilen ilk cümlelerden biri şudur; ‘hekimleri kardeşim olarak bileceğim.’ Bugün bir ağabeyimi kaybettim.”

Dr. Evin Avcıkıran hastanelerde korunmaları gerektiğini belirterek, “Çok üzgünüz. Bu duruma geleceği öncesinden belliydi. İnşallah daha kötü günler bizi beklemez. Tedirgin oluyoruz o kadar polis arkadaşımız gelip bizi hastanelerde koruması gerekiyor. Biz şu anda burada meslektaşımızı anmaya gelmişiz” dedi.

Dr. Şerif Demir ise şiddete bir çözüm bulunması çağrısı yaptı. Hekimlerin hayatının risk altında olduğunun savunan Demir, “Bu bir değil, iki değil, üç değil. Aslında bu şiddetin her geçen gün arttığını defalarca sizlerin aracılığıyla da dile getirdik. Sağlıkta şiddetin getirdiği noktada bir çözüm bulunması için defalarca alanlarda olup dile getirmeye çalıştık. Ama bugün, bu koşullarda yaşamımızın her gün tehdit altında olduğu, her gün öldürüldüğümüz bir noktada söylenecek bir şey kalmadı. Bunun bir şekilde çözülmesi gerektiğini herkesin görmesi gerekiyor” diye konuştu.

Aile sağlığı merkezinde çalışan Dr. Ezin Aktaş da tedirgin olduğunu dile getirdi. Mesleğini yapmaktan soğuduğunu ifade eden Aktaş, şunları söyledi: “Çok üzgünüz. Mesleğimizi yapmaktan soğuduk daha fazla şiddet istemiyoruz. Söylenecek hiçbir şey yok, tedirginiz. ASM’de çalışıyoruz. Güvenlik yok. Gerçi hastanelerde güvenlik görevlileri olmasına rağmen eline kolunu sallayarak içeri girebiliyor saldırganlar, katiller. Tabii ki korkuyoruz.”

Exit mobile version