Lozan Anlaşması’nın 99’uncu yıldönümü dolayısıyla 57 siyasi parti ve kurum ile çok sayıda aydın, siyasetçi, sanatçı ve akademisyenin katılımıyla, anlaşmanın imzalandığı Rumine Sarayı’nda düzenlenen konferans sona erdi.
Gün boyu yürütülen tartışmalarda her konuşmacı kendi yaşadığı parçadaki durumu dile getirip Kürtlerin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Daha sonra konferansın sonuç bildirgesi ve Lozan Antlaşması’nın 100. yılında yapılacak eylem ve etkinlikler katılımcıların görüşüne sunuldu.
‘LOZAN ANTLAŞMASI KÜRT SOYKIRIMININ ONANMASIDIR’
Açıklanan sonuç bildirgesinde Lozan Antlaşması’nın ne anlama geldiği ve Kürtler üzerindeki etkisi şöyle ifade edildi: “99 yıl önce Lozan’da uluslararası bir konferans yapıldı ve bunun sonucunda bir anlaşma imzalandı. Bu antlaşmanın sonucunda Kürdistan dört ülke arasında bölündü. Kürt halkının temsilcileri bu konferansta bulunmadı, Kürtlere soru sorulmadı. Ama Kürtlerin ve Kürdistanlıların akıbeti hakkında kararlar alındı ve Kürtler yokmuş gibi değerlendirildi.
Lozan Antlaşması, Kürtlerin soykırımı ve soykırımının uluslararası onayıdır. Aynı zamanda Ermeni ve Asur-Suryani-Keldani halkları da aynı akıbete terk edilmiştir. Lozan Antlaşması sadece Kürtleri öldürme kararı değil, Ferman, Meds Yeghern, Seyfo ve 1915 soykırımlarının da onayıdır.
KÜRTLERİN GÖBEĞİNDE BİR HANÇERDİR
Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Kürdistan’da karanlık bir dönem başladı. Kürt halkı katliamlarla karşı karşıya kaldı ve Kürt halkını ortadan kaldırmak istediler.1925’ten 1938’e kadar Kuzey Kürdistan’da yüz binlerce Kürt öldürüldü ve Kürdistan’ın birçok bölgesi boşaltıldı. Diğer bölgelerde de öldürme, işkence, açlık ve asimilasyon politikaları devam etti. Güney’de Lozan Antlaşması yüz binlerin Enfal’de ve Halepçe’de katledilmesidir. Doğuda Şîno, Mahabad ve Sine’de mücadelenin öncülerinin ve devrimcilerin katledilmesidir. Batıda Amûdê’nin yakılmasıdır. Arap Kemeri, kuzeyde Dersim ve Zîlan katliamları, Diyarbakır cezaevi işkenceleridir. Lozan Antlaşması sonucunda Kuzey, Doğu, Güney ve Batı arasında dikenli teller, kör gözler ve o sınırlarda kesilen el ve ayaklar var. Kısacası Lozan Antlaşması Kürdistan’ın göbeğinde bir hançerdir. Bugün Lozan Antlaşması, Kobanê ve Şengal saldırı, Êzidî insanlarımızın soykırımı, Kerkük, Efrîn ve Serêkaniyê’nin işgali, kolber katliamları, Zap, Avaşîn ve Metîna’da özgürlük savaşçılarına karşı kimyasal silah kullanılmasıdır.
LOZAN’I BİR YÜZYIL DAHA UYGULAMA PLANLARI YAPIYORLAR
Kürt halkı tüm bu zorluklara rağmen Lozan Antlaşması’nın sonuçlarına direnerek günümüze kadar gelmiştir. 1923 ve günümüz koşullarını karşılaştırırsak; 1923’te Kürt halkının gücü zayıf ve kırılgandı, ancak bugün Kürt halkının gücü bölgenin dengesinde etkilidir. Bugün Güney’de federal bir statü, Rojava’da on yıllık fiili bir statü, Kuzey’de ve Doğu’da örgütlü bir özgürlük hareketi ve büyük bir direniş var. Lozan anlaşması imzalandığında Kürtler uluslararası düzeyde tanınmadı. Kürtlerin isimleri ve sesleri duyulamadı. Ama bugün Kürtlerin uluslararası arenada rolü, anlayışı ve dostluğu var. Lozan’daki müzakereler sırasında Türk heyetinde sadece bir Kürt vardı ve o da hain bir Kürt’tü. Ama şimdi aynı salonda Kürtlerin ve Kürdistanlıların temsilcileri bir araya gelip seslerini dünyaya duyurabiliyorlar. Bu duruma rağmen hala özgürlüğe kavuşamadık ve ülkemizin çoğu hala işgalcilerin elinde. Lozan Antlaşması’nı çiğnedik, ancak feshetmedik. 99 yıl sonra bile düşmanlarımız bize karşı soykırım planları yapıyor ve yürütüyor. Lozan Antlaşması’nı bir yüz yıl daha üzerimizde olduğu gibi uygulamak ve elde ettiğimiz kazanımları elimizden almak istiyorlar.
Lozan Sözleşmesi’ne karşı en büyük tepki milli birliğin sağlanmasıdır. Bu anlaşma ülkemizi ve halkımızı bölüyor ve bizi birbirimizden ayırıyor. Lozan Antlaşması’nın bir yüz yıl daha bize dayatılmasını istemiyorsak, birliğimizi güçlendirmeli ve bu bölünmeye tek sesle karşı çıkmalıyız.”
KONFERANS KARARLARI
Açıklamanın sonunda Lozan Antlaşması’nın 99. yıl dönümünde, antlaşmanın imzalandığı salonda Kürt halkının temsilcilerinin konferans düzenlediği belirtilerek, alınan kararlar şöyle sıralandı:
1- Lozan Anlaşması Kürdistan halkına sorulmadan yapılmış, ülkemizi ve halkımızı bölmüştür. Kürdistan halkının temsilcileri olarak bu anlaşmayı reddediyoruz.
2- Konferans Birleşmiş Milletler’e, bu anlaşmayı imzalayan devletlere ve ilgili tüm yetkililere çağrıda bulunarak, yeni bir konferansı bir araya getirelim, bölge ve adalet gerçeğine göre yeni bir anlaşma yapalım diyoruz.
3- Kürdistan’ın dört parçasındaki Özgürlük Mücadelesi Konferansı, Kürdistan’ın her türlü işgaline ve bölünmesine karşı ana çalışmayı görüyor ve selamlıyor.
4- Konferans, Lozan antlaşmasında zarara gören, mağdur olan Asuri-Süryani-Keldani halkını ve Kürdistan’da yaşayan tüm halkları mağdur olarak görmekte ve bu halkların özgürlük mücadelesini selamlamaktadır.
5- Konferans, Güney Kürdistan’ın çıkarlarını gözetir ve işgal altındaki bölgelerin rotasyonuna yönelik çalışmaları ve faaliyetleri destekler ve ilgilenir.
6- Konferans, Rojava Kürdistanı’nın resmi statü arayışını ve işgal altındaki toprakların kurtarılmasını destekler.
7- Konferans, Türk devletinin Metîna, Zap ve Avaşîn bölgelerinde başta kimyasal silah saldırıları olmak üzere tüm saldırılarına karşıdır. Özgürlük savaşçılarının bu saldırılara karşı direnişini selamlıyor.
8- Konferans, kimyasal silah kullanımına karşı örgüte – OPCW’ye ve tüm uluslararası güçlere, Türk devletinin kimyasal silah kullanımına karşı sessiz kalmama çağrısında bulunur.
9- Konferans, Kürdistan halkının tüm parti, kurum, kuruluş ve temsilcilerini birliklerini güçlendirmeye, işgalcilerin saldırılarına ve düşmanca planlarına karşı birlik olmaya çağırır. Uluslararası arenada da sesimizi birleştirerek Kürdistan davasını tek sesle dünyaya duyuralım.
100. YIL BOYUNCA ETKİNLİKLER
Bildirgenin sonunda, Lozan Antlaşmasının 100’üncü yılı boyunca bu antlaşmaya karşı kurulan 100. Yıl Dönümü Komitesi tarafından yürütülecek faaliyetlerin destekleneceği ifade edildi.
Komite’nin 100. yıl etkinlikleri çerçevesinde organize edeceği çalışmalar şöyle:
*22 Kasım’dan itibaren çeşitli paneller, resim sergisi ve söyleşiler düzenlenecek.
*22 Temmuz 2023’te “Lozan’ın 100. yılında 100 bin Kürt Lozan’a” şiarıyla merkezi bir yürüyüş ve miting gerçekleştirilecek.
*23 Temmuz’da bütün Kürdistani kurum ve şahsiyetlerin katılacağı bir konferans düzenlenecek.
*24 Temmuz 2023’de antlaşmanın yapıldığı yerde konferans sonuç bildirgesi okunacak.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***