HABER PORTRE | İLKER DOĞAN
Zorunlu hicretin/gurbetin en zor yanlarından biri de sevdiklerinize karşı ‘son vazifenizi’ yerine getirememeniz. Hele ki bu anneniz, babanız, evladınız veya kardeşlerinizden biri olunca, acı daha da katmerleşiyor, dayanılmaz hale geliyor…
Eski Zaman çalışanlarından gazeteci Mehmet Özdemir’in babası Mustafa Özdemir de 75 yaşında Hakk’ın rahmetine kavuştu. Değerli dostum Mehmet de ‘zorunlu’ gurbette olduğu için babasının cenazesine katılamayacak. Acısını, vatanından uzakta evlatlarına sarılarak hafifletecek… Ne kadar hafifletebilirse artık…
15 Temmuz’dan hemen sonraydı. Cadı avı henüz başlamıştı. Gazeteciler olarak yayınlanan her gözaltı listesine ‘Acaba adımız var mı’ diye hızlıca bakıyorduk. O listelerden birinde Mehmet’in de adı vardı. Tıpkı diğer arkadaşlarımız gibi… Dağılmıştım…
Hemen telefona sarıldım, ‘Gidip teslim olacağım’ dedi. Helalleştik… Gitti, teslim oldu, tutuklandı. Yaklaşık 2 yıl Silivri’de kaldı.
Ailesi bu süreçte Manisa’ya taşınmak zorunda kalmıştı. Bir yaz ailecek ziyaret etme imkanımız oldu. Babası Mustafa Amca ile o ziyaret sırasında tanışmıştık.
HOCAEFENDİ’Yi 1970’LERDE TANIYOR
İleri derecede Alzheimer hastasıydı ancak o da bu süreçte zulümden kendisine düşen payı almıştı. Nasıl almasın ki! Mustafa Amca, Anadolu’daki binlercesi gibi Hizmet’in bilinmeyen, mütevazi kahramanlarından biriydi…
1970’lerde hatta 1990’larda Fethullah Gülen Hocaefendi’nin İzmir ve yöresindeki bir çok sohbetine katılmış, elindeki kısıtlı imkanlarla Hizmet etmek için koşturmuş bir insandı. Dağlarda yapılan kamplara eşek sırtında çok erzak taşımıştı. Köyde de herkes bunu biliyordu. 15 Temmuz sonrası ihbar eden de en yakın akrabalarından biri olmuştu…
Gözaltına alındı, 10 gün boyunca Emniyet’in nezarethanesinde tutuldu. Çocuklarını bile tanımayan 70 yaşını aşmış Alzheimer hastası Mustafa Amca’ya, 30-40 yıl önceki eylemleri soruldu. Burs verdin mi, kurban topladın mı, sohbetlere katıldın mı, gazeteye abone oldun mu, Bank Asya’ya para yatırdın mı?
BENİM SİZDEN NE EKSİĞİM VAR?
Ziyaret sırasında bana 3 kez ‘Hoş geldiniz’ demişti Mustafa Amca. Mütebessim bir adamdı. Kalbinin güzelliği, yüzüne vurmuştu… Yüzüne her baktığımda Mehmet’i görüyordum, çok benziyordu… Bana her ‘Hoş geldiniz’ dediğinde nerede çalıştığımı sordu. ‘Zaman’daydım dediğimde de her defasında, “Benim oğlum da orada çalışıyor.” dedi. Mehmet’in tutuklu olduğunu unutuyordu…
Tertemiz bir insandı…
Son zamanlarında artık çocukları da dahil hiç kimseyi tanımadığı söyleniyor. Ancak bir şeyi hiç bırakmamış; namazı! Namaz kılmayı hiç unutmadığını anlatıyor yakınları. Son ramazanda ayağa kalkacak hali bile yokken, teravihlerini kaçırmamış Mustafa Amca. “Sen oturarak kıl.” diyen akrabalarına da kızıyormuş: “Benim sizden ne eksiğim var!”
Yok Mustafa Amca… Senin bizden hiç bir eksiğin yok; hatta fazlan bile var… Tertemiz bir hayat yaşadın, ‘köylü’ Mustafa Özdemir olarak geldiğin bu dünyada ‘kıt’ imkanlarınla ve hiç bir karşılık beklemeden ‘Hizmet’ etmek için koşturdun… Evlatlarını da öyle yetiştirdin; şahidiz…
Allah seni firdevs cennetine koysun, bizleri de sana komşu yapsın Mustafa Amca…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***