Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Askeri yargı mensuplarına kumpas, belgeleriyle deşifre edildi; yargı suspus!

Askeri yargı mensuplarına kumpas, belgeleriyle deşifre edildi; yargı suspus!


Askeri hakimlerin yargılandığı 15 Temmuz’a ilişkin davada mahkemenin talebi üzerine gönderilen ‘sözde’ delil klasöründe ortaya çıkan fişleme listesiyle, sözde sıkıyönetim görevlendirme listesinin hemen hemen aynı olduğu ortaya çıktı.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesiyken resen emekli edilen Hakim Albay, Dr. Cemil Çelik, söz konusu iki listede yer alan ‘hataların’ bile aynı olduğunu örnekleriyle yayınlandı. Askeri hakim ve savcılar söz konusu fişleme listesi dayanak gösterilerek ihraç edilmiş hatta tutuklanmıştı. Ancak yargılamalarda ‘en önemli delil’ olarak gösterilen ‘sıkıyönetim görevlendirme listesi’nin de fişlemeciler tarafından hazırlandığı ortaya çıkmasına rağmen mahkemenin kararı değişmedi.

Skandalı belgeleriyle ortaya koyan Cemil Çelik, “Kısaca 15 Temmuzdan çok önce hazırlandığı anlaşılan fişleme listesinde yapılan yanlışlıklarla sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesinde yapılan yanlışlıkların aynı olması, 15 Temmuz günü yayımlanan görevlendirme listesinin fişlemeci/fişlemeciler tarafından hazırlandığını göstermektedir. Yani askeri hâkimleri atan komisyonun elinde olan dosyadaki fişleme listesini hazırlayanlar ile 15 Temmuz’da yayınlanan görevlendirme listesini hazırlayan kişi veya kişiler aynı. Kısaca görevlendirme listesinin darbe girişiminde bulunduğu iddia edilen kişiler tarafından değil; fişlemeciler ve ekipleri tarafından hazırlanan bir evrak olduğu ortaya çıktı.” diyor.

Hakim Albay Dr. Cemil Çelik’in birbirinin aynı olan ‘fişleme listesi ile sıkıyönetim görevlendirme listesi’ konusundaki paylaşımları şöyle:

KİM HAZIRLADI BU GÖREVLENDİRME LİSTESİNİ?

Bu zaman kadar bir çok kez askeri hakimlerle ilgili bu listeden bahsedip, bu listeye dayanılarak askeri hakimlerin gözaltına alındıklarını, meslekten ihraç edildiklerini ve tutuklandıklarını yazdım, anlattım.

Peki kim hazırladı bu listeyi?

Kısaca anlatayım ve cevabını vereyim: Hak.Alb.Muharrem Köse ve bir kısım askeri hakimlerin yargılandığı davada avukatların talebi üzerine Alb.Mehmet Yüzbaşığlu’nun tanık olarak dinlenmesine karar veriliyor. Ancak Yüzbaşıoğlu birkaç duruşmaya gelmiyor.

Dördüncü çağrıda mecburen geliyor. Davayı takip eden avukatlar duruşmada ısrarla; Mehmet Yüzbaşıoğlu’na, “Yüzden fazla askeri hâkimi neye dayanarak attınız?” diye soruyorlar. Zira kendisi aynı zamanda 15 Temmuz sonrası oluşturulan üç kişilik komisyonun üyesiydi.

Komisyon, Bakan Fikri Işık, Mehmet Yüzbaşıoğlu ve Taner Güçlü’den oluşturulmuştu. Normalde Mehmet Yüzbaşıoğlu AKP’yi günahı kadar sevmeyen, durmadan onlara küfür eden biriydi. Taner Güçlü’nün de aynı şekilde olduğunu birlikte çalışan hakimlerden duymuştum.

Mehmet Yüzbaşıoğlu bu soruya makul bir cevap veremiyor. “Haklarında 60 küsur klasörlük delil var” gibi bir cevap veriyor. Yani ‘elimizde yeterli gerekçe var’ demeye getiriyor. Mehmet Yüzbaşıoğlu’nun tanıklığı bitince duruşması sırasında, eski bir askeri hâkim olan ve davada avukatlık yapan Ziya Kara, Yüzbaşıoğlu’na aynen şunları söylüyor: “Burada sanık olarak bulunan kişiler sizden daha masum.”

Tutanaklara da geçiyor bu sözler. Avukat Ziya Kara da ilk başlarda sözde darbe girişiminde Muharrem Köse’nin fonksiyonu olduğuna inananlardanmış. Ama duruşmalar ilerledikçe bu görüşlerinden vazgeçiyor.

SÖZDE DELİL KLASÖRÜNDE ‘FİŞLEME’ LİSTESİ

Duruşma sonunda mahkeme avukatların ısrarlı isteği üzerine Mehmet Yüzbaşıoğlu’nun bahsettiği klasörlerin istenmesine karar veriyor. Ancak uzun süre dosyalar gönderilmiyor. En sonunda, başta 60 adet klasör denirken sadece 3 klasör gönderiliyor.

Klasörler mahkemenin kalemine alınıyor. Avukatlar kalemdeki memurların gözetiminde dosyaları incelemeye başlıyorlar. Suretlerini alıyorlar. İlginç bir olay yaşanıyor. Çok becerikli olmayan Mehmet Yüzbaşıoğlu ve ekibinin hazırladığı 3 klasör evrak içerisine bir de fişleme listesi çıkıyor.

Avukatlar bu listeyi incelemeye başlıyorlar. Liste TSK’daki askeri hâkimlerin paralel yapılanmasına ilişkin bir liste. Listedeki ifadeler ise sıkıyönetim görevlendirme listesine çok benziyor. Bir anda avukatlar bu listeye dikkat kesiliyorlar.

İKİ LİSTEDEKİ HATALAR BİLE AYNI

Sonra bakıyorlar ki darbecilerin yayınladığı iddia edilen listedeki yanlışlıklar ile bu listedeki yanlışlıklar aynı. Hatta kısaltmalardaki hatalarla, Mehmet Yüzbaşıoğlu’nun göndermiş olduğu dosyada çıkan listedeki kısaltmalardaki hatalar da aynı.

İki listedeki aynı hatalara örnekler verelim: Birinci örnek; Hâkim Üsteğmen Tuba Özkan 2015 yılı atama kararnamesi ile Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı askeri mahkeme hâkimi olarak atanmış. 7 Haziran 2016 tarihinde kuvvet değiştirip Kara Kuvvetleri Komutanlığından Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na geçmiş.

O dönem Diyarbakır’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı iki askeri mahkeme bulunmaktaydı. Ancak Hâkim Üsteğmen Tuba Özkan, evlenme nedeniyle 7 Haziran 2016 tarihinde kuvvet değiştirip Hava Kuvvetleri Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na geçmiş.

O dönem Diyarbakır’da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı iki askeri mahkeme bulunmaktaydı. Ancak Hâkim Üsteğmen Tuba Özkan, evlenme nedeniyle 7 Haziran 2016 tarihinde kuvvet değiştirip Hava Kuvvetleri durum, Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesine aynen yansımış.

İkinci örnek; yüzbaşı rütbesine yükseltilenlerin üsteğmen gösterilmesi, Erhan Alp ve Mustafa Kayaalp, 30 Ağustos 2015 tarihinde yüzbaşı rütbesine yükselmişler. Ancak, 30 Ağustos 2015 tarihinde yüzbaşı rütbesinde yükselen bu iki askeri hâkimin rütbeleri, her iki listede hatalı olarak üsteğmen olarak gösterilmiş.

15.Ancak, 30 Ağustos 2015 tarihinde yüzbaşı rütbesinde yükselen bu iki askeri hâkimin rütbeleri, her iki listede hatalı olarak üsteğmen olarak gösterilmiş. @VuralErgul2@GizayDulkadir pic.twitter.com/z55swQyuKw

— Hakim Albay Dr.Cemil Çelik (@DrCemilCelik25) July 11, 2022

 

Üçüncü örnek; rütbe yanlışlıklarına ilişkin, mevzuat gereği Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu askeri hâkimlerin rütbelerinin “as. hak.” şeklinde kısaltılarak yazılması gerekir. Ancak fişleme listesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensubu askeri hâkimlerin rütbeleri “as. hak.” yerine hatalı olarak “Dz. Hakim” şeklinde yazılmış. Aynı hata sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesinde de yer almış.

GÖREVLENDİRME LİSTESİ TEAMÜLE AYKIRI

Dördüncü örnek rütbe hiyerarşisinin göz önünde bulundurulmamasına ilişkin, Muharrem Köse’nin atamasının ilk sırada gösterilmesi. Muharrem Köse 3 Mart 2016 tarihinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın görevlendirmesiyle Genelkurmay Hukuk Müşaviri olmuş.

Daha sonra 14 Nisan 2016 tarihli üçlü kararname ile de Genelkurmay Hukuk Müşaviri olarak atanmış. Ancak Muharrem Köse’den daha kıdemli birçok personel ismi bulunmasına rağmen fişleme listesinin 1. sırasına Köse’nin ismi yazılmış.

Yine sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesine de Muharrem Köse’den kıdemli birçok personel yer almasına rağmen, 1. sırasına Muharrem Köse’nin ismi yazılmış. Halbuki TSK’daki teamül gereği en kıdemli personelden başlanarak listelerin hazırlanması gerekir. İki liste de bu teamüle aykırı olarak hazırlanmış.

Kısaca 15 Temmuzdan çok önce hazırlandığı anlaşılan fişleme listesinde yapılan yanlışlıklarla sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesinde yapılan yanlışlıkların aynı olması, 15 Temmuz günü yayımlanan görevlendirme listesinin fişlemeci/fişlemeciler tarafından hazırlandığını göstermektedir.

Yani askeri hâkimleri atan komisyonun elinde olan dosyadaki fişleme listesini hazırlayanlar ile 15 Temmuz’da yayınlanan görevlendirme listesini hazırlayan kişi veya kişiler aynı. İlginç bir durum, 15 Temmuz günü yayınlanan listeler ve emirlerle ilgili olarak; bunları kimin yayınladığı teknik olarak da tam anlamıyla ortaya konulmadı.

Bu konudaki araştırma talepleri ise mahkemeler tarafından reddedildi. Belirttiğim gibi tutuklu tüm askeri hâkimler savunmalarında görevlendirme listesinden haberdar olmadıklarını ifade ettiler.

23.Askeri Yargıtay ve AYİM başkan ve üyelerinin isimleri ilk başta yer alması gerekmekteydi. Ancak her iki listede Askeri Yargıtay ve AYİM üyelerinin isimleri listelerin başında yer almamış. pic.twitter.com/UgeyZHVNV2

— Hakim Albay Dr.Cemil Çelik (@DrCemilCelik25) July 11, 2022

EN ÖNEMLİ DELİL, ÇÖP OLDU 

Duruşmadaki tüm avukatlar yapılan savunmaların doğruluğuna bizzat tanık oldular. Bu fişleme listesini ilk kez 2019 yılında avukatımdan öğrendim ve çok şaşırdım. Avukatımdan bu listeyi getirmesini istedim. Listelerle ilgili olarak, hem avukatlar hem de sanıklar ve özellikle Muharrem Köse; duruşmada sunum şeklinde savunma yaparak, iki listenin aynı kişi veya kişilerce hazırlandığını ortaya koymuş.

Ancak mahkeme kararı değişmedi. Zira mahkeme bu savunmayı kabul ederse, o gün yayınlanan diğer sıkıyönetim emirleri de çöpe gitmiş olacaktı. Ancak yapılan kumpas plana göre darbenin askeri yargı ayağının başı Muharrem Köse olması gerekiyordu. Bu kurgunun bozulmaması gerekiyordu.

Mahkemeler de bu kurguyu bozacak hiçbir araştırmaya girmediler. Hatırladığım kadarıyla hâkimler kararlarının gerekçesine, duruşmada ortaya çıkan bu fişleme listesini de yazmadılar.

Sonuç olarak ifade etmek gerekirse; 15 Temmuz Projesinin en büyük delillerinden biri de bu fişleme listesidir. 16 Temmuz günü Türkiye’deki askeri hâkimlerin çoğu o listeye dayalı hazırlanan sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesiyle gözaltına alındılar. Sonra tutuklandılar.

Kısaca görevlendirme listesinin darbe girişiminde bulunduğu iddia edilen kişiler tarafından değil; fişlemeciler ve ekipleri tarafından hazırlanan bir evrak olduğu ortaya çıktı.

 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version