Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Aliağa’ya bağlı bu köyün neredeyse tamamı kanserle mücadele ediyor

Aliağa'ya bağlı bu köyün neredeyse tamamı kanserle mücadele ediyor



Gemi söküm işletmelerinin yoğun olduğu İzmir Aliağa’ya bağlı Horozgediği Köyü, demir-çelik, petro kimya ve gübre fabrikalarıyla çevrili. Köydeki her 10 kişiden 8’i kanser.


Brezilya Donanması’na ait São Paulo adlı geminin İzmir’de sökümüne bakanlığın izin verdiğinin ortaya çıkmasına tepkiler sürüyor. Gemi söküm işletmelerinin yoğun olduğu Aliağa’ya bağlı Horozgediği Köyü’nün hikayesi çevre tahribatının insan sağlığına etkilerini gözler önüne seriyor.

+Gerçek’ten Seda Taşkın, Horozgediği Köyü’nde yaşayanlarla görüştü. Horozgediği Köyü, 3 bin nüfuslu bir balıkçı kasabasıyken 1961 yılından sonra bölgeye kurulan sanayi tesislerinin ardından hem çehresi hem de kaderi değişmiş. Artık köyün dört bir yanı demir-çelik, petro kimya ve gübre fabrikalarıyla çevrili. Köye girdiğinizde havada asılı duran ağır lastik ve yanık kokusu da dikkat çekiyor.

Sanayi tesisleri kurulduktan sonra köyde, kanser ve astım gibi birçok hastalık görülmeye başlanmış. Önceleri kendi halinde sessiz sakin bir hayat sürdüren köylüler, şimdilerde hayatta kalmak için savaşıyor. Köydeki her 10 kişiden 8’i kanser. En çok da akciğer kanseri vakaları görülüyor. Aliağa’daki sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliği, sorunun daha da kötüleşmesine neden oluyor. Köyün gençleri, baba ocaklarını çoktan terk etmiş. Gidecek yeri olmayanlar ise köyde yaşama telaşına düşmüş. Seslerini duyuramamanın sancısını yaşayan köylüler, yetkililerin ilgisizliğinden de dertli.

67 yaşındaki Ahmet Yıldırım, diğer köylüler gibi akciğer kanseri tedavisi görüyor. Babasını da mide kanserinden kaybeden Yıldırım’ın şu an tek korkusu çocuklarının aynı hastalığa yakalanması:

“Kahvede oturan insanların büyük bir kısmı kanserle mücadele ediyor. Köyümüz, fabrikaların arasında sıkışıp kaldı. Üstelik mantar gibi her gün bir yenisi ekleniyor. Hurda, geri dönüşüm, demir-çelik fabrikaları gibi fabrikalarla bir arada yaşıyoruz. Fabrikaların atıkları ileri mevkide bir vadide biriktiriyor. Tabii rüzgar olduğunda o atıkların hepsi üzerimize geliyor ve biz onu soluyoruz. Yani kaçma şansımız da yok, mecburen bu pis havayı teneffüs ediyoruz.”

İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu ve Temiz Hava Hakkı Platformu üyesi Dr. İnci Köseoğlu Horozgediği Köyü’nün yerleşim olarak İzdemir Termik Santrali’nin hemen dibinde ve aynı zamanda demir-çelik sanayinin merkezinde yer aldığına dikkat çekiyor. Köyün ağır sanayi ve termik santral baca gaz emisyonlarından direkt etkilenir bir lokasyonda yer aldığını belirten Köseoğlu, “Yaşamı boyunca bu kadar yoğun gaz ve emisyona maruziyetin sonucu da kanser vakalarında artışa yol açmaktadır” diyor.


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version