Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Uzmanlardan GES tepkisi: Galata Bankerlerinden borçlanılması gibi bir yöntem neden tercih edildi?

Uzmanlardan GES tepkisi: Galata Bankerlerinden borçlanılması gibi bir yöntem neden tercih edildi?


Döviz kurlarındaki ve enflasyondaki artışın bir türlü önlenememesi üzerine ekonomi yönetimi, yapısal önlemler yerine yine karmaşık yollara başvurarak Gelire Endeksli Senet açıkladı.

Çok sayıda iktisatçı getirilen yeni finansal araçların ve önlemlerin işe yaramayacağı düşüncesinde. Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, yaşananları Osmanlı’nın son dönemlerine benzeterek, “Galata Bankerlerinden borçlanılması gibi bir yöntem neden tercih edildi?” diye sordu.

 

Dolar dün 17.2815 lirayı, Euro ise 18.4251 lirayı test etti. TL Nisan sonundan beri yüzde 13’ün üzerinde değer kaybetmiş durumda.

 

Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı korumanın maliyetini gösteren CDS’ler ise 2008 krizinden bu yana ilk kez 830 puanı gördü.

 

Ekonomist Atilla Yeşilada, “Hazine’nin açıkladığı doları baskılama önlemleri işe yarar mı? Hadi canım sende! Dolar yine 17.25 lira” sözleri ile tepki gösterdi.

 

Eski Hazine Müsteşarı ve iktisatçı Mahfi Eğilmez blogunda yayınladığı yazısında şunları ifade etti:

 

“Eğer faiz politikasını etkin bir biçimde kullanmıyorsanız enflasyon sorununu çözemezsiniz.

 

Devlet tahvili ile herhangi bir geliri karşılık göstermeden borçlanmak varken, Osmanlı’nın borçlanamaz hale geldikten sonra Galata Bankerlerinden borçlanması gibi bir yöntemin niçin tercih edildiğini anlamak zor.”

 

Açıklanan kararla faizin etrafından dolaşıldığını belirten eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Fatih Özatay şöyle konuştu:“Böyle ne risk ne de döviz kuru düşer. Risk ve enflasyondaki patlamanın temel nedenini anlamak bu kadar zor mu?

 

Politika faizi komik düzeyde, Kur korumalı mevduatın (KKM) faizi de öyle: Neden faiz yükünü ticari bankaların üstlenmesine izin vermiyorsunuz.”

 

Açıklanan tedbir paketlerini faizi hafızalardan silmek için atılan adımlar olarak yorumlayan Prof. Şenol Babuşçu “Faiz kavramını hafızalardan silmek için yaptıklarımız gerçekten çok komik. Yoğun bakımdaki hastaya aspirin tedavisi. Döviz kuru alınan önlemlerin çözüm olmadığını gösterdi” diye konuştu.

 

Atılan adımları yorumlayan isimlerden Prof. Dr. Aziz Konukman, gelirin düştüğü ortamda tüketimini kartla sürdürmeye çalışan insanlara sınırlama getirildiğini, ticari kredilerde de talep genişlemesinin durdurulmaya çalışıldığını belirtti.

 

GES’in ise daha çok elinde döviz bulunduran zenginleri ilgilendirdiğini kaydeden Konukman şöyle devam etti:

 

“Çünkü kur korumalı mevduat (KKM) sisteminde sıkıştılar, dövizde bozulma yok. Bu eğilimi kırmak istiyorlar. İyi de bütün gelişmeler şunu gösterdi: Dövizde kalan kazanıyor.

 

Ayrıca hangi cazip öneriyi getiriyorsun da ‘Senedimi al’ diyorsun? İçi boş. Enflasyonla ilgili çözüm de yok.

 

Model buysa önlemler zenginlere dönük olacak. Zaten Hazine ve Maliye Bakanı Nebati bunu Kızılcahamam’da açıkladı.”

 

Öncelikle GES’e ilişkin yorum yapan Prof. Dr. Yalçın Karatepe, “Yurttaşın döviz talebini azaltmak istiyorlar. Ancak dış ticaret açığından, dış borç ödemesinden kaynaklanan döviz talebi var. Bunları karşılamadan kurlardaki yükselişin önüne geçemezsiniz. Zaten bu nedenle kurlar açıklamalar sonrası kısa sürede eski seviyesine geldi” diyerek yaşanan durumu anlattı.

 

Merkez Bankası’nın düzenlemeleriyle de şirketlerin kullandığı kredilerin maliyetlerinin artırıldığını belirten Karatepe şuna dikkat çekti:

 

“Bir taraftan yurttaşın krediye erişimi zorlaştırılırken, diğer yandan faiz kavramını kullanmadan kredi faizlerini artırmaya yönelik çaba içindeler. Çözüm olmaz.”

 

Karatepe ayrıca, SPK’nin ücret indirimi adımını ise bindeli oranlar nedeniyle komik bulduğunu belirtti.

 

Ekonomist Uğur Gürses’in tepkisi şu şekilde oldu:

 

“Önlem diye açıklananlar şunlar; neye endeksli olduğu bilineyen GES ihracı, tüketici kredilerinde vade ve kredi kartı asgari ödeme oranının düzenlenmesi, SPK’nın iraçlarda aldığı ücretlerde indirim yapılması. Kendileri ciddiye alıyor mu bunları?”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version