Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Trabzonspor Başkanı Ağaoğlu: Transferde sınırlar ve limitler çerçevesinde en verimli kadroyu oluşturmak zorundayız

Trabzonspor Başkanı Ağaoğlu: Transferde sınırlar ve limitler çerçevesinde en verimli kadroyu oluşturmak zorundayız


Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, bordo-mavili ekibin şampiyonluk kutlamalarıyla sadece Trabzonspor’u değil, Trabzon’u, Türkiye’yi bütün dünyaya tanıttığını söyledi.

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, konuk olduğu Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Şampiyonluk sonrası kutlamaların yurt dışında çok büyük ses getirdiğini belirten Ağaoğlu, “Özellikle o 1 hafta, 10 günlük süreç içerisinde arayanların sayısı bir hayli fazlaydı. Görüntüleri gördükten sonra kupa töreninin yapılacağı gün Trabzon’a gelmek isteyen 50’ye yakın yabancı gazeteci ve televizyon muhabiri vardı. Onlardan 12 ya da 15’ini misafir edebildik. Bazen bir şeyi yaparsınız, sonucunu nereye gideceğini bilemezsiniz. Pozitif de negatif de olabilir. Ama o 50 saniyelik görüntü sadece Trabzonspor’u değil, Trabzon’u, Türkiye’yi bütün dünyaya tanıttı.” diye konuştu.

 

Yıllardır Trabzonspor taraftarının üzerinde farklı bir algı oluşturulmaya çalışıldığını savunan Ağaoğlu, “Belki 50 saniyeydi ama 50 saniyede kendimizi dünyaya çok iyi tanıttık. Peşinden gelen diğer ülke takımlarının şampiyonluk kutlamaları da neredeyse bizimle örtüşüyordu. O anlamda da rol model olduysak o da ayrı bir mutluluk.” dedi.

 

“Bilinçli olarak tamamen bu tartışmaların dışında kaldık”

 

Ahmet Ağaoğlu, bilinçli olarak bordo-mavili takımın şampiyonluk sürecinde hiçbir tartışmanın içine girmediklerini söyledi.

 

Son 2 aylık süreç içerisinde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un, Trabzonspor’u, yönetimini, zaman zaman da Trabzonlular’ı hedef alan birtakım açıklamalar yaptığını kaydeden Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

 

“Bunlar kendi başarısızlıklarının üstünü örtmek için hedef şaşırtan, algı yaratmaya çalışan açıklamalar olarak da değerlendirilebilir. Eğer bir iş yapıyorsanız, dikkatinizi dağıtır bu tür tartışmaların içine girerseniz, enerjinizi boşa harcamış olursunuz. Spor kulüplerini yöneten insanların sporun ruhunu bilme zorunluluğu var. Spor sahadaki mücadeleden başlar, bu mücadelenin birebir örneğini eğer yönetim ve kulüp başkanı sergileyemezse zincirde kopukluk meydana gelir. Bu durumda da başarıyı kolay kolay yakalayamazsın. Biz bilinçli olarak tamamen bu tartışmaların dışında kaldık. Bizim oraya harcayacak enerjimiz yok.

 

Birtakım suçlamalar da oldu. Eğer bu sene bizim başarımızı farklı faktörler üzerinden değerlendiriyorlarsa o zaman 2005 yılı mayıs ayında oynanan bir Fenerbahçe-Trabzonspor maçı var. Cem Papila’nın yönettiği bir maçtı. Şampiyonu belirleyen hatalar zinciri olan bir maçtı. Bu konularda bu kadar hassas olan insanların en azından o gün orada çok daha farklı tutum sergilemesi gerekirdi. O zaman VAR sistemi de yok, 1,5 metreden atılan ofsayt gol, 2 metre geriden gelip atılan gole ofsayt bayrağı, verilmeyen penaltı. Sadece maçın neticesi değil, şampiyon da belirlendi. 1970’lerden bu yana onlarca maç sayabilirim. Bunları yaparken insanların çok daha dikkatli olması gerekiyor. Bu tür söylemlerle sosyal anlamda da büyük sıkıntı yaşanabilir. Karşı taraf bunu gördü mü görmedi mi bilmiyorum. Belki de gördü bilinçli olarak yaptı. Ama biz o tuzağa da düşmedik.”

 

Şampiyonluğu siyasi bir boyuta dayandırmaya çalışanların olduğunu aktaran Ağaoğlu, “Benim bildiğim kadarıyla son 20 senedir aynı siyasi iktidar iş başında. Eğer siyasi süreç 20 yıldır Trabzonspor’un lehine işliyorsa, 2005 yılında, 2010-11 sezonunda Trabzonspor’un yaşamış olduğu travmalar var. Bunun da gerçekçi olarak değerlendirilmesi gerekir. Hep bir güçten bahsediyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın üzerinde siyasi bir güç görmüyorum. Acaba orayı mı adres göstermek istediler. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanımız da Fenerbahçe Kulübü Divan Kurulu Üyesi, bu da son derece normal. Netice olarak futbol sahada oynanır. Biz hep sahada kalmaya çalıştık. Bu tartışmaların içine hiç girmedik, bilinçli olarak tartışmaların içine çekilmek istendiğimizin farkındaydık.” değerlendirmesinde bulundu.

 

“Trabzonspor şartlar ne olursa olsun ekonomik imkanları belli bir kulüp”

 

Bir kulübün şampiyonluğu sonrası her şeyin farklı algılandığını aktaran Ağaoğlu, “Şampiyonlar Ligi’nde gruplarda oynama şansı bir hayli yüksek. Play-off’u inşallah geçeriz, geçemezsek UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalıyorsunuz. Orası da ciddi bir gelir kapısı. Yıldız transferler, Şampiyonlar Ligi tecrübesi olan futbolcularla donatılmış bir Trabzonspor. Beklenti bu, ancak gerçek bununla pek örtüşmüyor.” ifadelerini kullandı.

 

Büyük hedefle büyük harcamalar yapıldığında, hedefe ulaşılamaması halinde borçlar da ödenemezse büyük sıkıntılar yaşandığını anlatan Ağaoğlu, “UEFA kupalarından men cezası, FIFA’nın transfer yasağı gibi cezalarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Trabzonspor şartlar ne olursa olsun ekonomik imkanları belli bir kulüp. Çizilmiş olan sınırlar ve limitler çerçevesinde en verimli kadroyu oluşturmak zorundayız. 10 milyon avro verip şunu alalım, 15 milyon avro verip bunu alalım diye bir şey yok. 1,5 milyon avronun üstünde net maaş verebilecek durumda değiliz. 12 milyon avro maaş bütçesi olan Konyaspor son haftalara kadar yarışın içindeydi. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ortalama gelirleri Trabzonspor’un yaklaşık 4 ila 6 katı büyüklükte. Kadro yapıları da aynı şekilde. Ne kadar fazla para harcarsanız başarıya o kadar yaklaşırsınız diye bir kural yok. Gerçekçi bir plan ve projeniz yoksa finansal açmazın içine düşüyorsunuz. Böyle bir hatanın içerisinde hiçbir zaman olmayacağız.” şeklinde görüş belirtti.

 

Ağaoğlu, “1 milyon, bin taraftar” projesiyle ilgili olarak da, “Şampiyonlukla birlikte büyük ilgi gören bir proje. İlla bir kişi gelip 1 milyon lira verecek diye bir zorunluluk yok. 10 kişi 50 bin lirayla, 20 kişinin, 40 kişinin bir araya gelerek katılabileceği bir proje bu. Verebilecek paraları varsa biz onları birleştiririz onda sıkıntı yok.” diye konuştu.

 

Sözleşmesi biten oyuncuların durumu hakkında bilgi veren Ağaoğlu, “Nwakaeme ile resmi olarak ilk sözleşme uzatma görüşmesine geçen sene 19 Eylül’de başladık. En son kendisine kulübün verebileceği imkanlar dahilinde en yüksek ücreti teklif ettik. Neredeyse 9 aya yakın bir süre geçti. Biraz uzun sürdü. Zaman zaman ‘Parayı sorun etmem, Trabzonspor’u seviyorum.’ ifadeleri de var. Bize de söyledi bunu. Sadece medyaya değil. Şu anda kendisinden cevap bekliyoruz. Son görüşmeyi de geçen hafta menajerleriyle yaptık.” ifadelerini kullandı.

 

Amaçlarının kadroyu korumak olduğunu belirten Ahmet Ağaoğlu, “Kulübün finansal imkanları ve disiplinli şekilde uyguladığımız model dahilinde sözleşme imzalayıp, devam etmeyi düşündüğümüz 2-3 oyuncumuz var. Ayrılması muhtemel oyuncular da var. Onlarla alakalı oluşturduğumuz plan var. Yerine kadroya ilave edeceğimiz oyuncuların çalışmasını yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

 

“Portföyde 100’e yakın oyuncu var”

 

Transfer konusunda yoğun bir çalışma içinde bulunduklarını kaydeden Ahmet Ağaoğlu, takip ettikleri oyuncu sayısının 100’e yakın olduğunu dile getirdi.

 

İzledikleri oyuncuların medyada konuşulan isimler olmadığını aktaran Trabzonspor Kulübü Başkanı, “İzleme ekibi ve hocamız sadece belirli mevkide oyuncuya ihtiyacımız olur diye çalışma yapmıyor. Bütün mevkiler için sezon içerisinde oluşturduğumuz portföyde 100’e yakın oyuncu var. Belki 3-4 isim medyada konuşuluyordur. Hocanın oyuncu sistemi, oyuncu performansı, kulübün finansal imkanları önemli. 10-15 milyon avro bonservis, 3-5 milyon avro net maaş, 5-10 milyon avro imza parası talebiyle bir oyuncu listesi hoca tarafından yönetimin önüne getirilmedi. Stefano Denswil ile görüşmeler devam ediyor. Herhangi bir aksilik olmazsa gerçekleşecek. İmza atılmadan hiçbir transferin veya sözleşmenin gerçekleştiğinden yüzde yüz emin olan bir insan değilim.” diye konuştu.

 

Geçen yıl imza aşamasına geldikleri bir oyuncunun son anda vazgeçtiğini belirten Ahmet Ağaoğlu, “Öyle şeyler gördük ki futbol dünyasında. Geçen sene uçak bileti dahil bütün şartlarda anlaştığımız, ertesi sabah geleceğini beklediğimiz Fransa liginden bir oyuncu, gece yarısı telefon açıp özür dileyerek Ligue’1de kalma yönünde karar aldığını iletti. Normalde 12 saat sonra gerçekleşecek bir transferdi. Bütün bunlar insana dayalı şeyler. Oyuncuların o tavırlarını da yadırgamıyorum. Göz önünde bulunduracakları onlarca kriter var. Soru işaretlerini çözemediğiniz zaman, vazgeçebilirsiniz.” yorumunu yaptı.

 

Transfer çalışmalarını erkenden bitirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Ağaoğlu, “1-2 futbolcu kamp döneminin içine sarkabilir ama kadronun iskeletini oluşturan oyuncuların tamamı 26-27 Haziran veya 1 Temmuz itibarıyla bitmiş olacak. Diğer liglerin durumunu da göz önünde bulunduracağız ama geçen senenin aynısını yapma düşüncesindeyiz. Kulüpler bunu yapamadıklarında, yaşadıkları sıkıntılar ortada. Ligimizdeki birkaç kulübümüz, bunun sıkıntısını ciddi anlamda yaşadı.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Norveçli golcü Alexander Sörloth konusunun çok net olduğunu kaydeden Ahmet Ağaoğlu, “Herhangi bir takım teklif götürdüğü zaman Leipzig bize dönmek zorunda. Aynı parayı verdiğimiz takdirde oyuncuyla anlaşma şansı Trabzonspor Kulübünde. Sürekli sorulmasını da anlamlı bulmuyorum. İster miyiz, istemez miyiz? Bu farklı bir şey ama ilk yapılan teklif Trabzonspor’a sorulacak.” dedi.

 

“Trabzonspor’a resmi olarak ulaşan tek teklif, Ahmetcan Kaplan’a gelen teklif.” diyen bordo-mavili kulübün başkanı, “Diğer oyuncularla alakalı sadece telefonda yoklama, sorma olarak diyelim… Ona benzer şeyler. Çok iyi bir rakam gelmedikten sonra Uğurcan Çakır’ın gitmesine de müsaade etmeyi düşünmüyorum.” şeklinde konuştu.

 

“Hocayla sözleşme konusunda bir sıkıntı yok”

 

Takımın teknik direktörü Abdullah Avcı ile sözleşme yenileme konusuna değinen Ahmet Ağaoğlu, “Hocayla görüştük. Sözleşme yenileme konusunda bir sıkıntı yok. Biz niye hocayı bırakalım, hoca bizi niye bıraksın? Başarının akabinde bunların konuşulması doğru değil. Herkesi rahatlatmak için söylüyorum. 4-5 ay önce hocayla bunu konuştuk. Bu konu toplantımızda gündeme gelmişti. ‘Başkanım benden yana hiçbir sıkıntı yok.’ cevabını verdi. Herhalde en son konuşacağımız konu bu.” şeklinde görüş belirtti.

 

Şampiyonlar Ligi gelirlerinin büyüklüğünden bahseden Ahmet Ağaoğlu, “Geçen 4 yılda nasıl politika izlediysek, aynı politikaya devam edeceğiz. Temmuz-ağustos ayında 200 milyon lira borç ödeyeceğiz. O borcu nereden ödeyeceğiz? Şampiyonlar Ligi’ne gittiğinizde bir galibiyetin karşılığı 2 milyon 900 bin avro. Beraberlik 1 milyon 200 bin avro civarında. Kendi ligimizde üç puan karşılığındaki parayla kıyaslayınca, Süper Lig’de 13 galibiyete denk geliyor. Bu açıdan insanın iştahını kabartıyor. Oradaki takımların kadroları, bütçeleri, verdikleri maaşlar ve bonservislere bakın. 1 veya 1,5 milyar avro piyasa değeri olan bir kulüple 100-120 milyon avro piyasa değeri olan Trabzonspor Kulübünün oraya körlemesine girmesi mantıklı değil.” ifadelerini kullandı.

 

Zemin çalışmalarını bitirmeye yakın olduklarını da belirten Ağaoğlu, “Akyazı Stadı ile aynı hibrit çimden oluşan 4 numaralı sahamız aynı anda başladı. 4 numaralı saha da 2-3 hafta içerisinde üzerinde oynamaya elverişli hale gelecek. Çim bizim işimiz. 21 sene Türkiye Golf Federasyonu başkanlığı yaptım. Çok iyi bir ekiple çalışıyoruz. Çim konusunda özel bir hassasiyetim var. Yeni yapılan birkaç stadımızın zeminini de beğendim ama 5 yıllık yıpranmaya rağmen en iyisi bizimkiydi.” yorumunda bulundu.

 

Mevcut yapı konusunda sadece kendilerinin sıkıntı yaşamadığını vurgulayan Ağaoğlu, “Mevcut yapıyla sıkıntısı olan, mevcut yapıdan şikayetçi olan sadece biz değiliz. Hangi kulüple konuşursanız ciddi sıkıntıları var. Bu sıkıntılar dönüyor dolaşıyor 5-6 noktada ortak sıkıntı olarak önümüze geliyor. Bunlardan biri kurumların yapısı, diğeri kurullarda görev alan kişilerin yeterliliği. Sürekli olarak tartışılan bir MHK (Merkez Hakem Kurulu) var. 6 ay içinde 3 MHK değişiyor. Birileri gidip birileri geliyor, bir işe yaramıyor. Sistemdeki sancılar belli, onların üzerine gidilmediği sürece ayda 10 MHK değişseniz de bir şey olmuyor.” dedi.

 

Kulüplerin yaşadığı problemlere yönelik TFF’nin bakış açısının doğru olmadığını belirten Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“17 Haziran’da transfer sezonu açılıyor. 8+3 mü, 7+4 mü? 8+3’te 14 yabancı bulunduruyorsunuz, 7+4’te 12’ye düşüyor. 15-16 yabancısı olan kulüpler var. Bir senedir bunu telaffuz ediyoruz ama hala belli değil. Fenerbahçe’nin haziranın 3. haftası ve sonunda ön eleme maçı olacak. 15-16 Haziran’da Fenerbahçe çalışmalara başlıyor ama neyle başlayacak? Federasyon seçimi akabinde yeni yönetim gelecek, o da en iyi şartlarda 1-2 hafta içinde kararı alacak. O zaman da temmuz başına geldik. Fenerbahçe kaç yabancıyla ön elemeye çıkacak”

 

Yabancı oyuncu sayısı konusundaki eleştirilerini sürdüren Ağaoğlu, “Ülke futbolu, ülke puanı diyoruz ama siz de üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundasınız. Yerli oyuncudan çıktı diyorsunuz. Yerli yetiştirmek için bir program var mı? Yoktu, biz verdik. ‘Rezerv lig kuralım’ dedik, ‘B takım uygulaması yapalım’ dedik. ’19 yaş altı yeterli’ dediler. Şunu bilmekten acizler. Oradaki yapının çarpıklığını en net ortaya koyan fotoğraf belki de bu. 19 yaşındaki oyuncu 19 yaşındaki oyuncuyla mücadele edince gelişme ihtimali var mı? Mümkün değil. Gelişim için mücadele seviyesine artması lazım.” diye konuştu.

 

Rekabet ortamı oluşturulmadığı sürece yabancı sayısının düşmesinin doğru olmayacağının altını çizen Ağaoğlu, “Geçen sene Trabzonspor 19 yaş altında şampiyondu. A takım kadrosundaki tek oyuncu Ahmetcan oldu. Bu yapı içinde Ahmetcan çıkıyor, Fenerbahçe’de Arda, Beşiktaş’ta Emirhan çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Altyapısında 400-500 oyuncu barındıran kulüpler A takımda 5-10 dakika süre alacak oyuncu yetiştirmek için mi bu uygulamayı yapıyor.” diyen Ağaoğlu, şunları söyledi:

 

“Pilot takım diyorlar ama o bana bağlı. ‘2. ve 3. ligde oynasın’ dediğiniz zaman o takımın imkanları benim sağladığımla aynı değil. Bu 4-5 kulübün talebiydi, diğerleri hazır değildi. 3. ligde yer alalım en fazla 2’ye çıkalım dedik. Bu 19 yaşındaki oyuncular gitsin orada 25-30 yaşındaki oyuncularla savaşarak, acıyı görerek, mücadele ederek gelişim göstersinler. Buna da ‘hayır’ dediler. Gelişimle alakalı tek şey söyleyemezler. Bunların hiçbirini sağlamadılar. ‘Yabancı sayısını düşürelim’ dediler. Sınırlı sayıdaki yerlilerin fiyatları da avro bazında 2 katına çıktı. Rekabet ortamını oluşturman lazım. Yerli oyuncu kaliteli yabancı oyuncuyla rekabet edebildiği düzeyde gelişim sağlar. Onu ortadan kaldırıyoruz. Biraz daha konuyu ileriye taşırsak bu işin önünde engel olarak görülen insanların isimlerini vermek zorunda kalacağım, bu da hoş değil. Onun mücadelesini zaten yapıyoruz, başarılı olamadık çünkü bırakıp gidiyorlar.”

 

Ağaoğlu, Nihat Özdemir’in bu sıkıntılı süreçte 2-3 yöneticisiyle istifa ettiğini hatırlatarak, “Olağanüstü genel kurul kararı alındı. Büyük sıkıntılar yaşadığımız konularla alakalı hiçbir karar alınmadı. Mevcut başkan vekaleten olduğundan bu sorumluluğu almak istemiyor. 16 Haziran’da gelecek yönetim bir yıllık olacak. İnşallah sağlıklı şekilde bütün bu sıkıntılara sağlıklı çözüm getirirler.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Maçların yayını konusunda belirsizliğin sürdüğünü Ağaoğlu, “Yayıncı da şikayetçi. Sezon başlayacak sözleşme imzalanmadı. İmzalanmayınca dekoder satması mümkün değil. 50’nin üzerinde ülkeye yurt dışı yayın haklarını pazarlayacak ama sözleşme elinde yok. Bunu yapma şansı da ortadan kalkıyor. Bunların hepsi finansal olarak ligin değerine negatif yansıyor.” ifadelerini kullandı.

 

“Açığımızı çalışarak kapatacağız”

 

Ahmet Ağaoğlu, Avrupa kupalarındaki kulüplerle bütçe açısından yarışmalarının mümkün olmadığını söyledi.

 

Türk kulüplerinin, Avrupa’daki takımların gelirlerinin 10’da 1’ine sahip olduklarını kaydeden Ağaoğlu, “Bugünkü rakamlardan yola çıkarsak ortama Anadolu kulübünün eline geçecek para 4-5 milyon avro. İtalya’ya bakarsak aynı pozisyondaki kulüpler 45-50 milyon avro alıyor. 1’e 10. Nasıl kadro oluşturalım? Şampiyonlar Ligi’nde benim Milan ile mücadele edecek kadroyu oluşturma gibi bir şansım zaten finansal olarak ortadan kalkıyor. Çok çalışacağız bu defa. O açığı çalışarak kapatacağız.” diye konuştu.

 

Trabzonspor’un çok acı çekerek bu noktaya geldiğine vurgu yapan Ağaoğlu, “VAR sisteminin de uygulamaya girmesiyle bizim verdiğimiz mücadeleye paralel mücadele veren kulüpler oldu. Konya son haftalara kadar şampiyonluk yarışındaydı. 12 milyon avroluk kadroyla. Çok önemli bir oyuncularını kaybettiler, bu onları performans ve psikolojik olarak olumsuz yönde etkilemesine rağmen. Antalya, Kasımpaşa, Karagümrük ‘seneye yarıştayım’ diyor. Sivas yıllardır aynı çizgide ve kupayı aldı.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Gelecek sezon ligin farklı olacağını anlatan Ağaoğlu, şunları kaydetti:

 

“Bu farklılık ve Anadolu takımlarının bu performansı çok sayıda takımın yarışta olacağını gösteriyor. Önümüzdeki sene oluşacak mücadele seviyesinin Türk futbolunun kalitesini artıracağını düşünüyorum. Parayla çözülmüyor bu sorunlar, akılla çözülüyor. Ülke futbolu olarak çok çalışmak zorundayız, aramızdaki mesafeyi ancak öyle kapatabiliriz. Geçen sene en önemli avantajımız oydu. Planlamayı erken yaptık, çalışmalara önceden başladık. Şampiyonluk rakiplerimizin birkaç adım önünde başladık. Beklenmedik şekilde gitmesi muhtemel isimlerin yerine alınacak oyuncuları planladık. Bunu yapmak zorundasınız, yapmazsanız sıkıntı yaşıyorsunuz. Kampta ya da kısa süre kala transfer ettiğiniz oyuncu uyum sağlayamazsa önünüzde onu telafi edecek süre kalmıyor.”

 

Transfer çalışmalarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Ağaoğlu, Alman futbolcu Jerome Boateng ile ilgilendiklerine yönelik iddiaları gazetelerden okuduğunu dile getirdi.

 

Gündemlerinde olduğu yönünde haberlerin çıktığı Atiker Konyasporlu futbolcu Abdülkerim Bardakcı ile ilgili soruya da yanıt veren Ağaoğlu, şunları söyledi:

 

“Hala ülke futbolu bunları konuşuyorsa ve biz bunlara cevap vermek zorunda kalıyorsak emin olun yapılacak çok işimiz var. Ben Konya’ya Ahmet Çalık’ın ailesini ziyaret etmek için gittim. Ahmet Çalık sezonunda kazanılmış bir kupa var. Benim de çok sevdiğim, çok değer verdiğim bir sporcuydu. Hep birlikte büyük bir acı yaşadık. Allah da bize Ahmet Çalık sezonunda şampiyonluğu nasip etti. Bütün takım arkadaşlarımız forma imzaladılar. Ben aileye zaten taziyeye gidememiştim, içimde ukdeydi. Rahmetlinin evine gittik. Babası, kardeşi ve annesiyle bir arada olduk. Akşam da uçağa bindik, İstanbul’a döndüm. Gittik ya oraya. Zaten yapılabilecek en büyük saygısızlıklardan birisidir. O amaçla gidiyorsunuz oraya, ondan sonra ‘Başkanım şu oyuncu…’ Ne alaka. Gidiş amacım belli, şeklim belli.”

 

Trabzonspor’un son dönemde her konuda önemli ilerlemeler kaydettiğini aktaran Ağaoğlu, “Trabzonspor transfer piyasasında önemli bir kulüp. Mesela futbolcu olsan Trabzonspor’da oynamak istemez misin? Öyle bir şey olsa arkama bakmadan gelirim.” dedi.

 

Şampiyonluk yaşayan Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağını ve son 4 sene içinde yükselen bir grafiğe sahip olduğunu anlatan Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Üç senede üç kupa kazanmış, dördüncü kupanın da finalisti. Rayına oturmuş bir ekonomik yapısı var. Maaşlar ve primler sorunsuz ödeniyor. Bir de şampiyonluk kutlamaları… ‘Küllerinden doğdu.’ deniyor ya biz küllerimizden doğmadık. Bu ateş hiç sönmemişti. Herkesi bu şaşırttı, insanların ayarlarını bu bozdu. Dışarda olsam benim de ayarım bozulurdu, kıskanırdım. Trabzonspor’un yaptığını herkes yapmak ister. Dört sene öncesine gidelim. Özellikle yabancı bir oyuncuya teklif yaptığınız zaman ödemelerle alakalı banka teminat mektubu istediğini söylerdi. Buraya gelmekten imtina ediyordu.”

 

“Haziran ayı bitmeden yeni sponsor belli olur”

 

Ahmet Ağaoğlu, statlarının isim ve formalarının sırt sponsorluğunun bittiğini hatırlatarak, “Haziran ayı bitmeden yeni sponsor belli olur. Bunlar önemli gelir kalemleri. Niyetiniz halis olunca Allah da yardım ediyor. Yani bundan bir sene önce bitseydi, bugün satacağınız fiyata satamazdınız. Şampiyon oluyorsunuz ve o arada üç önemli sponsorluk sözleşmeniz bitiyor. O zaman masaya biraz daha farklı oturuyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

 

Başarı için sürdürülebilirliğin çok önemli olduğuna dikkati çeken Ağaoğlu, “Ekonomik, sportif ve idari yapınızı bir zemine oturtmak zorundasınız. Planlı programlı gitmek zorundasınız. Başarıyı kişi ve kişiler üzerinden okursak, en büyük hatayı yapmış oluruz. Trabzonspor bugün şampiyon olduysa, özellikle son 2-3 sene içerisinde camianın, taraftarın ve bütün birimlerin göstermiş olduğu sabır ve destek sayesinde oldu. O sayede bu noktaya geldi. Bundan sonra yoluna devam edecekse aynı sabır, destek ve mücadele arzusunu sürdürebilmesi lazım. Biz bir duvar ördük. Başkan olarak ben bu duvardaki sadece bir tuğlayım.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Trabzonspor Kulübünde 61 yaşında başkanlık koltuğuna oturduğunu vurgulayan Ağaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

 

“Uzun bir süre sonra müzesine giren ilk kupada başkanlık pozisyonunda olmam ‘Ben geldim, yaptım.’ anlamı çıkmaz. Eğer bu kalibredeki kulüplerde birileri ‘Ben geldim yaptım ya da ben geldim yapacağım.’ diye yola çıkıyorsa orada başarıyı beklemek çok büyük hayalcilik olur. Bizim 10 milyon taraftarımız varsa başarıdaki payım 10 milyonda birdir. Biz gücümüzü camiamızdan, taraftarımızdan alıyoruz. Dünyanın her yerinden gelen taraftarımız var. Son 4 maçta günübirlik gelip maçı izleyip gittiler. Biz buralarda kazandık. İnsanların göz ardı ettiği veya anlamak istemediği, ondan sonra üzerinde algı yaratmaya uğraştıkları şeyin altında yatan gerçek bu. Kaldırıp bu gerçeği görürlerse kendilerinin adına da hayırlı bir şey yapmış olurlar.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version