Sancar’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

3 Temmuz, HDP ülkenin üzerinde dolaşan tüm kara bulutların dağıtıldığı gün olacak. Kobani kumpas davasına, kapatma davasına, yoldaşlarımıza, tüm muhaliflere karşı düzenlenen operasyonlara tüm coşkumuzla vereceğiz. Bizi yok etmeye çalışanlara bizsiz bir ülke tasarlayanlara kongremiz en güçlü cevabı verecek. Biz büyük bir yer yüzü sofrası kuruyoruz, bu sofraya, bu topraklarda yaşayan tüm insanları davet ediyoruz. Hep birlikte bu sofrada buluşalım.

Günümüze kadar partimize inanmış, yalnız bırakmamış tüm yoldaşlarımız kongrede olacak biliyoruz. Esasen partimizin kapısını bir gün bile çalmamış, çeşitli nedenlerle partimize karşı önyargı beslenmiş ve lakin demokrasiye ve özgürlüğe inancı olan herkesi bu kongrede bir araya gelmeye çağırıyoruz. Gördüğünüz şey dostluk ve dayanışma olacaktır. 

Yeni bir geleceğe doğru yürümek isteyen herkesi HDP’ye kulak vermeye, onu görmeye ve birlikte yol yürümeye davet ediyoruz. 

Her türlü kirli yöntemi kullanarak iktidarı sürdürmek isteyen bir güç varken bizim bu kongremiz sayısal ve siyasal gücümüzü çözüm için göstermemiz açısından önemli olacaktır. 

Şimdi finaldeyiz, finali oynayacağız. Bu finalde halklara, özgür bir topluma, demokratik bir cumhuriyete nasıl yenileceğini sözümüzle, coşkumuzla ortaya koyacağız. İşte ülkenin kaderini bu kadar yakından etkileyen gelişmeler yaşanırken ve çözüm gücü bizken, buna dair sözümüz varken bu kongreyi önemsiyoruz. Çağrılarımız da bu kongrede en geniş çevrelerin el ele, omuz omuza, ses sese verdiği bir coşkuyu yaşatmayı istiyoruz. Davetimiz bunun içindir. İnancımız da bu davetin karşılık bulacağıdır.

Bu iktidar bloğunun yolun sonunu gördüğü açıktır, erimekte, çözülmektedir ama bunu yaparken ülkeyi çözmeye, toplumu çökertmeye çalışmaktadır. 

Alttan alta ‘kaybetseler de gitmezler, ne yapar eder bırakmazlar’ gibi sözler yayılıyor. Bu psikolojik harp yöntemlerinin etkili olmadığını da maalesef söylüyoruz. İnsanları karamsarlığa sevk eden birçok faktörden biri de iktidarın alttan alta yaymaya çalıştığı bu çaresizlik duygusudur. Biliyoruz ki bu iktidar açık ara kaybedecek bu seçimi. Öyle bir kaybedecek ki dünyada otoriter rejim heveslilerine büyük bir ders olacak. 

Yayınlanan anketleri bir kenara bırakıyorum, ama anketler yerine sokağa kulak verin, pazarlara bakın. Yoksulluğa, işsizliğe, acılı yüreklere bakın. 

Ayrıntılar geliyor…