Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Krediler pahalandı, Merkez Bankası’ndan örtülü faiz artışları geldi

Krediler pahalandı, Merkez Bankası'ndan örtülü faiz artışları geldi


Cumhurbaşkanı Erdoğan iki hafta önce yaptığı açıklamada, “Bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz” demişti ancak son dönemde bu açıklamayla çelişen gelişmeler yaşanıyor.

Son beş toplantıda olduğu gibi dün de politika faizini yüzde 14’te sabit tutan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son dönemde kredi faizlerini dolaylı olarak artıran kararlara imza atıyor.

İLGİLİ HABER

Merkez Bankası, politika faizi kararında sürpriz yapmadı

Merkez Bankası, piyasa beklentisi doğrultusunda politika faizini yüzde 14 seviyesinde tutarken, teminat ve likidite politika adımlarının kullanılmaya devam edeceğini açıkladı.

TİCARİ KREDİ FAİZLERİNDE HIZLI YÜKSELİŞ

TCMB verilerine göre, ortalama ticari kredi faizleri son iki ayda 700 baz puana yakın artışla yüzde 20,35’ten yüzde 27,09’a yükseldi. 10-17 Haziran haftasında ticari kredi faizlerinde artış 250 baz puana yaklaştı.

Ortalama ihtiyaç kredisi faizleri de son iki ayda 450 baz puanı aşan artışla yüzde 27,21’den yüzde 31,82’ye yükseldi.

İLGİLİ HABER

‘Merkez Bankası istikrarsızlıkta istikrar var diyerek faizi sabit tuttu’

Dünyada az 60 merkez bankası faiz artırımına giderken, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın altıncı toplantıda da faizi yüzde 14’te sabit tutmasını ekonomistler değerlendirdi.

İŞTE NEDENLERİ

Sözcü gazetesinde yaptığı açıklamada, Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı ve eski bankacı Kerim Rota, son dönemde TCMB’nin örtülü faiz artışı anlamına gelen adımlar attığına işaret etti.

6 Haziran tarihli TCMB kararıyla tüketici enflasyonuna (TÜFE) endeksli tahvillerde iskonto oranının yüzde 30’a yükseltildiğini hatırlatan Rota, “Bankalar ellerindeki 1,1 trilyon lira değerindeki TÜFE’ye endeksli tahviller için bir ay önce TCMB’den neredeyse aynı tutarda yüzde 14 faiz ile borçlanma yapma imkanına sahiptiler. Oysa 6 Haziran tarihli kararla bu tahvillerin 330 milyar TL’ye yakın kısmı için bu imkan ortadan kalktı” dedi.

Bu düzenlemenin bankalar için likidite açığı yarattığını ve bankaların da bu açığı kapatmak için kredi faizlerini artırarak kredi miktarlarını azaltma yoluna gittiklerini belirten Rota, kredi faizlerindeki artışta bu adımın da etkili olduğunu, olmaya devam edeceğini söyledi.

Kredi faizlerindeki artışta ikinci faktör olarak TCMB’nin 14 Haziran tarihli kararına dikkat çeken Rota, bankaların yabancı para yükümlülükleri için tutacağı Türk Lirası tahvillere 5 yıl ve daha uzun vade şartı getirdiğini hatırlattı ve bu adımın da bankalar için yaklaşık 300 milyar TL’lik tahvilin repo işleminde kullanılamaması anlamına geldiğini ve bunun da özellikle özel bankalarda likidite sorunu yaratarak kredi faizlerinin artışında etkili olduğunu söyledi.

KREDİ FAİZLERİ DAHA DA ARTACAK

Rota, Türk lirası cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredilere önce yüzde 10, daha sonra yüzde 20 oranında zorunlu karşılık uygulanmaya başlanması dahil diğer adımların da kredi faizlerinin yükselişinde etkili olduğunu, kredi faizlerinde önümüzdeki 2-3 hafta içinde 5-6 puanlık artış daha olabileceği uyarısında bulundu.

Rota, özel bankaların TÜFE’ye endeksli tahvildeki iskonto ve uzun vadeli tahvil tutma zorunluluğu kararlarından daha fazla etkilendiğini, kamu bankalarına kıyasla özel bankaların kredi faizlerinde daha fazla artışa gittiğini dile getirdi.

Rota, son haftalardaki artışlara rağmen kredi faizlerinin hâlâ enflasyonun çok altında olduğunu, ayrıca dolaylı faiz artışlarının politika faizini artırarak yapılacak sıkılaştırmanın yerini alamayacağını, enflasyonu düşürmekte etkisinin zayıf kalacağını vurguladı.

ZORUNLU KARŞILIK VE RİSK AĞIRLIĞI ETKİLEDİ

TCMB eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara da, ticari kredi faizlerindeki artışın iki önemli nedeni olduğunu söyledi.

“Birincisi TCMB’nin belirli sektörler için zorunlu karşılık maliyetini ciddi anlamda yükseltmiş olması” diyen Kara, “İkincisi de BDDK’nin yine aynı sektörler için kredi risk ağırlıklarını artırması. Yani bankaların verdiği ticari kredilerin maliyeti önemli ölçüde yükseldi. Bankalar da bu maliyetleri şirketlere yansıttılar” ifadelerini kullandı.

KREDİLERİ FRENLEMEK İÇİN MARJİNAL ÖNLEMLER

TCMB ve ekonomi kurumlarının son dönemde lirayı desteklemek ve kredi büyümesini frenlemek için marjinal önlemler kullanırken para politikasında ultra gevşek duruşun devam ettirildiğine dikkat çeken Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, TCMB’nin dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yayımladığı karar metnine işaret ederek, “PPK metninde devam edeceği belirtilen makro ihtiyati bazda liraizasyon tedbirleri yönlendirmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerin yükseltilmemesi gerektiğine dair değerlendirmeleri çerçevesinde bu gibi düzenlemelerin devam edeceği görülmektedir” dedi.

Bu kapsamda TCMB’nin elindeki tüm araç seti içindeki temel unsurların devreye sokulmadığını ve diğer ince ayarlama tedbirlerin kullanılmakta olduğunu belirten Erkan, “Ekonomi kurumlarının faiz dışında tedbir ve yol arayışları olmakla birlikte, bu tedbirlerin etkilerinin ana perspektifi değiştirmek yerine daha çok kozmetik boyutta kaldığını değerlendiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

MEVDUAT FAİZİNDE SINIRLI ARTIŞ

Öte yandan, üç aya kadar ortalama TL mevduat faizleri de son iki ayda yaklaşık 150 baz puanlık artışla yüzde 17,09’dan yüzde 18,55’e yükseldi.

Bir aya kadar vadeli mevduatta ortalama faiz de bu dönemde sınırlı artışla yüzde 15,03’ten yüzde 15,66’ya yükseldi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version