Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu: Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar, sarayları arkalarını almıyorlar

Kılıçdaroğlu: Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar, sarayları arkalarını almıyorlar


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya’da, Tarımda Çalışan Kadınlar ile Bölge Toplantısı’nda konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “TÜRGEV ve Ensar Vakfı üzerinden paraları transfer ettiren, oğlun Bilal Erdoğan. Parayı alan tarafta ise kızın Esra Albayrak var. Kardeş kardeş vakıflar yönetiyorlar, para transfer ediyorlar birbirlerine” açıklamasına gönderme yaparak, “Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar, sarayları arkalarını almıyorlar” dedi.

 

“Kavgaysa kavga edeceğiz”

 

Kılıçdaroğlu, Konya’da, Tarımda Çalışan Kadınlar ile Bölge Toplantısı’nda konuştu.Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi huzuru, bereketi sizler getireceksiniz. Her evde bereketin olması lazım, tencerenin kaynaması lazım. Her evde anne- babanın yetiştirdiği, eğittiği evladı işsizse anne huzur içinde değildir. Her bir annenin huzuru için huzurunuzdayım. Hiç endişe etmeyin, bunun mücadelesini vereceğim. Bunun kavgasını vereceğim. Kavgaysa kavga edeceğiz, mücadeleyse mücadeleyi yapacağız. Bütün mücadelem bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Topraklarımız, bereketli ovalarımız, çalışkan insanlarımız var, niye biz kendi kendimi doyurmuyoruz, neden dışarıya ihraç etmiyoruz, en azından bir Hollanda kadar.” düşüncesini dile getirdi.

 

 

Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: 

 

“Bunun önündeki tek engel siyaset kurumudur. Bu siyasetle Türkiye büyüyemez, gelişemez. Zam üzerine zam! Çiftçiden ne istiyorsunuz siz ya, gübreye, elektriğe, ilaca, her şeye zam. Bu insan ne üretecek, nasıl üretecek?

 

Milletin iktidarında kim alınteri döküyorsa hakkını, hukukunu teslim edeceğiz. Elektriğe büyük paralar verdiğinizi biliyorum, Şanlıurfa’ya gittim. Dedim ki ‘Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bize verin, Şanlıurfa’daki bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz’ dedim. En başta 6 ile… Aynı şeyi Konya’da da söylüyorum.

 

Ama onların yaptığı gibi değil. Beşli çetelere Allah’ın güneşini teslim etmek değil. Beşli çeteler yerine, bu ülkenin tarım kooperatifleri, çiftçileri, ziraat, ticaret odaları var. Çiftçi kendi elektriğini kendisi üretecek. Ürettiği elektriğin bir kısmını bedava kullanacak, artan kısmı satacak. Çiftçi ayrıca ektiği üründen pay alacak, elektrikten de kâr elde edecek. Güneş enerjili kooperatif olacak. Her biriniz o kooperatifin üyesi olacak.

 

“Allah’ın güneşini beşli çeteye teslim etmeyeceğiz”

 

Allah’ın güneşini beşli çeteye teslim etmeyeceğiz. Orayı kamulaştıracağız, çiftçilere vereceğiz.  Allah’ın güneşi bedava. Güneş tarlalarını kurarsınız, elektrik elde edersiniz. Bu geliri  Konya’da kime veriyorlar şimdi? Beşli çeteden birisine veriyorlar.

 

Size sözüm söz, beşli çeteden alacağım, çiftçiye vereceğim. Benim verilmeyecek hesabım yok, birileri gibi değilim. Ben halktan birisiyim, ben onlar gibi saraylarda yaşamıyorum. Saraya gideceğim diye bir çabam yok. Mütevazı, sizler gibi yaşayan bir insanım. Benim evlatlarım öyle parayla pulla oynamıyorlar, benim evlatlarım sarayları arkalarını almıyorlar. Kimse ne yaptığını bilmez herkes alınteriyle çalışır. 

 

Dönem değişiyor. Değişimi yapacak olanlar, kadınlar sizlersiniz. Tarlalarda çalışıyorsunuz, hakkınızı teslim edelim, kocalarınızdan daha çok çalışıyorsunuz. Niye sigortanız yok, neden emekli olamıyorsunuz? Bu kardeşiniz onları yapacak, hiç meraklanmayın. Aile destekleri sigortasını getireceğiz, prim ödemeyeceksiniz.

 

Geliri asgari ücretin altında olan ya da hiç geliri olmayan ailelerin asgari bir gelir güvencesi olacak, para kadının banka hesabına yatacak. Siz emekli, memur gibi paranızı çekeceksiniz. Kocalarınıza muhtaç etmeyeceğiz sizi, hiç endişe etmeyin.

 

Bir toplumda kadın ne kadar güçlü olursa toplum o kadar güçlüdür.  Bunu sadece ben söylemiyorum, sevgili peygamberimiz, ‘Cennet kadınların ayaklarının altındadır’ diyor. Kadınların hakkını, hukukunu teslim etmek gerekiyor.

 

“Mutfaklarda yangın var biliyorum”

 

Sıkıntılarınız var biliyorum. Mutfaklarda yangın var biliyorum. Devletin yönetilmediğinin de farkındayım. İktidar sahiplerinin gaflet içinde olduğunun da farkındayım. ‘Sınır namustur’ diyoruz. Sınırların sınır olmaktan çıktığını da biliyorum. Biz insana insan olduğu için bakarız. Irkına, inancına, yaşam tarzına bakmayız.

 

“Bu memlekette yoksulluğu, fakirliği bitireceğim”

 

Bu memlekette yoksulluğu, fakirliği bitireceğim. Hiçbir anne ‘Mutfağımda tencere kaynamıyor’ demeyecek. O tencere kaynamıyorsa o anne bilecek ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun evindeki tencere de kaynamıyor. Herkesin huzur içinde yaşamasını istiyorum.

 

Türkiye’nin imkânları çok ama bu imkanlar bir avuç kişiye veriliyor. 10 şeker fabrikasını 11 milyar liraya sattılar. Memleketin sahibi hepimiziz. Hepimizin sorumluluğu var. Dönemi, düzeni değiştireceğiz. Torpili kesinlikle bitireceğim. Kim kul hakkı yiyorsa beni ve sizi karşısında bulsun.

 

“CHP’ye geçmişte çok kızan arkadaşım vardı, haklılar ama özeleştiri yapmaktan da çekinmiyoruz”

 

CHP’ye geçmişte çok kızan arkadaşım vardı, haklılar ama özeleştiri yapmaktan da çekinmiyoruz. Kusurumuz, hatamız varsa onu da rahatlıkla söylüyoruz. Ayrışmaya değil, kavga etmeye değil kucaklaşmaya, helalleşmeye ihtiyacımız var.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version