Küresel faiz artışları ve mayıs ayında yüzde 73’ü aşan enflasyonun gelecek aylarda yükselişini sürdürmesinin beklenmesine rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bugünkü toplantısında politika faizini yüzde14 seviyesinde sabit bırakması bekleniyor.
Reuters anketine katılan 15 ekonomistin 14’ü Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizlerin sabit bırakılacağı görüşünde. Bir katılımcı ise politika faizinin yüzde 13’e indireleceği görüşünde.
Ekonomistlerin beklentileri 24 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyonda zirvenin henüz görülmediği ve birkaç ay daha yükselişin sürebileceğini gösteriyor.
Ancak anketteki katılımcıların çoğu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üretim ve ihracatı önceleyen ekonomi programı çerçevesinde düşük faiz kararlılığı nedeniyle faiz tepkisi verilmeyeceği beklentisini koruyor.
Merkez Bankası rezervlerinde 20 yılın en düşük seviyesi bekleniyor
Bugün açıklanacak faiz kararının yanı sıra net uluslararası rezervler verisi de takip edilecek. Ekonomistlerin rezerv beklentisi 20 yılın en düşük seviyesi olacağı yönünde.
YILSONUNA KADAR SABİT FAİZ BEKLENTİSİ
Yılsonu için tahmin veren toplam dokuz katılımcının tamamı politika faizinin yüzde 14’te kalacağını öngörüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta hükümetin faizleri yükseltmeyeceğini ve aksine daha da indireceğini söylemişti. Mevcut politikada hükümet üretimi, ihracatı ve istihdamı artıracak şekilde yatırımların düşük faizle özel sektör tarafından yapılması istiyor.
TCMB, faizin enflasyona sebep olduğu görüşünü savunan Erdoğan’ın talepleri doğrultusunda geçen yılın sonunda politika faizini kademeli olarak 500 baz puan indirerek yüzde 14’e çekmişti. O günden beri ise faizlerde değişiklik yapılmadı.
Gevşeme döngüsü geçen sene kur krizine ve enflasyonun sert yükselmesine sebep olurken, Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından artan küresel enerji maliyetleri ise fiyat artışlarını daha da körüklemişti.
KARARLAR ÖNGÖRÜLEBİLİR DEĞİL
TCMB enflasyondaki yükselişe rağmen son beş toplantısında politika faizini değiştirmedi. Banka liralaşma odağında bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecinde olduğunu belirterek önümüzdeki dönem faiz kararlarına ilişkin bir sinyal vermiyor.
Bazı ekonomistler artık TCMB’nin kararlarının öngörülebilirliğindeki azalış sebebiyle son aylardaki PPK anketlerine katılmamayı seçiyor.
Geçen yıl gevşeme döngüsünün tetiklediği kur krizi TL’nin 2021’de dolar karşısındaki kayıplarını yüzde 44 seviyesine taşımış, bu da artan ithalat fiyatları sebebiyle enflasyonu körüklemişti.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sebebiyle uzun süre dar bantta işlem gören TL, finansal piyasalardaki küresel gelişmelerin de öncülüğünde, dolar karşısında bu yıl yaklaşık yüzde 24 değer kaybetti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***