Diyarbakır’da 8 Haziran sabahı evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan 21 gazeteciden Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç ile gazeteci Ömer Çelik, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) avukatları aracılığıyla dışarıya mesaj gönderdi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre; Serdar Altan gönderdiği mesajda, gözaltına alınmalarına ilişkin şunları söyledi:
“Ekonomik kriz derinleşiyor, bir takım askeri operasyonlar planlanıyor, seçim sürecine giriliyor. Gazeteciler de bunları takip ediyor, haberleştiriyor. Gözaltına alınmamızın sebepleri bunlar olabilir.
‘KİM BİLİR BİZE NE SUÇLAMA YÖNELTECEKLER’
“Geçen hafta gazeteci Dicle Müftüoğlu gözaltına alınmıştı. Dört gün boyunca gözaltında kaldı. Gerekçe, diğer gazeteci meslektaşlarıyla dayanışma içinde olmasıydı. Müftüoğlu’nu serbest bıraktıktan hemen sonra da bizleri aldılar. Kim bilir bize ne suçlama yöneltecekler. Ancak biz gazeteciyiz. Haber yapmaya da dayanışma içinde olmaya da devam edeceğiz.”
ORUÇ: GAZETECİLİK FAALİYETLERİMİZ SORUŞTURULUYOR
Aziz Oruç ise neyle suçlandıklarını bilmediklerini belirterek, “Gözaltı kararı verilmiş ve gözaltı süresi dört güne kadar uzatılmış. Bildiğimiz bu. Neden gözaltına alındığımızı polise soruyoruz ama onların da bilgisi yok. ‘Karar var’ diyorlar sadece. Tabii çalıştığımız basın kuruluşlarındaki hard disklerin bilgisayarlardan sökülerek alınmış olması, gözaltındakilerin tamamının gazeteci olması gözaltının nedenini açıklıyor: Gazetecilik faaliyetlerimiz soruşturuluyor. Uzun süredir sokak röportajları yapıyorum. Bu röportajların tamamı da yayınlanıyor. Bu yayınlarda suç unsuruna rastlayamazlar. Belki de bu yüzden hard disklere el koyup oralardan bir şey çıkarmaya çalışacaklar. Beyhude bir çaba… Hem bu gözaltı furyası yönünden hem de gazetecileri susturmaya çalışmak yönünden beyhude” dedi.
ÇELİK: NEYLE SUÇLANDIĞIMIZI BİLMİYORUZ
Gözaltıların siyasi saiklerle yapıldığını vurgulayan gazeteci Ömer Çelik ise gönderdiği mesajda şöyle dedi: “Gazetecilik kriminalize edilmeye çalışılıyor. Gazetecilik her an tehlikeyle karşılaşılabilecek, öngörülemez bir çalışma alanı haline getirilmeye çalışılıyor. Kaç gündür gözaltındayız, tam olarak neyle suçlandığımızı bilmiyoruz. Bana kalırsa onlar da bilmiyor. Bu yüzden de gözaltı sürelerini uzatıp bir şeyler bulmaya çalışıyorlar. Bulunacak tek şey haberlerimiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***