Diyarbakır’da 2017 yılındaki Newroz kutlaması sırasında polis tarafından katledilen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un öldürülme anını fotoğraflayan Gazeteci Abdurrahman Gök hakkında ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla açılan davanın duruşması, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteci Gök esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasında, “Suçlama konusu yapılan fotoğrafların altına Kobane yerine Libya veya Azerbaycan yazsaydım bugün burada 8 yıl sonra yargılanacak mıydım?” diye sordu. Gök savunmasında şunları dile getirdi:
‘GAZETECİLER SUÇLARI BELGELEYEBİLİRLER’
“İddia makamının 31 Mart 2022 tarihinde görülen duruşmada mahkemenize sunduğu mütalaasında paylaştığım fotoğraflar nedeniyle propaganda yaptığımı iddia etmesini kabul etmiyorum. Bu fotoğrafların tamamının çatışmalı alanlarda savaş muhabiri olarak çalıştığım dönemde çektiğim haber fotoğrafları olduğunu ve daha önce bunların haber olarak hem çalıştığım ajanslarda, hem de bu ajanslara abone olan-olmayan, gazete, internet siteleri ve televizyonlarda yayınlandığını beyan etmiştim.
‘KOBANE YERİNE…’
Ancak iddia makamı hala yaptığım paylaşımları beni; gazetecilik mesleğimden ayrı tutarak bir değerlendirmeye gitmekte ısrar ediyor. Yaptığım paylaşımlarda fotoğrafların nerede ve ne zaman çekildiği dışında herhangi bir bilgi yok. Dolayısıyla merak ediyorum acaba bu fotoğrafların altına Kobanê yerine “Libya”, “El Bab”, “İdlib” “Lazkiye”, “Azerbaycan” yazmış olsaydım iddia makamı yine de bu fotoğraflarla “örgüt propagandası” yaptığımı savunabilecek miydi.
‘GAZETECİLER, KAMU YARARINA GÖREV YAPAR’
Sanmıyorum çünkü; çatışmalı bölgelerde sırf yaptıkları haberler nedeniyle, ya da çektikleri fotoğraflarda silahlı savaşçılar bulunduğu gerekçesiyle bu şekilde yargılanan herhangi bir gazeteci bilmiyorum. Gazetecilerin silahlı çatışmaları kamuoyuna yansıtmasının önemi göz ardı edilemez. Gazeteci savaşların savaşmayan tarafıdır. Silahlı çatışmalar hakkında güvenilir bilgi toplayarak ve yayarak, kamu yararına çok önemli bir görevi yerine getirir.
‘YARGILANAN GAZETECİLİKTİR’
İddialardan da anlaşılacağı üzere yargılanan gazeteciliğimdir. Bu gazetecilik faaliyetlerim çerçevesinde suçlanmamın en büyük gerekçesi Diyarbakır’da 21 Mart 2017’de Newroz alanında polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut’un cinayet anını fotoğraflamamdan kaynaklıdır.
Burada kolluk ve devamında iddia makamı “canlı bomba” diye kamuoyuna duyurulan Kemal Kurkut’un fotoğraflarını yayınlayarak gerçeği ortaya çıkardığım için benden intikam almaya çalışıyor. Çünkü Emniyet Müdürlüğü yetkililerini, emniyetin gerçeği yansıtmayan beyanını olduğu gibi kamuoyuna duyuran dönemin Diyarbakır Valisi’ni ve bu cinayetin sorumlularını savunan İçişleri Bakanlığı’nı yalanlayan fotoğraflar yayınlamıştım.
MESNETSİZ İDDİALAR
Gözaltına alındığım tarihten bugüne kadar yaşanan tüm safhalarda mesnetsiz iddialarla cezalandırılamayacağımı anlamış olacak ki iddia makamı, sırf gazetecilik faaliyetlerim nedeniyle yargılandığımı perdelemek için, özel olarak silah bulunan fotoğrafları seçerek ‘örgüt propagandası’ yaptığımı iddia ediyor. Yargılanmamın başından beri yaptığım savunma ile bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını tüm samimiyetimle ve sahip olduğum tüm bilgilerle anlatmaya çalıştım.”
Serbest Görüş:
GAZETECİ GÖK’E 1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
Gök’ün avukatları Resul Temur ve Mehmet Emin Aktar’ın savunmalarının ardından duruşmaya karar arası verildi. Gazeteci Gök’e, 1 yıl 6 ay 22 gün ceza verildi. Heyet cezanın ertelenmesine yer olmadığına da oy birliğiyle karar verdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***