300’e yakın sivil toplum kuruluşunun üye olduğu Denge ve Denetleme Ağı, kamuoyunda ‘dezenformasyon yasa yeklifi’ olarak bilinen kanun teklifine ilişkin bir politika belgesi hazırladı.
Teklifin risklerinin altını çizen politika belgesinde söz konusu düzenlemelerin ifade özgürlüğünü ve adil, özgür seçim rekabetini olumsuz yönde etkileme potansiyelinin yüksek olduğu ifade edildi.
“Teklifin Türkiye’de adil ve özgür demokratik rekabet, ifade özgürlüğü, alternatif bilgi kaynaklarına ulaşma gibi temel demokratik haklarda Türkiye’de süregiden geriye gidişi hızlandırma riskini büyük ölçüde arttırmaktadır. Günümüzde siyasi partilerin gerek seçim propagandası döneminde gerekse seçimler arası dönemde sosyal medya platformlarını yaygın kullanımı dikkate alındığında, düzenlemenin demokratik rejimin özünü teşkil eden adil ve özgür seçim rekabetini de olumsuz yönde etkileme potansiyeli yüksektir.”
‘Dezenformasyon Yasa Teklifinin Riskleri ve Somut Önerilerimiz’ başlıklı politika belgesinde paylaşılan somut önerilerden bazıları şöyle:
• Sosyal medya alanında içerik moderasyonuna tabi kılınacak içerik türleri detaylı şekilde tanımlanmalı ve muallaklık asgari seviyeye indirilmelidir. Benzer şekilde bu tip düzenlemelerin demokratik rekabetin özüne ilişkin paylaşımları kapsamayacağı kanun maddesi olarak teklife eklenmelidir.
• Demokratik rekabetin ve ifade özgürlüğü gibi temel bir hak ve özgürlüğün hayata geçmesini etkileme potansiyeline sahip bu yetkilere sahip düzenleyici ve denetleyici kurumun kompozisyonu, karar alma usulleri ve görevlilerin görev sürelerine ilişkin değişiklik yapılması gerekmektedir. Bu kurumun yürütme erki ile ilişkisi asgari seviyeye indirgenmeli ve karar alıcı mevkideki görevlilerinin yeniden atanma ya da seçilme şansı olmamalıdır
• Hali hazırda Basın Kartının kimlere verileceğini düzenleyen Basın Kartı Komisyonunun kompozisyonunda İletişim Başkanlığının etkisi oldukça fazladır. İletişim Başkanlığının yürütme erki ile ilişkisi düşünüldüğünde bu tip bir kompozisyon, bu Komisyonu yürütmenin etkisi altında bırakması kaçınılmazdır. Böyle bir komisyonun medya mensuplarının ilgili sendikaların ve medya örgütlerinin temsilcilerinin ağırlıkta olması gerekmektedir. Bu kuruluşların belirlediği kişiler kendileri tarafından Komisyona gönderilmelidir.
Söz konusu politika belgesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) ilgili komisyonlara ve milletvekillerine de iletildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***