Rusya – Ukrayna savaşının ardından Türkiye tarihinde ilk kez, dünyanın bir diğer büyük buğday üreticisi Hindistan’a yöneldi. Nisan ayında başlayan görüşmeler sonrasında 50 bin ton buğday siparişi verildi. Ancak Hindistan ani bir kararla ülke dışına buğday satışını durdurduğunu açıkladı. Buna karşın halihazırda yapılmış sözleşmeler için sevkiyata izin verileceği bildirildi. Hindistan, bu yıl yaklaşık 10 milyon ton sevkiyat hedefliyordu.
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, Avrupa’nın buğday ihtiyacı için ABD ve Kanada’ya yöneldiğine işaret ediliyor. Ancak bu durum maliyetleri artırıyor.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, geçen yıl Türkiye’nin buğday üretiminin 17.5 milyon ton olduğunu anımsattı. Buğday yetersiz kaldığı için dışarıdan yaklaşık 10 milyon ton buğday alındığını belirten Demirtaş, bunun bir kısmının makarna, bisküvi, un ihracatında kullanıldığını söyledi. Demirtaş, sığınmacıların sayısındaki artış ve yaz aylarında gelecek turistler de eklendiğinde ihtiyacın arttığına dikkat çekerek, “Un ihraç etmesek bile kendi tüketimimiz yıllık 20 milyon tonu buluyor. Ekmeği çok tüketen bir ülkeyiz. Yoksulluk da var. Ekmek ile doyuyoruz” dedi. Türkiye’nin her yerinde buğday yetişebildiğine işaret eden Demirtaş, kurak bölgelerde bir dekara 300 kilo, sulak alanlarda ise bir dekara 700 kilo buğday alındığını söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
“Çiftçi hiç ya da yeterli gübreleme yapamadı. Dekara 20 kilo gübre gerekirken ya yarısı atıldı ya da hiç atılmadı. İlkbahara kadar yağışlar iyiydi. Üst gübreyle telafi edilir diye düşündük ancak o da atılamadı. Ayrıca İç Anadolu’da kuraklık sürüyor. İthal gübrenin fiyatı çok yüksek. Üretimde artış olmaz. Çiftçi borçlu. Ahırındaki ineğinden tarlasına kadar icra geliyor. Çiftçiye yatırım yapmadık, betona yatırım yaptık.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***