Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Süleyman Soylu’nun Suriyeli işçi itirafına ‘acziyet’ tepkisi: ‘Utanmıyor’

Süleyman Soylu'nun Suriyeli işçi itirafına 'acziyet' tepkisi: 'Utanmıyor'


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, ‘itiraf’ı olan “Fabrikanda Suriyeliyi çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma. Sonra ayak ayak üstüne at, ‘Ne olacak bu Suriyelilerin hali’ de” şeklindeki sözlerine tepkiler gelmeye devam ediyor. Türkiye’de son dönemde siyasetin önemli gündem başlıklarından olan göçmen sorunu, kayıtdışı istihdam ve işsizlik krizini büyütmedeki etkisi nedeniyle de yakıcı bir sorun haline geldi. Bir bakanın böyle açıklamalarda bulunması bir acziyet göstergesidir” diyen DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, “Şu anda Türkiye’de kaçak diye tabir edilen göçmen işçiler tamamen iş verenin insiyatifi altında çalıştırıyorlar. Bu açıklamalar var olan sorunu bilerek o konuda bir çözüm bulmama anlayışının ortaya konulmasıdır” vurgusu yaparak tepki gösterdi. Sığınmacılar sermaye sınıfı ve AKP tarafından ucuz emek gücü olarak görüldüğünü belirten Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek ise “Süleyman Soylu bu itiraftan da utanmamaktadır. Bu itiraf ile aynı zamanda sermaye – AKP işbirliği bir kez daha açığa çıkmıştır” dedi.

TGRT Haber’de konuk olduğu programda açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da tartışmaları alevlendirecek sözler sarf etti. Türkiye’de 3 milyon 762 bin Suriyeli göçmen olduğunu belirten Soylu, 200 bin 950 Suriyelinin de vatandaşlık aldığını açıkladı. Soylu göçmenlerin gönderilip gönderilmeyeceği tartışmasına ilişkin ise “Fabrikanda Suriyeliyi çalıştır, sömür, sigortasını yaptırma. Sonra ayak ayak üstüne at, ‘Ne olacak bu Suriyelilerin hali’ de. Bir milyon insan gidecek. Kim isyan edecek biliyor musun? O iş sahipleri” yorumunda bulundu.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek ve DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, Soylu’nun çok konuşulacak bu sözleri üzerine Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın’a değerlendirmelerde bulundu.

‘SERMAYE – AKP İŞBİRLİĞİ BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKMIŞTIR’

Süleyman Soylu’nun bugün yaptığı açıklamaların bir itiraf olduğunu belirten TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, “Bugün sığınmacılar sorunu bir kez daha siyasetin göbeğinden başlayarak gündeme geldi. Sığınmacılar sermaye sınıfı ve AKP tarafından ucuz emek gücü olarak görülmektedir. Süleyman Soylu bu itiraftan da utanmamaktadır. Bu itiraf ile aynı zamanda sermaye – AKP işbirliği bir kez daha açığa çıkmıştır. Üstelik AKP yaklaşan seçimlerde bu sorunun kaynağını oluşturan parti olarak sorunu seçime meze etmekten de geri durmamaktadır” dedi.

‘AKP İKTİDARI EMPERYALİZMİN PEŞİNDEN GİTMİŞTİR’

Sığınmacılar sorununu Türkiye’nin başına bela eden AKP iktidarının bizzat kendisi olduğunu ifade eden Tekerek, “AKP iktidarı emperyalizmin peşinden gitmiştir, Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını yapmıştır. Suriye’nin yıkım savaşına ortak olmuştur. Afganistan’a NATO bünyesinde asker göndermiştir. Bu suç ortaklığını ülkemizde patronlarla birlikte işlemiştir. AKP iktidarı, Süleyman Soylu’nun da ifadelerinde gördüğümüz gibi sanki hiçbir suçu ya da katkısı yokmuş gibi konuşmaktadır. Sığınmacılar sorunun arkasında ABD, AB, AKP, sermaye sınıfı ve cihatçı terör örgütleri vardır. Bu sorunun ceremesini ise yerlerinden yurtlarından edilen sığınmacılar ve ülkemizin emekçileri birlikte çekmektedirler. Bu sorunun çözümü yanan ateşe benzinle gitmek olamaz” diye konuştu.

‘SIĞINMACILAR SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ PLANLARINDA AKP İÇİN BİR KOZ OLARAK KULLANILMAKTA’

 “Suriye’deki savaşın son bulması, barışın tesisi ve meşru Suriye Hükümeti ile masaya oturulması ve karşılıklı yapılacak anlaşmalarla sağlanacaktır” diyen Tekerek, sözlerine şöyle devam etti;

“AKP darbeci dediği Mısır ile görüşmekte, demediği laf kalmadığı İsrail yönetimi ile masaya oturmakta, Kaşıkçı cinayetinin müsebbibi olarak gördüğü Suudi Arabistan ile masaya oturmakta, ne hikmetse Esad ile masaya oturmamaktadır. Bu nedenle Suriyeli sığınmacılar konusu Esad konusu olmaktan çıkmıştır. Çünkü sığınmacılar halen Suriye’nin bölünmesi planlarında AKP için bir koz olarak kullanılmaktadır.

‘AKP, SIĞINMACILARI AB’DEN ALDIĞI PARA KARŞILIĞINDA TÜRKİYE’DE TUTMAKTADIR’

Ayrıca bir kez daha belirtmeliyiz ki, sığınmacılar sorununun kaynağına inmeden ve nedenlerini görmeden sorunun tam olarak anlaşılması da mümkün değildir. Sığınmacıların sayısının bugün kat kat artmasının nedeni emperyalizmin Suriye’de Afganistan’da yarattığı yıkım ve işgallerdir. Emperyalizm sığınmacılar sorununu açmıştır. Bu açıdan açık ve net söylüyoruz ki emperyalizme karşı olmayan bu mekanizmaya karşı durmayan hiçbir siyasi güç bu sorunu çözemez. Bir diğer önemli nokta AKP, sığınmacıları AB’den aldığı para karşılığında Türkiye’de tutmaktadır. Türkiye açık olarak sığınmacıların merkez üssü haline AKP eli ile getirilmiştir. Avrupa Birliği karşıya alınmadan sığınmacı sorunu çözülemez.”

‘ACZİYET GÖSTERGESİDİR’

“Bir bakanın böyle açıklamalarda bulunması bir acziyet göstergesidir” diyen DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ise, “Şu anda Türkiye’de kaçak diye tabir edilen göçmen işçiler tamamen iş verenin insiyatifi altında çalıştırıyorlar. Bu açıklamalar var olan sorunu bilerek o konuda bir çözüm bulmama anlayışının ortaya konulmasıdır. Bu memleketi yönetenler cumhurbaşkanı ve bakanlar bu sorunu biliyorlarsa çözüm bulmak yerine, olmaması gereken bir şeyi dillendiriyorlarsa o da onların eksikliklerini gösterir” ifadelerini kullandı.

‘EMEK PİYASASI İÇİNDE DENGELERİ DEĞİŞTİREN BİR FAKTÖR HALİNE DÖNÜYOR’

Türkiye’de sağlıklı bir göçmen politikasının olmadığını yıllardır dile getirdiklerini söyleyen Serdaroğlu şöyle konuştu;

“Komşu ülkelerle ilgili stratejilerde ortaya çıkan yanlışların vebalini bizim gibi ülkeler ödüyor. Hem ülkesinden kaçan insanlar çok daha kötü şartlarda yaşamaya mahkum ediliyor hem de o ülkenin insanları birbirlerine kırdırılacak şekle dönüştürülüyor. Emek piyasası içinde dengeleri değiştiren bir faktör haline dönüyor. Bunların hepsi tabii göçmenlerle ilgili bir problem. Bir bakanın da bunu çıkıp söylemesi manidar. Bu anlamda bir özellikle son süreçte göçmen işçileriyle ilgili Türkiye’de bilerek ortaya konulan birtakım kışkırtmaları da doğru bulmuyoruz. Ama bu, o insanların olabildiğince kendi ülkelerine normal şartlarda gönderilmesi gerektirecek politikalarla önlenebilir. Bu da Türkiye’de maalesef uygulanılmıyor. Kendi iç siyasetine alet edilen bir anlayış sergileniyor.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version