HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
İktidar temsilcilerinin söylemlerinin aksine Türkiye ekonomisi, tarihinin en kötü günlerini yaşıyor. İşsiz sayısı 8 milyona dayandı, enflasyon yüzde 80’e doğru koşuyor, bütçe açığı ve cari açık patladı, dolar kuru 16 liraya doğru emin adımlarla ilerliyor. Rejimin hatalı ekonomi politikaları nedeniyle Türkiye, CDS risk primi en yüksek 3. ülke konumuna geldi.
Sistem tamamen tıkandı. Rejim yana yakıla ‘ödünç’ para arıyor. Zira Merkez Bankası’nın rezervlerinde ‘metelik’ yok! Swaplar hariç net döviz rezervleri eksi (-) 48 milyar dolara indi. Ancak iktidar buna rağmen ‘dolar yükselmesin’ diye yıl başından bu yana 25 milyar dolar civarında rezerv yaktı. Peki bu hamle işe yaradı mı; yaramadı… Daha önce de yaramamıştı!
Çözüm diye attıkları her adım sorunu daha da büyüttü…
TL, BİR HAFTADA YÜZDE 4,5 DEĞER KAYBETTİ
Türk Lirasında değer kaybı tüm hızıyla sürüyor. Aylardır ‘arka kapıdan’ yapılan müdahalelerle 14,80’e sabitlenen dolar kuru, 1 haftada 15,60 seviyesini aştı. Euro/TL ise 16,30’a dayandı.
Doların ne zaman 16 lira olacağı konusunda bir tahminde bulunmak zor. Bunu rejimin kura müdahale gücü belirleyecek. Ekonomistlere göre geçtiğimiz yıl ağustos ayında başlanan faiz indirimleri hiç yapılmasa, hatta 100-200 baz puan artırılmış olsa, bugün dolar kuru 9-10 lira bandında olacaktı. Dolayısıyla enflasyon da yüzde 70’lere çıkmayacaktı. Politika faizi yüzde 19’dan yüzde 14’e indirildi; enflasyon yüzde 19,25’den yüzde 70′ çıktı!
CDS RİSK PRİMİ 700’Ü AŞTI
Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı korumanın maliyetini gösteren CDS’ler 714 puanı görerek 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. CDS’nin yükselmesi Türkiye’nin borçlanma maliyetinin artması anlamına geliyor. 300 baz puan üstü aşırı riskli sayılırken, 500 üzeri ‘olağanüstü kriz’ olarak tanımlanıyor. Kenya’nın CDS puanı 700; Türkiye’ninki 714! Türkiye’nin yabancı platformlarda ‘Kenya’ kadar bile ‘kredibilitesi’ kalmadı. Türkiye artık, Rusya ve Arjantin’den sonra dünyanın en riskli üçüncü ülkesi!
HEM BÜTÇE AÇIĞI HEM DE CARİ AÇIK ARTIYOR
İktidarın tezine göre TL değersizleşince cari açık azalacak hatta ‘rekabetçi kurla’ cari fazla verilecek ve böylece enflasyon da düşecekti. Ancak olmadı. Hem cari açık, hem de bütçe açığı artıyor. Bütçede Nisan ayında 50 milyar 167 milyon TL açık oluştu. Ocak-Nisan bütçe açığı 19,3 milyar liraya çıktı.
TCMB, Mart ayı ödemeler dengesi raporunu da açıkladı dün. Buna göre, Türkiye’nin cari işlemler hesabı, mart ayında 5,5 milyar dolar açık verdi. 12 aylık cari açık 24,2 milyar dolar oldu. 2022 yılı ilk çeyrekte cari açık miktarı 18.1 milyar dolara yükseldi. 2022’nin tamamında cari açık hedefi 18,6 milyar dolardı!
Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde cari açık 7.7 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Geçtiğimiz yılın tamamında verilen cari açık miktarı 13.7 milyar dolardı.
GENİŞ TANIMLI İŞSİZ SAYISI 8 MİLYONA DAYANDI
TÜİK, 2022 yılı ilk çeyrek işsizlik verilerini açıkladı. TÜİK’e göre işsizlik oranı yüzde 11,4’e; işsiz sayısı da 3 milyon 845 bin kişiye yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 22,6 olarak açıklandı. Bu da gerçek işsiz sayısının TÜİK’e göre bile 7,7 milyondan fazla olduğunu gösteriyor. Her 5 gençten biri işsiz.
Daha da önemlisi ‘istihdam oranının yüzde 46,6 olması. AB’de en yüksek istihdam oranına sahip ülke yüzde 81’le Hollanda. En düşük istihdam oranına sahip ülke ise yüzde 58’le Yunanistan. Türkiye’nin sürekli karşılaştırıldığı Almanya’da istihdam oranı yüzde 76 civarında.
ENFLASYON YÜZDE 80’E DOĞRU
TÜİK’e göre Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 69,97 olarak ölçülmüştü. Dolar kurundaki artışla birlikte başta enerji olmak üzere bir çok kalemde fiyatlar yukarı yönlü güncellendi. Mayıs ayında yıllık enflasyonun yüzde 75 civarında gelmesi sürpriz olmayacak. Zira zamlar yağmur gibi yağıyor… Et, süt, çay, akaryakıt…
Ekonomistlere göre yıl sonunda baz etkisiyle bile enflasyonun yüzde 55’in altına düşme ihtimali yok! Ancak iktidar temsilcileri enflasyonu ‘tek’ haneye düşüreceklerini söylüyor…
KKM KAMBURU BÜYÜYOR
Dolar kurunu ‘dizginlemek’ ve vatandaşların dövizini sisteme dahil etmek için icad edilen Kur Korumalı Mevduat hesabının faturası da artıyor. Mart ayında 11 milyar 700 milyon TL KKM kur farkı ödemesi yapılmıştı. Nisanda ise bu rakam 4 milyar 555 milyon lira olarak açıklandı. İki ayda toplam KKM ödemesi 16.2 Milyar TL oldu. Son bir haftada yüzde 4’ün üzerinde değer kazanan doların ateşi düşmezse, KKM’nin faturası daha da ağırlaşacak…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***