Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

SİHA’lar modern savaşa cephede yön veriyor

SİHA'lar modern savaşa cephede yön veriyor


Ukrayna savaşı insansız hava araçlarının uzun zamandır modern savaşın parçası haline dönüştüğünü çok net gösterdi. Modern savaşta SİHA’lar hava gözetiminden roket fırlatmaya kadar çeşitli görevleri yerine getiriyor.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ABD’nin Ukrayna ordusunun talepleri doğrultusunda yeni bir tür SİHA geliştirdiğini duyurdu. Pentagon Sözcüsü John Kirby “Phoenix Ghost” ismi verilen insansız hava aracına dair “Ukraynalılarla gereksinimleri hakkında konuşurken, bu sistemin özellikle doğu Ukrayna’daki ihtiyaçlarına çok uygun olacağını düşündük” ifadelerini kullandı.

 

SİHA’nın geliştirilmesinin Ukrayna savaşının patlak vermesinden önce başladığını belirten Kirby, ancak Ukrayna’nın gereksinimlerine daha iyi uyması için şimdi bunu daha da geliştirmek istediklerini ifade etti. 120’den fazla insansız hava aracının, ABD hükümetinin 800 milyon dolarlık askeri yardım paketinin bir parçası olarak Ukrayna’ya teslim edilmesi öngörülüyor. ABD’nin bu açıklamasından bu yana Phoenix Ghost’un özellikleri tartışılıyor: Neye benziyor? Önceki silah sistemlerinden farkı nedir?

 

Henüz pek bir şey bilinmiyor. Fotoğraf yok. “Phoenix Ghost,” ayrıntılar konusunda ağzını bıçak açmayan ABD Hava Kuvvetleri ile işbirliği yapan ABD silah şirketi Aevex Aerospace tarafından geliştirildi. Pentagon sözcüsü Kirby, insansız hava aracını kullanmak için asgari düzeyde eğitim gerektiğini söyledi.

 

Yeni “Phoenix Ghost” SİHA’sı, Amerikalı üretici AeroVironment’in “Switchblade” SİHA’larına benziyor. Ancak bu uzun zamandır biliniyor. Switchblade Afganistan’daki ABD özel kuvvetleri tarafından kullanılmak üzere geliştirilmişti. ABD ordusu 2012’de birliklerini bu SİHA’larla donatmıştı.

 

Kamikaza SİHA’sı “Switchblade”

 

Sırt çantası SİHA’sı olarak da tanımlanan “Switchblade,” “gezici mühimmat” kategorisine giriyor.

 

Barselona’daki Carnegie Uluslararası İlişkiler Etik Konseyi’nin yazar ve kıdemli üyesi Arthur Holland Michel, DW’ye özelliklerini “Bu, roket ile insansız hava aracı arasında bir tür geçiş” sözleriyle açıkladı.

 

Gezici mühimmat veya silahlar, belirli bir hedef olmadan fırlatılan, daha sonra veri bağlantısı aracılığıyla yerdeki bir operatör tarafından bir hedef atanana kadar belirlenen alan üzerinde uzun bir süre daire çizen ve ardından da saldırıda bulunan uzaktan kumandalı silahlar. Modele bağlı olarak bu silahlarda hedefler sensörler aracılığı ile belirlenebiliyor, sınıflandırılabiliyor ve ardından otonom olarak saldırı başlatılıyor.

 

Gezici mühimmat veya silah terimleri fazla yaygın değil. Bu silah kategorisi ancak 2020 Dağlık Karabağ savaşında Azerbaycan’ın bu silahlardan yüksek miktarda kullanmasının ardından bilinir hale geldi.

 

Switchblade’in farklı versiyonları var. Daha küçük olan model 2,5 kilo ağırlığında, 10 kilometre menzile sahip ve havada 15 dakika kalabiliyor. Daha büyük varyant yaklaşık 15 kilogram ağırlığında ve 40 kilometre menzile sahip ve 40 dakika uçabiliyor. Michel, avantajı “Büyük bir SİHA’dan farklı olarak, onu başlatmak için bir havaalanına veya çok fazla altyapıya ihtiyacınız yok” diyor. “Ve bir füzeden farklı olarak, hedefi tespit etmek, durumun bir resmini çekmek ve ardından SİHA’nın füzesini kelimenin tam anlamıyla elle veya hedef tanıma yardımıyla hedefe fırlatmak için zamanınız var. Bu sayede her iki silah sisteminin yetenekleri birleştirilmiş oluyor.”

 

Switchblade SİHA’lar, saldırırken kendi kendilerini imha ettikleri için kamikaze SİHA’ları olarak da biliniyor.

 

Geliştirilmiş Phoenix Ghost

 

Kirby, Phoenix Ghost insansız hava araçlarının da benzer yeteneklere sahip olduğunu ancak tam olarak aynı olmadığını söyledi.

 

Mitchell Havacılık ve Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün dekanı ve Aevex Aerospace şirketinin yönetim kurulu üyesi emekli korgeneral David Deptula da Politico’ya henüz doğrulanmayan bazı bilgiler verdi.

 

Deptula’nın verdiği bilgilere göre, Phoenix Ghost da tek kullanımlık bir insansız hava aracı, ancak altı saatte önemli ölçüde daha uzun süre havada kalabiliyor. Deptula, ayrıca aracın dikey olarak havalanabildiğini, bu nedenle çok yer tasarrufu sağladığını ve kızılötesi sensörler sayesinde geceleri de çalışabildiğini aktardı. Deptula SİHA’nın “orta zırhlı kara hedeflerine” karşı etkili olduğunu belirtti.

 

Bayrak taşıyıcı “Bayraktar TB2”

 

Türk muharebe ve keşif SİHA’sı Bayraktar TB2, Michel’in bahsettiği “daha büyük insansız hava araçları” kategorisine giriyor. 2014 yılında Baykar firması tarafından geliştirilen Bayraktar TB2 de Ukrayna savaşında görev yapıyor.

 

Bayraktar TB2 6,50 metre uzunluğunda, 12 metre kanat açıklığına ve 420 kilogram boş ağırlığa sahip. Tam otonom olan SİHA, 24 saat kesintisiz havada kalabiliyor, 7 bin 300 metre uçuş yüksekliğine ulaşıyor ve saatte yaklaşık 220 kilometre azami hıza sahip. Otonom durumda, bir koordinatörün yerden kontrolü olmadan havalanabiliyor, programlanmış bir hedefe uçabiliyor, onu keşfe çıkabiliyor, geri dönebiliyor ve kendi başına inebiliyor. Azami menzili 150 kilometre.

 

“Vektor:” Ukrayna için Alman yüksek teknolojisi

 

Ukrayna silahlı kuvvetleri keşif görevleri için Bavyeralı Quantum Systems firmasına ait bir gözetleme araçlarını da kullanabiliyor. Şirketin CEO’su Florian Seibel, Alman Yazı İşleri Ağı’na (RND) yaptığı açıklamada “İlk insansız hava araçlarımız aslında zaten Ukrayna’da” dedi.

 

İlk temastan sözleşmenin imzalanması aşamasına gelinmesi sadece beş gün sürdü. Kısa bir süre sonra üç Ukraynalı savaşçı bir insansız hava aracı ile Bavyera’ya bir selfie gönderdi.

 

“Vektor” olarak adlandırılan SİHA, yaklaşık 180 bin euroya mal oluyor. RND’nin haberine göre, bu araçların bedeli Ukraynalı multimilyonerler tarafından ödenerek, “Dnipro Savunma Bölge Komutanlığına bağış” olarak aktarıldı. Ukrayna güçleri ile Bavyera’daki şirket arasındaki bağlantı ise Münih’teki Ukrayna konsolosu tarafından kuruldu.

 

Ancak Alman Vector dronu, tam anlamıyla bir silah değil. Bomba fırlatma özelliği bulunmadığı, zaten bunun öngörülmediği belirtiliyor. Ancak RND’nin haberine göre uygun dijital bağlantılar ile bir silah sisteminin parçası haline gelebileceği ifade ediliyor.

 

Ancak Vector, özellikle uçuş ve video aktarımında teknolojik olarak son derece gelişmiş olduğu için popüler. Ukrayna silahlı kuvvetleri de Alman yapımı bu insansız hava aracını, örneğin yaklaşan Rus tanklarına topçularını en iyi şekilde hedeflemek için kullanmayı amaçlıyor.

 

Bu çerçevede mükemmel bir seçim olan Vektor, alet yardımı olmaksızın kurulabiliyor, üç metrelik kanat açıklığına rağmen bir piste ihtiyaç duymuyor ve hatta Phoenix Ghost gibi dikey olarak havalanıyor.

 

Vector, 15 kilometre uzaklığa kadar yüksek çözünürlüklü, gerçek zamanlı video sunuyor ve iki saate kadar havada kalabiliyor. Şirket yöneticisi Seibel, RND’ye verdiği demeçte, Amerikan Özel Harekat Komutanlığının 7 milyon euro değerinde Vector aracı ve Alman ordusunun da sekiz adet Vector sipariş ettiğini söyledi.

 

Ukrayna: Uluslararası SİHA filosu

 

Japonya Savunma Bakanlığının verdiği bilgilere göre, Japonya da Ukrayna’ya talebi üzerine insansız hava araçları, maskeler ve koruyucu giysiler gönderdi.

 

Ancak Ukraynalı askerler yerli insansız hava araçları da kullanıyor. En yaygın olanı Leleka-100. Yaklaşık beş kilogram ağırlığındaki araç, Ukrayna’nın merkezindeki Dnipro merkezli Deviro şirketi tarafından üretiliyor. “Leleka” Ukraynaca leylek anlamına geliyor.

 

Otonom silahlar konusundaki endişeler

 

İnsansız hava araçlarının geliştirilmesi sürecinde, silah sistemlerinin özerkliğinin artmasının getirdiği zorlukların ve risklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan SİHA uzmanı Arthur Holland Michel, düşünülmesi gereken bazı noktalara ışık tutuyor.

 

Örneğin: Bu insansız hava araçlarını kullananlar, şiddete başvurma konusunda karar vermek için yeterli farkındalığa sahip mi? Silahlar, kullananlara saldırı sırasında dikkatli olunması için yeterli kontrol olanağı sağlıyor mu? Silahlar, kazalara ve hasarlara yol açabilecek bilgisayar korsanlığı veya manipülasyona karşı savunmasız mı? Sistem istenmeyen zarara neden oluyorsa, insanların bu zarardan sorumlu tutulabileceği açık kanallar var mı? Risklerden nasıl kaçınılabilir ve güvenlik standartlarına nasıl uyulabilir? Siviller nasıl korunabilir?

 

Michael, “Bu tür silahlara eklenen her ek otonom işlevle, bu endişeler katlanarak artıyor. Bu nedenle, insanları bu sistemlerin bireysel otomatik işlevlerine ve bu işlevler başarısız olursa ortaya çıkabilecek belirli risklere odaklanmaya teşvik ediyorum” diyor.

 

KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version