Özbekistan’da yaşayan Anvar Akhmedov ve Gozal Akhmedova çiftinin 44 aylık kızı Rayyona 2 yaşındayken yakınında gördüğü lavabo açıcıya ulaşarak yalamaya başladı. Lavabo açıcıyı kızının ağzında gören genç kadın, büyük korku yaşarken küçük kız hemen hastaneye götürüldü. Burada yapılan incelemelerde kızlarının yemek borusunda yanıklar oluştuğunu öğrenen aile yıkıldı. Uzun süre sadece sıvı ile beslenebilen küçük kız için özofagus dilatasyonu olarak isimlendirilen yemek borusu genişletmeleri yapılmaya başlandı. Operasyonun ardından ilk günlerde katı sonra püre şeklinde ürünler tüketebilen birkaç gün ardındansa yeniden beslenmede büyük sıkıntılar yaşayan küçük Rayyona, her 15 günde bir yemek borusu genişletme işlemi geçirdi. Bu işlem her tekrarlandığında kısa bir süre katı tüketebilen küçük kız, bir süre sonra katı yemekte zorlanması nedeniyle yeniden sıkıntılar yaşadı.

15 GÜNDE BİR AMELİYAT OLMAKTAN KURTULDU

Aile kızlarını bu durumdan kurtarmak için araştırmalar yaparken Türkiye’ye geldi. Medicana Bahçelievler Hastanesi’ne gelen aile, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Melih Tugay ile görüştü. Tetkiklerde hastanın yemek borusunun kalp hizasına denk gelen 4-5 santimlik kısmında yanıklar olduğu belirlenirken bu bölgenin sadece sıvı geçişine olanak sağladığı tespit edildi. Ardından ameliyatta yemek borusunun hasarlı kısmı alınarak kalan bölüm ile birleştirilmesi sağlandı. Başarılı geçen operasyon sonrası Özbek kız, daha önce yerken çok zorlandığı birçok katı ürünü tüketmeye başlarken 15 günde bir yapılması zorunlu olan operasyondan da kurtuldu. Prof. Dr. Melih Tugay ise bebeklerin ve çocukların sıvı deterjan, bulaşık tableti, çamaşır suyu gibi kimyasalları yutabildiklerini ve bu durumun ölüme kadar giden sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirterek aileleri uyardı.

Kızının o anki halini hatırlamak bile istemediğini anlatan Özbek anne Gozal Akhmedova, “Bu olay iki yıl önce oldu, lavabo açıcı yaladı hemen hastaneye götürdük. Yemek borusunu tamamen yıkadılar. Aslında biz Türkiye’de ameliyat yaptırmayı hiç düşünmüyorduk. O günkü olan durumu asla hatırlamak istemem, kan kusuyordu onu kucağıma alırken kıyafetlerini bile giydiremeden hastaneye gittik. İki sene kadar çocuğumuza balon taktılar. Ameliyat 4,5 saat sürdü. O kadar merak diyordum ki bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. Bu onun geçirdiği son ameliyat olsun İnşallah bundan sonra sadece tatil için gelelim ameliyat için gelmeyelim” ifadelerini kullandı.

Kızının şu anki halinden çok memnun olduklarını söyleyen baba Anvar Akhmedov, “Pandemi dönemi olduğu için o kadar zordu ki evden çıkış yasağı vardı. Ne yapacağımı şaşırdım. Ne hissettiğimi anlatamam; benim ciğerlerim gidiyordu çok kötüydüm. Aslında biz Türkiye’ye gelirken ameliyat kesinlikle düşünmüyorduk. Mümkünse işlem yaptırır öyle döneriz dedik ama Melih Bey’e ısındık ve ameliyatı yaptırdık” şeklinde konuştu.

Özbekistan’dan Türkiye’ye gelen Rayyona’nın tedavisine ilişkin bilgi veren Medicana Bahçelievler Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Melih Tugay, “Ara ara böyle hastalarımız oluyor. Özellikle Kazakistan, Özbekistan veya Arnavutluk, Kosova, Bulgaristan gibi ülkelerden bu tür hastalar geliyor. Bu hastamız şu an 44 aylık, yaklaşık 2 yıl önce bir lavabo açıcı yalamış. Tam içememiş ama yalamış ondan sonra yemek borusunda bir yanık meydana gelmiş o yanık sonrasında da darlık oluşmuş. O günden beri yaklaşık 2 senedir sürekli 2 haftada bir yemek borusunun genişletmesi işlemi yapılıyor çünkü daralıyor. Sadece sıvı alabiliyor hatta daha sonra sıvıyı da içememeye başlıyor. Bu zamana kadar bu şekilde bir kısır döngü içinde yaşamışlar. Yemek borusunu o dar olan kısmı çıkarttık, birleştirerek çocuğun normal yeme fonksiyonunu kazandırmış olduk. Bu ameliyatlar göğüs boşluğu açılarak yapılıyor. Yemek borusu da tam akciğerlerin arkasında kalbe bitişik çok yakın, ayrıca akciğerlerde bu bölümde yer aldığı için çok kompleks, zor bir ameliyat. Ameliyattan sonra 7-8 gün oldu, şu anda artık en zor yenebilecek köfte, ekmek kabuğu vs. gibi biraz önce de pide getirmişler, o pideyi rahatlıkla yiyebiliyor. Bize geldiğinde sadece birazcık sıvı içebiliyordu, tükürüğü bile ağzında birikiyordu, ara ara onu kusması gerekiyordu. Şu anda güzelce yemek yiyor, çocuk da rahatladı. Bir haftalık on günlük süreçlerde bu işlem yapılması gerektiğinde de çocuk tabi, çok mutsuz oluyor. Belki okuluna gidiyor, arkadaşlarıyla oynayamıyor gibi birçok sorunla baş başa kalıyor” ifadelerini kullandı.

Ailelerin dikkatli olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Melih Tugay, “Şu anda da en çok bulaşık parlatıcıları, tabletler gibi şeyler uygulanıyor. Mesela çocuk annesiyle oynarken parlatıcı deterjan tableti veriyor ve çocuk onu ısırabiliyor. O poşetin içindeki yakıcı madde yemek borusunu yakmaya yeterli oluyor. Temizlik için kullanılan bütün şeyleri çocuklardan uzak tutmak lazım. Defalarca ameliyat olması gereken süreçler yaşayabilir hatta hayatlarını kaybetme riskiyle bile oraya çıkabilirler. Çok kötü bir süreç anne babalara tavsiyem; hiçbir zaman bu türleri çocukların ulaşabileceği bir yere koymamaları. Böyle bir durum geliştiği zaman o anda yapılabilecek bir şey yok zaten. Sadece yapılacak şey bu tür genişletmeler, büyük cerrahi ameliyatlar yani bu işin ilaçla bir tedavisi yok. Çocuk yutunca hemen çocuğu kusturalım da daha az etkilesin diyorlar, tersine yemek borusuna daha fazla hasar verilmesine sebep olabiliyor” dedi. (İHA)