Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kurmay Albay Bilal Akyüz: 15 Temmuz’da Efkan Ala ortadan kaldırılacaktı!

Kurmay Albay Bilal Akyüz, Yurtta Sulh Konseyi üyeliği suçlamasıyla Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kurmay Albay Akyüz, 15 Temmuz’la ilgili tüm kovuşturma evraklarını, esas hakkında mütalaaları, fezlekeleri, diğer karargâhların iddianamelerini, özellikle meclis araştırma raporunu incelediğini belirttikten sonra soruşturma sürecinde başından geçenleri anlattı.

ERDOĞAN’IN UÇAĞI NEDEN 2 SAAT YUVARLAK ÇİZEREK TUR ATTI?

Mahkemede, 15 Temmuz’un en önemli düğümünün Marmaris/Muğla’da yaşananlar olduğunu vurgulayan Albay Akyüz; Meclis Komisyon raporunda CHP’nin şerhine atıfta bulunarak; Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın Atatürk Havalimanı’na 03.20 de ATA (TK8456) uçağıyla geldiğini; ancak Flightradar isimli programda TK 8456 saat 00.30’da Marmara denizinin üzerinde gözüktüğünü belirtti. TK 8456 ATA uçağının Flightradar programından Mudanya üzerinde 2 saat yuvarlak çizerek tur attığı rotasını mahkeme heyetine gösteren Akyüz, “Bakın THY 8456’nın şeyi Flightradar görüntüsü, bu da o Mudanya’daki dönüşü turu, peki neden bekledi? Çiğli’deki TSK timinin Marmaris’e ulaşmasını mı bekledi? Çiğli’de 02.14’te ayrılan TSK timinin 03.20 civarında Marmaris’e ulaşmıştı, onu mu bekledi? Ve TC ATA’nın inişi bu saate denk getirilerek Erdoğan’ın ‘Marmaris’ten 15 dakika geç kalksam kaçırılacaktım, belki öldürülecektim’ algısının bir senaryosu muydu? Bu bence onun ispatı!” şeklinde konuştu.

Meclis araştırmasındaki CHP’nin şerhinde ifade edilen iddialar, Flightradar görüntüsü ve Cumhurbaşkanın açıklamaları ve diğer açıklamaları bir araya getirildiğinde, Cumhurbaşkanının o saatler arasında Marmaris’te olmadığı çok net olduğunu ifade eden Bilal Akyüz, “Peki neden gizlenmeye çalışılıyor, çünkü hazırlanmış bir senaryodan bahsediyorum! Ona uydurulmaya çalışılıyor, yoksa çok rahat bunlar iptal edilebilirdi!“ dedi.

BİNALİ YILDIRIM’A SUİKAST GİRİŞİMİ

Kurmay Albay Bilal Akyüz, 15 Temmuz’da yaşanan birçok olayla ilgili soruşturma olmasına rağmen Ilgaz Tünel’de dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’a yönelik suikast girişimin araştırılmadığını ifade etti. Akyüz, Başbakanlık Müşteşarı’nın Mecliste yaptığı sunumda; “Başbakan Binali Yıldırım Ilgaz çıkışında bir Jandarma aracı tarafından konvoyuna ateş açılması üzerine konvoy tekrardan Ilgaz’a döndü.”  ifadesinin yer aldığını, Başbakan Binali Yıldırım’ın da 23 Temmuz 2016’de ATV ve A Haber ortak yayınında Jandarma aracından konvoyuna ateş açıldığını teyit ettiğini söyledi. Akyüz, fakat o tarihte hiç bir jandarma aracının o bölgede olmadığını, Jandarma Genel Komutanlığı’nın Meclis Araştırma Komisyonu’na gönderdiği resmi yazıda da bu durumun açıkça ifade edildiğini belirtti.

Akyüz, Ilgaz Tüneli’nde Başbakan Yıldırım’a ateş eden araçların MİT’e ait olduğunu iddia etti.

Akyüz ifadesinde, “Jandarma Genel Komutanlığı, 20 Temmuz 2016 tarihli Arif Çetin imzalı bilgi notuyla Kastamonu’yla ilgili hususları açıkladı. 16 Temmuz 2016 tarihinde saat 4.30’da, Çankırı İl Jandarma Komutanlığı Harekât Merkezi, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı Harekât merkezini arayarak, 34 plakalı 2 tane Wolkswagen Passat marka araç ve 06 plakalı Mercedes marka aracın Tosya istikametine gittiklerini bildiriyor. Ilgaz Jandarma Karakol Komutanı vekili Astsubay Kıdemli Çavuş Mustafa Çığ ise, “Tünelin inşaatında 8-10 tane son model araç var. Her araçta takım elbiseli, çelik yelekli, uzun namlulu 3-4 kişi var” bilgisini veriyor. Bu bilgiye dayanarak Başbakan Yıldırım’a suikast düzenleyen araçlar MİT’e ait olduğu” iddiasında bulundu.

“YILDIRIM’I ÖLDÜRÜP BENİM ÜSTÜME YIKACAKLARDI” 

Albay Akyüz, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’a yönelik suikast girişimiyle ilgili bilgileri paylaştıktan sonra kendisine zorla el yazısıyla bazı notlar yazdırmaya çalıştıklarını söyledi. 13. Ağır Ceza Mahkemesinde ve Akıncı Üssünde arabasında çıktığı denilen notun, aracında olmadığını belirten Akyüz, “Binali Yıldırım’ı ortadan kaldırmak istediler iddiam bu ve bunu da bana yıkacaklardı veya darbecilere yıkacaklardı” dedi. “Başbakanlık avukatı hakkımda dava açsın, ben aklanmak istiyorum. Başbakana suikast ile ilgili, cesaretleri varsa açsınlar benim alnım ak” diyerek hukuk önünde de aklanmak istediğini ifade ederek meydan okudu.

EFKAN ALA DA KURBAN EDİLECEKTİ

Başbakan Binali Yıldırım’la MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasında yaşanana olayın birebir benzerinin dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’yla Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz arasında yaşandığını belirten Akyüz; “Efkan Ala’nın da, benim şahsi kanaatim, haberi yok ve uğraşıyor. 23.00 ile 23.30 arası iki tane emri, doğru dürüst veremiyor. Koordine edemiyor, çünkü normal bu krizde böyledir. Ben onu eleştirmiyorum; ama Lekesiz 8 tane emri arka arkaya 15 dakika içinde veriyor.” dedi.

Ayrıca Ala’nın 21.20’de Erzurum’dan Ankara’ya uçakla hareket ettiğini ve telefonunun açık olmasına rağmen Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’in 8 tane emri yayınlarken hiçbirinde İçişleri Bakanı’nın onayını almadığını belirten Akyüz, “Çünkü Ala da gözden çıkartılmış! Çünkü onların kurguladıkları plana göre; Efkan Ala da Binali Yıldırım da ortadan kaldırılacaktı.” bilgisini verdi.

LEKESİZ NEDEN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI?

Özellikle dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz‘in biraz da puan toplamak için yaptıklarını anlatırken 15 Temmuz öncesi hazırlıklarını ifşa etmesi üzerine bir anda görevden uzaklaştırılarak gözden uzak tutulmasının manidar olduğunu vurgulayan Kurmay Albay Akyüz,

“Lekesiz puan toplayabilmek için tıkır tıkır dökülmüş hepsini, şunları da yaptık, bunları da yaptık, bunları da yaptık. Ama ondan sonra Lekesiz birden yok oldu! Niye? Bence dediler ki, ulan sen var ya, bütün her şeyi mahvettin ya, bütün her şeyi açık ettin…” dedi.

“KUMPASI MİT ORGANİZE ETTİ, TSK PERSONELİ TUZAĞA DÜŞSE DE HALKA ATEŞ AÇMADI”

15 Temmuz kumpasının MİT tarafından organize edildiğinin açık olduğunu ifade eden Albay Akyüz, ”Bu planı bozan bence iki tane şey vardı. 21.00’da işte başlatma şeyi, ikincisi şu; TSK personeli tuzağa düşse de halkına ateş açmadı. Kim ne derse desin. Eğer öyle olsaydı çok daha farklı sonuçlar olurdu. “ diyerek savunmasını tamamladı.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version