‘Berkay’ adlı firma, 2010’da Türk Patent ve Marka Kurumuna (TÜRKPATENT) marka başvurdu. Daha önceden faaliyette olan Berk adlı marka ise yapılan başvurudaki ismin, markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve seri marka olarak algılanabileceğini ileri sürerek itiraz etti. İtirazı inceleyen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK), 2012’de itirazın reddini kararlaştırdı.

“DAVANIN REDDİNE KARAR VERDİ”

YİDK kararının ardından firma, Berkay ve TÜRKPATENT hakkında “YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü” davası açtı. Davaya bakan Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, iki markanın da ürün yelpazesinde bulunan “bitki yapraklarından elde edilen çaylar, buzlu çaylar, ada çayı, ıhlamur, kekik çayı” yönünden davanın kabulüne, markaların diğer faaliyet alanlarında ise benzerlik bulunmadığından davanın reddine karar verdi.

Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, markaların ürün yelpazesindeki benzerlikler konusunda bilirkişi raporu alınmadan yerel mahkemece karar verilmiş olduğundan 2014’te hükmü bozdu.

HÜKÜM YENİDEN BOZULDU

Yapılan yeniden yargılamada Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, verdiği ilk kararında direndi ve kararını tekrarladı. Bu kararın da temyizi üzerine dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna geldi.

Kurul, yerel mahkemenin hükmünün yeniden bozulmasına hükmetti.

KARARIN GEREKÇESİ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararında, tescil için başvurusu yapılan markayla tescil edilmiş veya daha önce başvurusu yapılmış bir marka arasında halk tarafından karıştırılma ihtimalinden bahsedebilmek için mal ve hizmetler ile marka işaretlerinin aynı veya benzer olması gerektiği ifade edildi.

Benzerlik değerlendirmesi yapılırken görsel, işitsel ve anlamsal benzerliğin yanında bir bütün olarak tüketici nezdinde uyandırdığı izlenimin esas alınması gerektiği aktarılan kararda, “Herhangi bir sebeple halk gözünde başka bir markayla bağlantısı varmış intibaı yaratarak onu çağrıştırıyorsa ve bu yüzden halkın mal veya hizmet tercihinde etkili oluyorsa marka olarak tescili engellenebilir” değerlendirmesinde bulunuldu.

Her iki markanın isimlerinin benzer olduğuna işaret edilen kararda, tüketicilerin algısında baskın kısmın soldan sağa okunan sözcük markalarında ilk harf ve hece olduğu kaydedildi. “AY” ekinin anlam ya da kavramsal olarak davanın tarafı olan markaları uzaklaştırmadığı belirtilen kararda, “Taraf markaları arasında en azından ticari, ekonomik ve idari bir bağlantı bulunduğu yanılgısı kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır” ifadeleri yer aldı.

Markaların faaliyet alanı içinde olan “bitki yapraklarından elde edilen çaylar, buzlu çaylar, ada çayı, ıhlamur, kekik çayı” yönünden ise uzman görüşü alınarak yerel mahkemece hüküm kurulması gerektiği kaydedilen kararda, yerel mahkemenin önceki kararında direnmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirildi.