İzmir’in üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı en büyük ilçelerinden Bornova’da, iki minibüs içinde 3 ton 660 kilo çürümeye yüz tutmuş at eti ele geçirildi. Yaşlı-hasta atları Aydın’da kesip İzmir’e getirdiği ve kasaplara satmaya çalıştığı öne sürülen 3 kişiye 4 bin 32’şer TL ceza kesildi.

Alınan bir istihbaratı değerlendiren Bornova İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Çamdibi’nde kıyafetlerindeki kurumuş kan izinden şüphelenilen F.S., M.S., A.Ö.’yü durdurdu. Şüphelilerin kullandığı iki kamyonetin kasasında yapılan aramada çürümeye yüz tutmuş etler ele geçirildi. Bornova Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin de destek verdiği operasyonda, etlerin yaşlı-hasta atlara ait olduğu, Aydın’da kesilip İzmir’e getirildiği belirlendi.

3 ŞÜPHELİYE 4 BİN 32’ŞER LİRA PARA CEZASI

İki kamyonetteki, parçalanmış ve poşetlere konulmuş toplam 3 bin 600 ton at etine el konulurken, gözaltına alınan 3 şüpheliye 4 bin 32’şer TL para cezası kesildi. Kaçak ve gayri-sıhhi koşullarda kesim yaptığı belirlenen kişilere, halk sağlığını tehdit ettikleri gerekçesiyle açılan soruşturma sürerken; çürümüş at etleri, zabıta ekipleri tarafından toprağa gömülerek imha edildi. Ancak, İzmir’in en büyük ilçelerinden, üniversite öğrencilerinin de yoğun olarak yaşadığı Bornova’daki bu manzara akıllarda soru işareti bıraktı. Benzer şekilde piyasaya at eti sürülüp sürülmediğine ilişkin araştırmanın sürdüğü bildirildi.

“SAĞLIK SORUNLARI ORTAYA ÇIKACAK”

ANKA Haber Ajansı’na konuşan İzmir Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Uğur Toprak, denetimler sıklaştırılmazsa yaşanan tehlikenin boyutlarının çok artacağına işaret etti.

Toprak şöyle konuştu:

“Pandemi döneminde yurttaşların bütçelerinden en çok para harcadığı kalem gıdaydı. Fakat son dönemlerde yaşanan kira artışları, elektriğe, suya ve ulaşıma yapılan zamlar sonrası yurttaş kısabileceği tek şey olarak gıdayı gördü. Hepimizin yoksul, çoğumuzun aç olduğu bir dönemden geçiyoruz. Burada da tabi ki ister istemez taklit ve tağşişli ürünlere talep oluyor. Bu ne yazık ki gördüğümüz bu manzaraların daha da artacağının ipucunu veriyor. Bornova’da bulunan kaçak etleri görüyoruz. Eğer bu mantalite ile devam edersek, alım gücünü artırmazsak ne yazık ki bu kaçak kesimleri, taklit tağşiş ürünlerinin bulunduğu listeleri önümüzdeki günlerde daha fazla göreceğiz. Çünkü yurttaş daha uygun fiyatta ürün almak için çaba sarf ediyor. Devletin mutlaka gıda güvenliğine harcama yapması gerekiyor. Başta gıda mühendisi olmak üzere istihdam edip denetimlerin artırılması gerekiyor. Çünkü gıda denetimleri artırılmayan, pay verilmeyen bütçe ileride sağlığa harcanacak. Bu da istediğimiz bir şey değil. Yurttaş yeterli ve sağlıklı şekilde beslenemiyor ve bu beslenememenin sağlıksal sonuçları da ilerleyen zamanlarda karşımıza çıkacak.”

“AT VE EŞEK ETİNİ AYIRMAK ÇOK ZOR”

At veya eşek etini diğerlerinden ayırmanın zor olduğunu vurgulayan Toprak, şöyle devam etti:

“Ne yazık ki taklit ve tağşişli ürünlere direkt bakarak çok fazla anlayamayız. Mutlaka bunlar için bir analiz yapılması lazım. Örneğin bu ürün et ise tür analizi yapılması lazım. Hayvandan anlayan, eti bilen çok nadir kişiler at, inek, dana etleri arasındaki farkı renginden anlayabilir. Ancak bunu genel olarak yurttaşın anlaması çok mümkün değil. Biz gıda mühendisleri odası olarak mutlaka denetimlerin artırılması gerektiğini söylüyoruz. Bakanlık kendi denetim raporunda da söylüyor. Gıda mühendisi ve gıda kontrol görevlisi sayısının yetersiz olduğunu söylüyoruz. 7 bin 245 gıda kontrol görevlisi var. Bunun hepsi de denetimlere çıkmıyor. Bu sayının sadece bin 920’i civarı gıda mühendisi. Bu kadar veteriner hekimimiz, ziraat mühendisi, su mühendisi arkadaşlarımız var ama yeteri kadar denetimlere çıkamıyorlar. Çünkü 700 binin üzerinde işletme var. Bunları 1 milyon 400 bin kez denetlemek sadece 7 bin 245 kişiyle olmaz. Denetimlerin daha çok habersiz bir şekilde yapılması gerekiyor. Taklit ve tağşişlerdeki ifşaların da zamanının kısaltılması ve verilen cezaların artırılması lazım. Bunu biz de görmeliyiz.”