Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayında yıllık enflasyonun yüzde 54,44’den yıllık yüzde 61,14’e yükseldiğini açıkladı. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise enflasyonu yüzde 142.63 olarak hesapladı.

Enflasyon rakamları yurttaşlar için kendini raflarda artan fiyatlar ile gösterdi. 2021 yılının Aralık ayında alınan kararla asgari ücretin yüzde  50.54 zamlanarak 4 bin 253 lira olmasına karar verilmişti. Ancak özel sektörde çalışan asgari ücretlilerinin maaşlarına bu zam 2022 yılının Şubat ayında yansıdı.  Yaşanan gelişmeler ile birlikte ekonomik göstergerere göre zamlar da Türkiye’de ücretli çalışanların maaşlarını korumadı.

“DIŞARISININ NERESİ VE KİMLER OLDUĞUNU SÖYLEMİYOR”

AKP iktidarının ekonomik kriz sürerken yaşananların sorumlusu olarak “dış güçler”i göstermesine yönelik toplumun her kesiminden tepkiler sürüyor. 20 yıllık AKP iktidarının “dış güçler”i sorumlu göstermesine Karar yazarı Taha Akyol da köşesinden tepki gösterdi.

Taha Akyol, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 muhalefet partisinin anayasa taslağının “dışarıda hazırlanıp ellerine tutuşturulduğu” iddiasını yine tekrarladı. Anlaşılan 2023 seçimlerine kadar bunu tekrarlayacak. Fakat bütün “ispat et” çağrılarına rağmen “dışarı”nın neresi ve kimler olduğunu söylemiyor. Muhalefeti dış güçlerin oyuncağı, hain, terör işbirlikçisi gibi gösterme propagandasının bir parçası bu.” ifadelerini kullandı.

Akyol, “Halbuki Erdoğan, 2001’de Kemal Derviş’in hazırladığı programı on yıl süreyle uyguladı. İlaveten, “AB süreci”ni de katarak ekonomiyi rasyonel kavramlarla yönetti. Bu on yılda kişi başına gelirimiz 3 bin dolardan 12 bin dolara çıktı. O zaman “mandacı iktisatçılar, küresel sermaye saldırısı, dış güçler, üst akıl” gibi heyecan verici komplo teorileri yoktu. Küresel güçler Türkiye’ye 220 milyar dolar yatırım yapıyordu. Erdoğan kişisel yönetimle kuralların ve kurumların rolünü aşağı çektikçe ekonomide sorunlar büyümeye başladı. “Dış güçler, hainler, kültür ajanları” söylemi ile sorunlar gözden uzak tutuldu. Daha önemlisi, rasyonel tartışmalarla ve muhalefetin eleştiriyle yanlışların görülerek düzeltilmesi imkanı engellendi.” değerlendirmesinde bulundu.

AKP’nin hatalarını sıralayan Taha Akyol, “Şimdi de sistem meselesini “dış güçler”e bağlıyoruz. Çünkü sistem meselesi bilimsel ve olgusal verilerle ve rasyonel akılla konuşulursa, CB sisteminin ağır sorunları ortaya çıkacak. Bakın, AK Parti bir yıldır yeni anayasa taslağını açıklamıyor! Sadece bu mu? 2020 sonbaharında Erdoğan faizin “acı ilaç olduğunu” söyleyerek “ekonomide ve hukukta reform dönemi” ilan etmişti, ama dört ay sürdü… Bunu “rekabetçi kur” ve “Çin böyle kalkındı” söylemi izledi: TL değer kaybettikçe ihracatımız artacak, dış ticaret fazla verecek, bu da enflasyonu aşağı çekecekti… Tam tersi oldu, doların fırlaması enflasyonu patlattı… Bunun üzerine “liralaşma” ilan edildi… Bu “sebep”lerin “sonucu” şu oldu: Enflasyon fiilen üç rakamlı, resmen yüzde 60… Dış açık büyüyor, dünyadaki payımız 1980 yılının düzeyine düştü. Bunu dış güçler mi yaptı, muhalefet mi?” diye yazdı.

TAHA AKYOL’UN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN