Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, AKP-MHP iktidarının NATO politikalarını eleştirdi ve bazı generallerin NATO’ya yakınlığı nedeniyle cezaevine konulduğunu itiraf etti.
Sputnik Radyo’da açıklamalarda bulunan Perinçek, hükümetin NATO ile yakın iş birliği yapmasından duyduğu rahatsızlığı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında tutuklanan ve NATO’ya yakın olduğu öne sürülen generaller üzerinden açıkladı.
Perinçek, “Türkiye’nin iradesi NATO üzerinden, NATO’nun yer altı örgütlenmesi üzerinden ABD’ye bağlanmıştır ve ABD, Türkiye hizadan çıktığı zaman bu gladyosunu kullanarak Türkiye üzerinde kontrolu sağlar. Ama bakın şimdi çok önemli bir hakikatten söz edeceğim. Şu anda Türkiye’nin hapishanelerinde NATO generalleri var. Yani NATO, Türkiye’nin hapishanelerinde. Şimdi hükümetin çelişkisi şurada, eğer NATO doğuya doğru genişlemeliyse o zaman Tayyip Erdoğan yönetimi 15-16 Temmuzda NATO generallerine ne için tavır aldı? Ne için hapislere attı? Ne için onlar hala hapislerde? Eğer biz NATO’ya bağlıysak çıkartalım onları. Çünkü NATO onlar. Hem NATO generallerini, 24 bin subaylarını, 30 bin polisini, 4 bin yargıç, savcı ve Yargıtay üyesini hapise atıyoruz ve ondan sonra diyoruz ki ‘NATO çok iyi biz NATO’ya bağlıyız.’ Burada çok büyük bir çelişme var. Türkiye’nin gerçeği NATO zincirlerini kırma yönünde. Zaten NATO ile savaşıyor Türkiye. NATO gerçeği 15-16 Temmuzda Türkiye’de kendisini göstermiştir. Türkiye’nin bunu bilincine çıkarması lazım. Hükümetimizin, Sayın Tayyip Erdoğan’ın derin çelişmesi de burada. Yani kendi pratiğiyle bugün NATO konusunda açıklamaları birbirini tutmuyor” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin Rusya saflarında yer almasını isteyen Perinçek, “Bugün büyük bir fırsat doğdu. Rusya’ya yönelik yaptırımlar karşısında Türkiye bu iki arada bir derede siyasetiyle bu fırsatı değerlendiremiyor. Oysa Türkiye burada enerji sorununu çözebilir” tezini savundu.
Perinçek şunları söyledi:
“Rusya, İran, Azerbaycan, Irak, Katar, Cezayir… Türkiye’nin enerji kaynaklarına baktığımız zaman bunlar hep ABD ile mücadele eden ülkeler. Onun için Türkiye ucuz elektrik istiyorsa, ucuz doğalgaz, ucuz petrol, ucuz mazot istiyorsa ABD’ye karşı tavır alacak. Bu ev sahipliğiyle her iki ülkeyi bir masada oturtmakla sağlanacak bir durum değil. Yine Türkiye turizmini geliştirmek istiyorsa Rusya’yla beraberliğine önem verecek. Yine Türkiye İstanbul’u finans merkezi yapmak istiyorsa burada da Rusya’ya yönelik yaptırımlara tavır alacak. Türkiye buradan çok büyük bir atakla ekonomide, özellikle enerji güvenliğinde, finansta ve güvenlikte çok büyük bir atakla fırsatı değerlendirebilir.
Ama şuanda hükümetimizin böyle bir siyaset izlemediğini görüyoruz. Türkiye Rusya için vazgeçilmez. Rusya da Türkiye için vazgeçilmez. Yani her iki ülke aynı tehditlerle karşı karşıya. Rusya, Türkiye’nin birinci ticaret ortağı. Rusya açısından da ekonomide Türkiye önemli bir ortak. Yani bizim enerji güvenliğimizde Rusya önemli bir ülke ama Rusya’nın tarımda, sanayide ihtiyaçları da Türkiye’den karşılanıyor. Onun için yalnız güvenlikte değil ekonomide de bu iki ülke arasında çok önemli bağlar var.
Doğuya doğru ilerleyen NATO mezarına doğru giden NATO’dur. NATO, ABD’nin kontrolü altında olan bir örgüt. ABD yer altı örgütlerinin, Gladyonun aracılığıyla NATO ülkelerini kontrol eder. Biz bunu Türkiye’de 12 Mart 1971 darbesinde yaşadık. 12 Eylül 1980 darbesinde yaşadık. En son 15-16 Temmuz FETÖ Gladyosu darbesiyle yaşadık. Yani bunun en çarpıcı örneği de Türkiye’dir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***