HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis Genel Kurulu’nda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’e gönderilen ve cezaevine alınmayan kıyafeti giydi. Beştaş, cezaevi yönetiminin elbiseyi içeriye almamasına tepki gösterdi.

SAYIŞTAY’IN KAMU ZARARI TESPİTİ

Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, ekonomi ile konuşmasını sürdüren Beştaş, “Türkiye ekonomisi büyük kriz yaşarken ve 30 milyon insan açlık sınırındayken, kamuda zararlar artmaya devam ediyor. Sayıştay, kamu kurumlarını denetledi. Bu denetime göre Sayıştay, 575 yargılamaya esas dosya için kamu zararı tespit etti. Sayıştay, 410 milyon 706 bin 87 TL, 2 milyon 177 bin 745 dolar ve 16 milyon 918 bin 141 Avro için tazmin kararı verdi. Sayıştay denetimlerde suç oluşturan fiillere ilişkin olarak gereği yapılmak üzere 11 konuyu ilgili kurumlara iletti. Sayıştay Başkanı, iki yıl önce bütçe görüşmelerinde bizzat kayyımların yolsuzluklarının tespit edildiğini ifade etmişti” dedi.

‘HALKTA HUZUR YOK’

Beştaş şöyle devam etti:

“AKP bürokrasinin her kademesine kendi yandaşlarını atadığı için bu zararlar soruşturulmuyor ve üstü örtülüyor” diyen Beştaş, şöyle devam etti:

“Maliyet halka çıkarılıyor. Milyarlarca liralık usulsüzlük oluşuyor. Yandaş bürokratlar bu cezasızlık zırhına yaslanıp daha fazla haksızlık yapıyor. Halk domatesi, biberi taneyle alırken, bürokratlar üçer dörder maaşa doyamıyor. Bakan Nebati’nin dört yardımcısı da çift maaş alıyor. Türk Telekom yönetimine yandaş Yiğit Bulut atanıp bir maaş daha kazanıyor. Adına da ‘huzur hakkı’ diyorlar. Halkta huzur yok, geçim derdi var. Yandaşların boğazı ise huzur hakkı adı altında ‘kul hakkı’yla dolduruluyor.”

SES DAVASI…

Sağlık ve Sosyal Hizmetleri Emekçileri Sendikası (SES) eski Eş Genel Başkanları ve yeni Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davaya da değinen Beştaş, “Dava şu anda görülüyor. Birçok uluslararası sendika davayı takip ediyor. Sağlık hakkı, sendikal mücadele ve kadın mücadelesi yargılanmaya çalışıyor. Kobanê Kumpas Davası’nda bulunan Ulaş ve Kerem Gökalp beyanları burada da var. Bir kumpas davası üzerinden kumpas delilleri üretilerek, STK’ların içi boşaltılmaya çalışılıyor. Bu kumpas davalarının çökeceğini ve hukukun tecelli edeceğini biliyoruz. Hukuku ayaklar altına alanların yargılanacakları günlerin yakındır” diye belirtti.

HASTA TUTUKLU ÖZBEK

Hasta tutuklu Özge Özbek’in durumunu da Genel Kurul’da dile getiren Beştaş, “Kendisi beyin tümörü hastası, daha önce infaz ertelemesi verildi. Fakat bu erteleme dolunca hastalığı devam etmesine rağmen cezaevine alındı. Açık beyin ameliyatı olduğu halde cezaevine konuldu. Beyin tümörü tedavisi devam ediyor ve yakında tekrardan ameliyat olacak. İnfazının ertelemesi gerekir. Yaşam hakkına mal olabilir, Özge Özbek derhal tahliye olmalıdır” dedi.

SARI, KIRMIZI, YEŞİL YASAK MI?

Leyla Güven’e gönderilen ve cezaevine alınmayan elbiseyi giyen Beştaş, “Bu elbise bilmiyorum, kimseyi rahatsız etti mi? Bence etmemiştir. Üstümdeki elbiseyi Elazığ Cezaevi içeri almadı. Leyla Güven’e kızı tarafından gönderilen kıyafet. ‘Bu renklerle elbiseyi içeri alamayız’ demişler. İnfaz koruma memurlarının kıyafetleriyle aynı renkte değil, cezaevi yönetmeliğine göre içeriye girişi engellenen bir vasıfta da değil. Cezaevlerindeki fiili ve keyfiyeti anlatabilmek için bu şekilde göstermek zorunda kalıyoruz. Buradan sevgili Leyla Güven ve tüm tutuklu kadınlara selam gönderiyorum. Bu elbisede üç renk var; yeşil, kırmızı, sarı… Yeşil, kırmızı, sarı yasak mı? Renklere yasak olabilir mi? Bir ülkede renk yasak olabilir mi? Yasaklanamaz. Bu elbisenin alınmamasını keyfiyetin, hukuksuzluğun vardığı noktayı gösterdiği için usule uygun davranmaya devam ediyor. Leyla Güven’e elbiseyi gönderdiği için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.