Osmanlı devletinin Ermenilere dönük gerçekleştirdiği soykırımın 107’inci yıldönümü bugün. Osmanlı devleti İstanbul’da 250 Ermeni lider, aydın, yazar ve din adamını katletti. Bu katliam Süryani, Asuri ve Ermenilere karşı büyük soykırımın başlangıcıydı. Bu soykırımların sonucunda 1 buçuk milyona yakın Ermeni katledildi.
Konuya ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulunan Hesekê Ermeni Meclisi Eş Başkanı Îmad Tetervan, Ermenilerin soykırıma ilişkin hazırladığı verilere göre, İngiltere, Almanya ve Rusya gibi egemen güçlerin desteğiyle 1 buçuk milyondan fazla Ermeni katledildiğini söyledi.
‘ERMENİLER DEMOKRATİK ULUS PROJESİ KAPSAMINDA HAKLARINI ELDE ETTİ’
Osmanlı ve Türk devletinin Ermeni, Süryani, Asuri ve Keldanilere karşı gerçekleştirdiği soykırımlarla sınırlı kalmadığını belirten Teteryan, Osmanlı’nın işgali altındaki birçok bölgede Kürt ve Arap halklarına karşı da soykırımların gerçekleştirdiği kaydetti.
Teteryan Kuzey ve Doğu Suriye’deki Ermenilere ilişkin şunları söyledi: “Ermeniler, demokratik ulus projesi çerçevesinde hak sahibiler. Diğer halklarla birlikte yaşıyorlar ve meşru haklarını elde etmişler. Kendini savunmak ve soykırımların engellenmesi için Ermenilerin bir askeri gücü kurulmuş bulunmakta.”
O dönem Ermenilere karşı soykırımın kolaylıkla yapılmasının sebeplerine değinen Teteryan, Ermenilerin o dönen kendi kendilerini yönetemediklerini ve kendilerini savunacak bir güçleri olmadığından soykırıma karşı direnemediklerini belirtti
‘ERMENİ SOYKARIMI FARKLI YÖNTEMLERLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ’
Hesekê Ermeni Gençlik Meclisi üyesi Enehît Qesbiyan, katliamların birçok yöntemle gerçekleştirildiğine işaret ederek, “Birincisi Ermeni aydınlarını içeriyordu. İkincisi erkekler katledildi. Üçüncüsü kadınlar, çocuklar ve yaşlılar sürgün edildi” dedi.
Enehît Qesbiyan, Ermeni Soykırımı’nın Osmanlı tarafından din adına kiliseleri yakma, toplu katliamlar, kadın ve çocukları başka ülkelere sürgün edilmesi gibi çeşitli yöntemlerle yapıldığını ifade etti.
Demokratik ulus projesi kapsamında Ermenilerin özgürlüklerini ve haklarını elde ettiklerini ifade eden Enehît Qesbiyan, bütün bileşenlerin askeri, siyasi ve toplumsal alanda ilerlediğini kaydetti.
‘ERMENİLER ASKERİ, SİYASİ VE TOPLUMSAL OLARAK YENİDEN ÖRGÜTLENDİ’
Enehît Qesbiyan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu proje kapsamında, Ermenilerin askeri, siyasi ve toplumsal kurumlarını yeniden kurduk. Ermenilerin tarihini ve kültürünü doğru şekilde canlandırdık.”
Enehît Qesbiyan, halklara dönük soykırımların tekrarlanmaması için halka işgalci Türk devletinin bölgeye dönük siyasetine karşı saflarda birlikte yerini alması çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Parlamentosu, Dünya Kiliseler Meclisi, İnsan Hakları Örgütü, Türkiye İnsan Hakları Derneği ve Hristiyan Gençlik Derneği gibi birçok uluslararası kuruluşla birlikte 20 ülke Ermeni Soykırımı’nı tanıyor.
Soykırımın bütün delillerine rağmen, Türk devlet yetkilileri Ermeni Soykırımı’nı tanımıyor. Türk Ceza Kanunu’nun 305’inci maddesine göre bu soykırımı tanıyanları suçluyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***