Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik “Kilit-Pençe” adıyla başlattığı ve KDP’nin de dahil olduğu sınır ötesi operasyona ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Bu savaş iktidarın ömrünü uzatma savaşıdır, sessiz kalanlar bunun suç ortağıdır” başlıklı açıklamada, AKP-MHP iktidarının Türkiye’yi felakete sürükleme pahasına bir kez daha geleceğini kurtarmak için savaş politikalarına sarıldığı belirtildi.
KAOSU NORMALLEŞTİRME ÇABALARI
Operasyonun meşru olmadığı ve uluslararası hukuka aykırılık teşkil ettiği ifade edilen açıklamada, “Bu saldırılar şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’nin herhangi bir sorununu çözmeyecek; aksine 40 yıldır tecrübe edildiği gibi Türkiye’nin ekonomik, siyasal ve toplumsal sorunlarını daha da derinleştirecektir. Bu saldırı, aynı zamanda iktidar tarafından Türkiye’nin içerisine sürüklendiği derin buhranı, açlığı, yoksulluğu ve geleceksizliği milliyetçi hamasetlerle normalleştirmeye yöneliktir. Şimdiye kadar yapılan bu tür saldırıların maliyetini Türkiye halkları evlatlarının canıyla, daha fazla yoksullaşarak, demokrasiden ödün vererek, geleceksizliğe mahkûm edilerek ödemiştir. Bu gerçekler bilinmesine ve gerek uluslararası gerekse ulusal siyaset aklı ve raporlarda da açıkça ifade edilmesine rağmen savaş politikalarında ısrar edilmesi Türkiye halklarına karşı işlenen en büyük suçtur” denildi.
Saldırılarda şimdiye kadar ciddi savaş ve insanlık suçları işlendiğine vurgu yapılan açıklamada, sivil ölümlerin, boşaltılan ve yakılan köylerin, gerçekleşen ekolojik yıkımın iktidarın suçlarını ağırlaştırdığı kaydedildi.
AKP-MHP’NİN BEKA SAVAŞI
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Kamuoyunu manipüle ederek, gerçekleri savaş ve çatışmanın insani ve ekonomik maliyetini gizleyen iktidarlar, bu durumu hep kendi yönetimlerinin devamlılığı için kullanmışlardır. Bu savaş da, Türkiye’nin savaşı değil Saray’ın ömrünü uzatma savaşıdır. AKP-MHP’nin ikbal ve beka savaşıdır. Savaş esas olarak Kürt halkına yönelik yürütülse de Türkiye’nin tamamı bu savaştan zarar görmektedir. Ukrayna ve Rusya savaşında ‘Barış havarisi’ kesilen AKP iktidarının foyası dün başlattığı saldırıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. AKP hem içeride hem de dışarıda savaşı körükleyen, savaştan nemalanan, gıdasını insani krizlerden alan bir partidir ve bunu da bir kez daha göstermiştir. Dün başlatılan saldırı, iktidarın sahte barış diplomasinin de ifşasıdır.
SESSİZ KALANLAR SORUMLULUĞU PAYLAŞIYOR
Burada esas kritik nokta iktidarın ikiyüzlü barış yaklaşımından ziyade gerçekten barış isteyenlerin tutumudur. Ukrayna’daki savaşa karşı çıkanlar, sınır komşusu Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarına yönelik başlatılan askeri operasyonlara sessiz kalmamalıdır. Bu savaşa sessiz kalanlar bu ülkede faşizmin, yoksulluğun, tek adam rejiminin büyümesinin de sorumluluğunu paylaşmaktadır. Türkiye demokratik kamuoyuna ve muhalefete çağrımız bu tür saldırılar karşısında sessiz kalarak, iktidarın ömrünü uzatma oyunlarına alet olmamalarıdır. Kürdistan Bölgesel Yönetimi de esasen kendisini inkar anlamına gelecek, bu tür saldırıların parçası olmaktan vazgeçmeli ve Kürt halkının özgürlük taleplerini işgal girişimlerine kurban etmemelidir.
SAVAŞA KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
HDP olarak; bu savaş politikaları karşısında tüm kurum ve kuruluşları, siyasal ve toplumsal güçleri savaşa karşı mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Savaşa karşı ittifak en acil ve hayati ittifaktır ve faşizmin panzehiridir. Barış isteyenler de en az savaşa cesaret edenler kadar cesur olmalı ve bu felakete dur demelidir, hem de en yüksek sesle.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***