Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gezi Parkı davası: İktidar ve muhalefet, kararın siyasi ve hukuki sonuçlarını nasıl yorumlanıyor?

Gezi Parkı davası: İktidar ve muhalefet, kararın siyasi ve hukuki sonuçlarını nasıl yorumlanıyor?


Osman Kavala’nın daha önce beraat ettiği suçlamadan “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” aldığı Gezi davası kararı, siyasetin de en önemli gündem maddesi oldu.

27 Nisan’da İstanbul’da bazı sivil toplum kuruluşlarıyla iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osman Kavala için “Bu adam Türkiye’nin Soros’uydu. Bu adam Gezi olaylarının perde arkasıydı, koordinatörüydü” dedi:

 

“En son malum bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri çok rahatsız etti. Şimdi birçok yerden arayanlar var. Yurt dışına gittiğimiz zamanlarda da bize bazı telkinlerde bulunanlar oldu. Biz de onlara kusura bakmayın dedik. Bizim ülkemiz hukuk devleti dedik.

 

“Siz Avrupa’nın değişik ülkelerinde hukuk devleti olduğunuzu iddia ederek terör örgütünün sokaklarınızda boy göstermesine evet diyorsunuz. PKK, kendi paçavralarıyla caddelerinde boy gösteriyor, herhangi bir şey söylemiyorsunuz. Türkiye’de ise atılan adımlar sizleri rahatsız ediyor.”

 

İktidar partisinin tepkisi ise daha çok, Gezi Davası kararı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yargılanacağını” ifade eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e yönelik olurken, en sert tepkiyi gösteren isimlerin başında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.

 

En kısa grup toplantısını yapan ve “Yazdığım konuşmayı bir kenara bırakıyorum, çok öfkeliyim” diyen Kılıçdaroğlu, “Kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmaz” diyerek, hakimlerin özgür iradeleriyle karar vermediğini söyledi.

 

Grup konuşmasında Gezi kararına değinmeyen MHP Genel Başkanı Bahçeli ise gazetecilerin sorusu üzerine “yargıya saygılı olunmasını” istedi.

 

2013’teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada, iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, yedi kişiye ise 18’er yıl hapis cezası verildi.

 

Karar, Türkiye ve dünyada büyük yankı buldu ve iktidara yakın kesimler dışında da tepkiyle karşılandı.

 

Kılıçdaroğlu Gezi Davası’nda verilen cezalar için, “Kurgulanmış mahkemelerden adalet çıkmaz. Burada görev alan hakimlerin bir kısmı zaten önceden kararlarını vermişler. Verdikleri kararlar kendi özgür iradeleriyle verdikleri kararlar değil, talimatla aldıkları kararlar. Talimatla aldıkları kararların altına imza atıyorlar” sözleriyle iktidarı suçladı.

 

Gezi davasının siyasi sonuçlarına ilişkin ise iktidar ve muhalefet farklı yorumlar getirse de siyasi kulislerde ağırlıklı görüş, verilen mahkumiyet kararlarının üst mahkemelerden dönebileceği yönünde.

 

CHP: İnat davası

 

Karara en sert tepkiyi gösteren CHP, iktidarın Gezi davasını bir anlamda “inat davasına” dönüştürdüğü görüşünde.

 

Geçmişteki Ergenekon davaları anımsatılarak birçok siyasi davada olduğu gibi, Kavala ve Gezi’de yargılananlarla ilgili kararın istinaf, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden dönebileceği ifade ediliyor.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemlerini kendisini iktidardan indirmeye dönük “Sorosçu darbe girişimi” olarak gördüğü, bu nedenle de “en ağır cezayı istediği” yorumu yapılıyor.

 

Kavala’nın, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı “Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal düzenini cebir, şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs etme” suçlamasından önce beraat etmesi ve hemen ardından “casusluk” suçlamasıyla tutuklanıp, bu suçtan da beraat etmesine dikkat çekilerek, bir şekilde Kavala’nın içeride tutulmak istendiği ifade ediliyor.

 

Gezi davası hakimlerinden birisinin geçmişte AKP’den milletvekili aday adayı olması da mahkemenin “talimatla hareket ettiği” iddiasına dayanak gösteriliyor.

 

CHP’de bir başka görüş de, Gezi Davası’yla “CHP’nin hedef alındığı” yönünde.

 

Gezi eylemlerine katılanların büyük ölçüde CHP tabanından ya da sol görüşlü insanlar olduğu vurgulanarak “Bu bir inat kararı. Ama sonucunda bizim mahalle ağlıyor” yorumu yapılıyor.

 

İktidarın bir yandan dış yatırımcıyı ülkeye davet edip, uluslararası alanda ilişkileri “normalleştirme” arayışına girdiği bir süreçte bu kararın, Türkiye aleyhine hem ekonomik hem de siyasi sonuçları olacağına vurgu yapılıyor.

 

HDP: Gözdağı

 

Muhalefet kulislerinde yapılan bir başka yorum ise Gezi Parkı davası kararının bir “seçim provası” olduğu, Erdoğan’ın geçmişte de “kutuplaştırarak” seçim kazandığı hatırlatılıyor.

 

İktidarın şimdi ise başta Gezi Parkı davası olmak üzere “kutuplaştırma” söylemleri ve bazı bombalı eylemler nedeniyle “korku” siyasetiyle seçimi alma hesabı iddiası da dile getiriliyor.

 

HDP’de ağırlıklı görüş bu yönde.

 

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da partisinin grup toplantısında kararı eleştirirken, “Ortada bir belge yok. Gezi Davası’nda verilen cezalar, tüm topluma yönelik aslında bir gözdağıdır” açıklaması yaptı.

 

HDP kulislerinde partiye yönelik kapatma davasına da dikkat çekilerek, parti olarak seçime giderken iktidarın, baskı ve müdahalelerini artıracağını öngördüklerini ifade ediliyor.

 

Ancak kapatma dahil her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olunduğu da vurgulanıyor:

 

“Gezi kararı son derece bilinçli olarak alınmıştır. Baskı ve müdahalelerin artacağının, koşulların giderek ağırlaşacağının farkındayız ve her türlü seçeneği masada hazır tutuyoruz. Partiyi kapatsalar da, HDP seçmenini nasıl yok edecekler? Onlar Meclis’te istemiyorlarmış, madem öyle, biz de onları istemiyoruz.”

 

‘Memlekette hâlâ hakimler var’

 

CHP gibi İYİ Parti’de de Gezi davasının üst mahkemelerden dönebileceği beklentisi yüksek.

 

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Kavala’ya daha önce beraat ettiği suçlamadan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine dikkat çekerek, bu durumun kararın “keyfiliğini” ortaya koyduğu görüşünde:

 

“Birçok yönüyle ele alınması icap eden bir karardır. Ama her şeye rağmen istinaf, Yargıtay, AİHM gibi hukuki yollar da açıktır. Beklentimiz adaletin yerini bulmasıdır.

 

“Kavala, beraat ettiği davadan ağırlaştırılmış müebbet alıyor, kendisinin tutuklu kalmasına sebep olan davadan da beraat ediyor. Bu düşünülmesi icap eden bir garabettir.

 

“Ağırlaştırılmış müebbet isteyen de, beraat isteyen de hakim. Memlekette hâlâ hakimler var. Ben istinaf ve Yargıtay’da bu davayı ele alan hakimlerin vicdanlarının sesine göre hareket edeceğini düşünüyorum.”

 

AKP: Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanı olsa aynı karar çıkardı

 

AKP kulislerinde kararla ilgili “hukuki” ve “siyasi” değerlendirmenin ayrı yapılması gerektiği vurgulanıyor.

 

AKP’li bazı siyasetçiler Gezi Parkı eylemlerinin iktidara karşı bir kalkışma olduğunu, yakıp yıkma eylemleri yapıldığını belirterek, eylemleri “terör” olarak nitelendiriyor ve hukuki olarak da en ağır cezanın verildiğini savunuyor.

 

Kararın “siyasi sonuçlarına” ilişkin yapılan değerlendirmelere ise Gezi Parkı eylemlerinin, “dış destekle devleti hedef alan” bir eylem olduğunu savunan bazı AKP’li siyasetçiler şu yorumu yapıyor:

 

“Bu bir parti kararı ya da tutumu değil. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsaydı da bu karar değişmezdi, aynı karar verilirdi. Bu daha üst düzey siyasi bir dava ve bunun ortası olmazdı. Bu uluslararası düzeyde anlamı olan bir dava. Bu AK Parti, CHP meselesi değil.”

 

İktidar partisi kulislerinde bazı milletvekilleri ise henüz yargı sürecinin bitmediğine işaret ederek, istinaf ve Yargıtay aşamasında kararın bozulmasını olasılık dahilinde görüyor.

 

AKP’li hakim tartışması: Geçmişte ne yaptıklarına değil, kararlarına bakarız

 

Muhalefetin, Gezi davası hakimlerinden Murat Bircan’ın daha önce iktidar partisinden milletvekili aday adayı olması ile ilgili eleştirilerine ise AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan yanıt verdi.

 

Turan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin bu konudaki sorusu üzerine, CHP’de de görev alan çok sayıda hakim olduğunu savunarak, “Siyaset herkese açık olan bir hizmet etme aracı. Biz hakimlerimizin kararlarına bakarız ama hakimlerimizin geçmişinde ne yaptıklarına bakmayız” görüşünü dile getirdi.

 

KAYNAK: BBC TÜRKÇE – AYŞE SAYIN


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version