Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bahçeli bu kez anket şirketlerine kızdı: Alayınıza soruyorum; Kandil’de mi geziyorsunuz?

Bahçeli bu kez anket şirketlerine kızdı: Alayınıza soruyorum; Kandil'de mi geziyorsunuz?


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ekonomik krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hayat pahalılığının etkisinin geçici olduğunu iddia eden Bahçeli, “Bugün elimizde değilse bile yarın olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, “Objektif bir şekilde diyebiliriz ki, ülkemiz ve tüm dünya benzerine çok az rastlanan bir sınavdan geçmektedir. Bunu görmeden buna dikkat etmeden, Türkiye ekonomisi ile ilgili felaket tamtamları çalmak, ‘bittik, tükendik, perişan olduk’ masalları anlatmak sorumlu bir tavrın alameti olarak değerlendirilemez. Bugünkü şartlarda enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından şikâyet ve sızlanmalar da görülebilir ama bunların hepsi geçicidir. Daha huzurlu günlere ulaşmak için sabırla, metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeneğimiz yoktur” diye konuştu.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘ANKET YAPARKEN CHP GENEL MERKEZİ’NDE Mİ DOLAŞIYORSUNUZ?’

Konuşmasında partisinin düşük oy oranını gözler önüne seren anketlere yönelik tepkisini sürdüren Bahçeli, “MHP yüzdelere sığmaz, oranlara sıkışmaz, barajlarla sınırlanamaz” dedi. Anket şirketlerini algı operasyonu yapmakla suçlayan Bahçeli, “Devamlı servis edilen ve sistematik hale gelen algı operasyonlarıyla, partimizin eridiğini, gerilediğini yazan, çizen kokuşmuş araştırma şirketleri size soruyorum; anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi dolaşıyor yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

Bahçeli, şöyle devam etti: “MHP düşmanlığı şeytani emellerin sipariş verdiği düşmanlıktır. Bizim bu kirli tahkimat karşısında yegane direncimiz imanımız, irademiz ve millet sevdamızdır. Şimdiden haberiniz olsun 2023 Haziran ayında sokağa çıkacak yüzünüz dahi olmayacaktır. Bizi bilmek ve öğrenmek isteyenler aziz milletimizin iradesine bakarak görebilecektir. Hiç kimse yalan anketlerle bize ayar veremez, gözümüzü korkutamaz. Biz kendimizden eminiz.”

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

BUÇA’DAKİ GÖRÜNTÜLER

“Öyle bir dönemdeyiz ki kara propagandalar çatışmaların önündedir. Savaşların yönünü tayin edecek düzeydedir. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta bunu çok açık görmek mümkündür. Son günlerde Ukrayna’nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesine ilişkin haberlerin sağanak halinde gündeme yansıması her açından incelenmeye muhtaç bir meseledir. Katliam iddialarının İstanbul’da kurulan müzakere masasından sonra gündeme taşınması, ya bir tesadüf ya da kahredici bir tezgâhtır. Yaygınlaşan komplolara rağmen Türkiye barışın yanındadır. CHP’nin ne dediği, İP’in ne üfürdüğü, diğer zillet partilerinin hangi yalanlara başvurduğu önemsizdir.

Rusya ile Ukrayna arasında sertleşen krizin devamını arzulayan ülkelerin demokrasi iddiaları defoludur. Ateşkes ve barış özlemlerinin fiile geçmesinin Türkiye haricinde hiçbir ülkenin yanaşmadığı somut delillerle ortadadır. Rusya’nın doğalgaz satışında dost olmayan ülkelere karşı ruble kozunu masaya koymasını küresel siyasi, ticari, ekonomik faaliyetlerin yeni baştan ele alınma sürecini de hızlandıracaktır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır. Buça hadisesinden sonra müzakerelerin nasıl sürdürüleceği kısa sürede anlaşılacaktır.

Putin ile Zelenski’nin İstanbul ya da Ankara’da, bir araya gelip el uzatmaları, bu savaşa son vermeleri mutlak beklentileridir. Bu savaşın kaybedeni öncelikle Ukrayna, sonra da Rusya ve bu ülkelerin halklarıdır. Müttefik sandığımız ülkelerin aynı anda nalına ve mıhına vurmaları utanç vericidir. AB’nin savunma ve güvenlik alanında gelişmesi, karar almasında operasyonel rehber niteliği taşıyacak stratejik pusula isimli belge, dış ilişkiler konseyinde onaylanmıştır.

Türkiye’nin direnci ve diri tutumu olmadan Avrupa güvende olamaz, güvenceye ulaşamaz. Yeni bir dünya düzeni kurulacaksın Türkiye ve Türk milleti hor görülemez, rencide edilemez. AB’nin vizyon eksikliği, stratejik iflası, diplomasi başarısızlığı kendi kendini yiyen bir organizmaya dönüştüğüne çok açık bir işarettir. Türkiye ne Doğu’dan ne de Batı’dan kopacak bir ülkedir. Dünya dünya olur ama dünya Türksüz olamaz.

MACARİSTAN SEÇİMLERİ

Bir başka ele alınması gereken siyasi gelişme Macaristan’da yaşanmıştır. Başbakan Orban liderliğinde kurulmuş ittifak, muhalif 6 partinin ittifakını ters köşeye yatırmış, AB’nin engellerini aşma becerisini göstermiş ve 4. defa seçimlerde zafer kazanmıştır. Ümidim, zillet ittifakının Macaristan’a bakıp ders almasıdır. Türkiye’nin geleceğini işbirlikçiler değil, Cumhur İttifakı tayin edecektir.

Türkiye’nin 100’üncü kuruluş yıldönümü kutlu gelişmelere gebedir. Sorumlu, dikkatli, ağız birliği halinde mücadelemizi sürdürmeliyiz. Enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından sızlanmalar görülebilir. Bunların hepsi geçicidir. Sabırla, sağduyuyla ve metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeceğimiz yoktur. Dünya çapında makroekonomik dengeleri olan hiçbir ülke yoktur.

‘ENFLASYON İNDİRİLECEKTİR’

Hiç kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Allah nimetin kefilidir, bugün elimizde yoksa yarın olacağına inanırız. Pirenin deve yapılmasına, bir kaşık suda fırtınalar koparılmasına duyarsız kalamayız. İnsan kemale erdikçe tavır ve davranışlarında sükunete uğrayacaktır. KDV indirimlerine rağmen etiketleri indirmeyenler insafsızlığın pençesindedir. Stokçulukla cebini düşünenler fırsatçılardır. Bizim fırsatçılığı, karaborsacılığı gelir kapısı görenler baştacımız değil. çıkan enflasyon indirilecektir.

KILIÇDAOĞLU’NA SEMRA GÜZEL TEPKİSİ

CHP’nin, İP’nin ve diğer zillet partilerinin rant devrişme gayesi hastalıklı bir siyasettir. Türk milleti hangi geceyi görmüştür de sabaha çıkamamıştır? CHP Genel Başkanı haksız ve hayayız eleştiriden başka bugüne kadar ne yapabilmiştir? Sayın Kılıçdaroğlu sen aslında çift kişiliksin. Karanlıkta uyanık, aydınlıkta gafilsin. CHP, HDP ile aynı yumurta ikizidir.

Bir teröristin, bir ajanın cezaevinde olmasını adaletin olmadığına yormuş, HDP’li milletvekilinin Suriye’ye terörist arkadaşlarının yanına sığındığı, kimsenin sesi çıkmadığı görülmüştür. TBMM üyesi olan bir şahsın terör örgütüne doğrudan katılması üzerine yapılması gereken ilk iş bu kadının vekilliğinin derhal düşürülmesidir. Bir tarafta milletvekili maaşı alıp, diğer tarafta terör örgütü kamplarına kaçmak rezalettir. Haydi Kılıçdaroğlu bunu da eleştir. Bu kepazeliğe göz yumulması şerefsizlik değil de nedir? Gerçeği haykırmak, maskeleri indirmek ülkücü bir erdemdir.

Türkiye işin aslında siyaset vasıtasıyla çok ciddi bir tehdit altındadır; tehdidin adı Zillet ittifakıdır. 2023 Haziran’da yapılacak seçimlerde hak ile yanlış arasında bir tercih yapılacaktır. Türk milleti zillete kaç bucak olduğunu gösterecektir. İnanıyorum ki kazanan Türkiye olacak, zafer Türk milletinin hanesine yazılacaktır. Yeni sistem, güçlü siyaset, saygıda mecburiyet, ekonomide hakkaniyet, terörde mahkumiyet, bekada ebediyet, dünyada mevcudiyet, insanda mefnuniyet, zillette mağlubiyet, sandıkta ekseriyet.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version