Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Babacan: 2008’de bütün dünya kırılırken Türkiye ayaktaydı; mesele dürüst ve ehil insanların yönetimde olması

Babacan: 2008'de bütün dünya kırılırken Türkiye ayaktaydı; mesele dürüst ve ehil insanların yönetimde olması


DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “2008-2009’da bütün dünya kırılırken Türkiye ayaktaydı. O krizden güçlenerek çıktık. Mesele dürüst ve ehil insanların yönetimde olması” dedi.

Babacan enflasyonla ilgili olarak, “Üretimdeki fiyatlar, tüketici fiyatlarına bir süre sonra yansıyor. Üretici fiyatındaki enflasyon, bir süre sonra tüketici fiyatlarına yansıyacak. Döviz kuru çok hızlı artınca önce maliyetler artıyor. Tamamen istikrarsızlıktan kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde vatandaşlarla biraraya gelerek sohbet etti. Bir Ankaralının, “Sayın başkanım, düzelmesi mümkün değil” sözlerini Babacan şöyle yanıtladı:

“O krizden güçlenerek çıktık”

“2001 krizi berbat değil miydi? 20 banka batmamış mıydı? Gecelik faizler yüzde 7500’lere çıkmamış mıydı? Nasıl düzelttik? Yunanistan’ın eski başbakanı Papandreu başbakanken ‘Size yardım edelim, finansal destek verelim’ dedik. Güçlüydük. 2008-2009’da bütün dünya kırılırken Türkiye ayaktaydı. O krizden güçlenerek çıktık. Mesele dürüst ve ehil insanların yönetimde olması.”

“Fiyatların korkunç artmasının sebebi döviz kuru”

Hayat pahalılığının konuşulduğu sohbette Babacan, “Fiyatların korkunç artması asıl problem. Onun asıl sebebi de döviz kuru. Şu anda hükûmet döviz kurunun kontrolünü elinden kaçırdı. Üretim maliyetlerinin kökünde kur var” dedi.
 
Bir vatandaşın “İktidar olduğunuz dönemde tüketici ile üretici fiyatları arasındaki uçurum çok azdı” sözlerine Babacan, “Enflasyon zaten tek haneye düşmüştü. Uzun yıllar tek hane gitti” diye karşılık verdi.

Babacan, tüketici enflasyonu ile üretici enflasyonu arasındaki farkı şöyle açıkladı:

“Döviz kuru çok hızlı artınca önce maliyetler artıyor”

 “Karşıdaki perdeci arkadaşı düşünelim. Üretici fiyatı, perdeyi aldığı fabrikanın fiyatı. Tüketici fiyatı da bu perdeyi sattığı fiyat. Eğer borcu varsa elindeki malı eski fiyata satmaya devam ediyor. Yapacak bir şeyi yok. Üretimdeki fiyatlar, tüketici fiyatlarına bir süre sonra yansıyor. Üretici fiyatındaki enflasyon, bir süre sonra tüketici fiyatlarına yansıyacak. Döviz kuru çok hızlı artınca önce maliyetler artıyor. Tamamen istikrarsızlıktan kaynaklanıyor.”

Enflasyonun maaş zamlarından daha yüksek olduğu dönemler olduğunu ifade eden bir vatandaş Babacan’a şunları söyledi:

 “Allah kimsenin emeğini zayi etmesin. Herkesin çoluğu çocuğu var. Siz gelmeden önce koalisyon döneminde Meclis’te ‘Bu ay maaşlar verilecek mi?’ diye konuşuluyordu. Memleket bu durumdaydı. Biz sendikalıydık. Yıllık yüzde 70 zam alıyorduk ama ne oluyordu? Yüzde 100 enflasyon vardı. Bunları çabuk unutuyoruz. Bu sene fark eden bir şey yok. Aynı şey gene yaşandı.”

Babacan sohbet ettiği insanlara, pazar ziyaretinde karşılaştığı bir vatandaşla arasında geçen diyalogu da anlattı:

“2008’de emekli oldum; O dönemde emekli maaşından her ay kenara para koyup altın alıyordum”

“Pazarda bir hanımefendi yanımıza geldi. ‘Ben 2008’de emekli oldum’ dedi. Bizim ekonominin başında olduğumuz dönem. ‘O dönemde emekli maaşından her ay kenara para koyup altın alıyordum. Bankada mevduatım birikiyordu. Şimdi bırakın bunları, hazırdan yiyorum’ dedi.”

Babacan ise bakanlık yaptığı döneme ilişkin şunları söyledi:

“13 yıl bakanlık yaptık, az değil. Başkalarının niyetini bilmiyoruz da biz samimiydik. Hep doğru bildiğimizi konuştuk. İnandığımızı savunduk. Türkiye’nin gerçekten kalkınmasını istedik. Büyük emek koyduk.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version