4 Nisan Sokak Hayvanları Günü yaklaşıyor. Hollandalı sokak hayvanı vakıflarının girişimiyle 2010’da ilan edilen bu günde 12 yıldır sokak hayvanlarının yaşadıkları sorunlara dikkat çekiliyor.
Hollandalı dernekler dünya genelinde 600 milyon sokak hayvanı olduğunu tahmin ediyor.
Türkiye’deki sokak hayvanlarına dair tahminler ise 10 milyon civarında.
Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse 2019 yılındaki tahmininde 8 milyondan bahsetmiş, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise 3 Şubat 2021’de yaptığı konuşmada, “Kısırlaştırılma yapılmazsa 10 yıl içinde köpeklerin 60 milyona ulaşması bekleniyor” demişti.
Nihat Köse’ye göre sokak hayvanlarının sayısının azalmaya başlaması için yüzde 70’inden fazlasının kısırlaştırılması gerekiyor ve bu da maliyetli bir iş.
Köse, Türkiye’de çocuklara karne hediyesi olarak hayvan alındığını ve daha sonra çocukların bu hayvanlara bakamaması nedeniyle hayvanların sokağa bırakıldığını söyleyerek bu durumu eleştirdi.
Köse’ye göre hayvanlara kimlik çıkarılıp sokakta bulunan hayvanların sahiplerinin tespit edilmesi ve onlara ciddi yaptırımlar uygulanması bunun önüne geçebilir.
Bir örnek: Hollanda sokak köpeği sorununu nasıl aştı?
Sokak Hayvanları Günü’nün mimarı Hollandalı derneklerin 2012’de yayımladığı bir rapor, Hollanda’nın başıboş köpek sorununu nasıl aştığını anlatıyor.
Rapora göre Hollanda’da 1800’lerde çok sayıda sokak köpeği varken 1900’lerde getirilen önlemler bu sorunun ortadan kalkmasını sağladı.
1962’de getirilen bir yasayla hayvanına gerekli bakımı sağlayamayan kişilere 16 bin 750 euroya (272 bin TL) kadar para cezası ve üç yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.
Hollanda’da kamu yararına faaliyet gösteren dernek statüsündeki Hayvanları Koruma Derneği ve Köpekleri Koruma Derneği’nin de başıboş köpeklerin sayısını azaltmada önemli bir rolü olduğu aktarılıyor.
Raporda Türkiye gibi sokak hayvanı sorunu yaşayan ülkelere de tavsiyeler veriliyor.
Sokak hayvanlarının sayısının yüksek olduğu ve durumun umutsuz gözüktüğü ülkelerde bile işe yarayacağı bilimsel olarak ispatlanmış bir yöntem olarak, “Topla, Bakımını Yap, Aşıla, Aldığın Yere Bırak” adı verilen dört aşama tavsiye ediliyor.
Türkiye’deki yasalar da bununla uyuşuyor. 2004 yılında yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması, rehabilite edilmesi ve kayıt altına alındıktan sonra alındıkları ortama bırakılması öngörülüyor.
Fakat uzmanlar sorunun yasalardan çok uygulamadan kaynaklandığını belirtiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl, kanunda yazan bu ifadeye rağmen sahipsiz hayvanların yerlerinin sokaklar değil barınaklar olduğunu söylemesi tartışma yaratmıştı. İstanbul, Ankara ve İzmir Baroları Erdoğan’a itiraz etmişti.
Türkiye’de 1300’den fazla belediye olmasına rağmen 250 civarında hayvan barınağı olduğu söyleniyor. 20 yıl önceki Hürriyet gazetesinde yer alan bir habere göre bu sayı 2002 yılında 120’ydi.
Dünya Sağlık Örgütü de sokak hayvanlarının sayısını azaltmada en etkili yöntemin kısırlaştırma, insanların eğitilmesi ve hayvanlarla sahiplerinin kayıt altına alınması üçlüsü olduğunu söylüyor.
Bir dişi köpeğin altı ayda bir beş yavru doğurması ve yavrularının da aynı şekilde devam etmesi durumunda beş yıl içinde soyundan 5 bin civarında köpek üreyeceği hesaplanıyor.
Bu nedenle dişi köpeklerin yüzde 70’inden fazlasını aşılanmasının büyük önem taşıdığı aktarılıyor.
İnsanların yaşadığı her bölgenin belli bir sayıda sokak hayvanını besleyebilecek çöplük gibi kaynakları olduğu için, köpek sayılarının başka yöntemlerle azaltılması durumunda bile kısırlaştırma, toplumsal eğitim ve hayvanlarını sokağa bırakanların cezalandırılması gibi önlemlerin alınmaması durumunda sayısı azalmış köpek gruplarının hızla üreyerek eski sayıya ulaşabileceği vurgulanıyor.
Türkiye’de köpek saldırıları
Türkiye’de sokak köpeklerinin insanlara saldırıları son yıllarda gittikçe artan bir şekilde tartışma yaratmaya başladı.
Sokak köpekleri insanlara, özellikle de çocuklara saldırarak yaralanmalara, bazen ölümlere yol açabiliyor.
Son olarak sokak köpeğinden kaçarken bir kamyon altında kalan dokuz yaşındaki Mahra Melin Pınar 28 Mart’ta tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Hem sosyal medya kullanıcıları hem de siyasi parti temsilcileri bu saldırılara daha fazla tepki göstermeye başladı.
Twitter’da sokak köpeklerinin insanlara saldırılarıyla ilgili paylaşımlar yaparak bu soruna dikkat çeken Başıboş Köpek Sorunu adlı hesabın 30 bin civarında takipçisi bulunuyor.
Hesaptan her gün sokak hayvanlarının saldırısına uğrayanlarla ilgili çok sayıda haber paylaşılıyor.
Başıboş köpeklerin insanlara saldırmasına dair haberlerin son dönemde artmasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlı Murat Kurum bu hayvanlara yönelik barınak, bakım ve tedavi hizmetlerinin artırılacağını, belediyelerin belli alanlarda sokak hayvanlarını besleyerek aç kalmalarını önlemesi gerektiğini söyledi.
Geçen yıl Independent Türkçe’ye konuşan Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan kişilerin bulundukları belediyeye dava açabileceğini belirtmişti:
“Sokak hayvanlarının beslenmesi, rehabilitesi o belediyenin ve başkanın sorumluluğu. Hayvan beslense, rehabile edilse neden parka gelen insana saldırsın. Bu durumda görevini yapmayan başkana dava açın, biz de yanındayız.”
Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2011’de verdiği bir karar da bulunuyor.
AİHM Romanya’da bir grup sokak köpeğinin saldırısında yaralanan ve ömür boyu sağlık sorunları yaşayan bir kadının dosyasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi uyarınca herkesin özel hayatına saygı duyulması gerektiğini, insanların fiziksel bütünlüğünün de bu maddesiyle korunduğunu ve devletin gerekli önlemleri almayarak sözleşmeyi ihlal ettiğine karar vermişti.
İçişleri Bakanlığı anket yaptı
İçişleri Bakanlığı’nın 1105 kişinin katılımıyla Mart 2022’de yaptığı “Sokak Hayvanlarına Bakış” adlı ankete göre Türkiye’de halkın yüzde 34,3’ü sokak hayvanlarını tehlikeli buluyor.
Kendisi veya bir yakını sokak hayvanları tarafından saldırıya uğrayanların oranı ise yüzde 40,5.
Türkiye’ye seyahat uyarıları
Sokak köpekleri yalnızca Türkiye’de yaşayanlarda endişe yaratmıyor.
Bazı ülkeler, sokak köpekleri nedeniyle Türkiye’ye seyahat uyarısı yayınlıyor.
İngiltere’nin Türkiye’ye yönelik seyahat uyarılarının Emniyet ve Güvenlik başlığının altında Suriye Sınırı, Doğu İlleri gibi alt başlıkların yanı sıra Sokak Köpekleri alt başlığı da bulunuyor.
İngiliz hükümeti Türkiye’deki belediyelerin sokak köpeği sayısını azaltmak istemesine rağmen bunu başaramadığını, bir araya gelen köpek sürülerinin agresif olabildiğini ve sokak köpeklerinden uzak durulması gerektiğini belirtiyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***