Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

17-25 Aralık tapesini Meclis’te okuyan Kılıçdaroğlu: Mahkemeye de getireceğim

17-25 Aralık tapesini Meclis’te okuyan Kılıçdaroğlu: Mahkemeye de getireceğim


CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Bu bantı getireceğim mahkemeye. Devleti soyan insanlardan cumhurbaşkanı olur mu?” dedi.

Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’ye Suriyeli mültecilere ilişkin son açıklamaları üzerinden yüklendi. Erdoğan’ın anket yaptırdığını, vatandaşın rahatsızlığını gördüğü için söylem değişikliğine gittiğini savunan CHP lideri, “Nasıl bir omurga ya, 180 derece nasıl dönüyorsun?” dedi.

 

Bahçeli’nin de bugünkü grup toplantısında Suriyelilere ilişkin, “İstikbalimizi düşünmek zorundayız” sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Günaydın” dedi.

 

CHP lideri, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sırasında ortaya çıkan, Recep Tayyip Erdoğan’la oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen konuşmanın dökümünü de grup toplantısında okuyarak, “Mahkemeye getireceğim” dedi.

 

‘IRKÇILIK YAPMAYACAĞIZ’

 

Kılıçdaroğlu, kendi iradeleri ile Suriyelilere ülkelerine gönderecekleri vaadini yineleyerek, “Irkçılık yapmayacağız, bu necip millete o kara lekeyi asla sürdürmeyeceğiz. Biz insanı severiz. İnsanın sorunları varsa çözemeye çalışırız” diye konuştu.

 

‘NASIL BİR OMURGA YA, 180 DERECE NASIL DÖNÜYORSUN?’

 

CHP liderinin konuşmasından öne çıkan satırbaşları şöyle:

 

“Dünyada hangi devlet böyle yönetilir? Biz neden 3 milyon 800 bin Suriyelilere bakmak durumundayız? Çıktı 14 Şubat 2020’de Erdoğan bir konuşma yaptı Suriyeli’lere 40 milyar dolardan fazla para harcadık dedi. Şimdi 2022’deyiz demek ki 50 milyar dolardan fazla para harcandı. Nereye gitti bu para? Nasıl buharlaştı? 50 milyar doları Suriyelilere versen hepsi han hamam sahibi olur. Asgari ücretin yarısı paraya çalışıyor bu insanlar.”

 

‘ANKET YAPTIRDI’

 

“Bundan birkaç gün önce diyor ki ‘Dün Irak’tan Suriye’den Afganistan’dan gelmişlerdi bugün Ukrayna’dan geliyorlar. Yarın nereden geleceklerini bilemez. Bu güzel ülkede ana muhalefetin başındaki ve yanındakiler ne diyorlar, biz seçimi kazandığımızda bu ülkedeki mültecileri ülkelerine göndereceğiz diyorlar biz göndermeyeceğiz diyoruz’ diyor. Büyük bir ihtimalle anket yaptı beyefendi, baktı ki ankette Suriyelilerin gitmesini istiyor çoğu kişi. Yeni bir açıklama yaptı ‘Tek başına bırakılmış olsak da’ Suriyelileri getiren Bay Kemal miydi? Buna itiraz eden yanlış yapıyorsun diyen bendim. Şimdi aşağıdan gelen tepkisi gördü ‘Suriyeli kardeşlerimizin dönüşü için elimizden gelen gayreti göstereceğiz’ diyor. 3 günde, nasıl bir omurga ya, 180 derece nasıl dönüyorsun? Bu neyi gösteriyor? Bu bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Bu Türkiye’nin çıkarlarını sonuna kadar savunan partinin CHP olduğunu gösteriyor. Çünkü biz onları özgür iradeleriyle göndereceğiz.”

 

‘KÜÇÜK ORTAĞI DA ÇARK ETTİ’

 

“Tabii böyle 180 derece çark edince küçük ortağı da 180 derece çark etti. O da açıklama yapmış. ‘İstikbalimizi düşünmek zorundayız’ Günaydın. Sayın Bahçeli bunların tamamı bayramda bayramlaşmaya gidecekler, daha sonra da gelecekler, bunları getirecek olanların adı da Süleyman Soylu. Senin desteklediğin kişidir. Bizim sınırlarımızı yol geçen hanına çeviren de odur. O kişinin öyle mültecilerle bir ilgisi yok onun bütün vakti uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirmek zaman bulamıyor adam, ne yapsın.”

 

MAN ADASI DAVASI

 

“Erdoğan ve ailesi neden bunu yapar? Milyonlarca dolar para gidip gelirken bunlarda vicdan ahlak var mı Allah aşkına ben bu soruyu sordum. Milyonlarca dolar ya gidip geliyor. Kendi ülkesine vergi vermemek için. Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyorsun senin aile efradın bu devlete vergi vermemek için şirket kuruyor bir sterlinlik parayı getiriyor burada vergi vermiyor. İşçi, memur herkes vergi veriyor. Milyonlarca lira kazanan beş kuruş vergi vermiyor. Beş kuruş vergi vermeyenle de Erdoğan ailesinin akrabaları evlatları dayıları. Şimdi ben AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim. Sen vergi verirken, milyonlarca parayı getirip beş kuruş vergi vermemek ne demektir. Bu bilen kişi bunu teşvik eden kişi de şu anda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmaktadır.”

 

ERDOĞAN’LA BİLAL ERDOĞAN’IN KONUŞMASINI OKUDU: MAHKEMEYE GETİRECEĞİM

 

Kılıçdaroğlu, konuşmasının bu bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la oğlu Bilal Erdoğan arasındaki konuşmayı okudu:

 

“Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan, Ziya İlgen bunlar da ‘BUMEZ’ diye şirket kuruyorlar Man Adası’nda. Oradan da paralar geliyor. Erdoğan’la Bilal Erdoğan arasındaki konuşmayı okuyorum size.

 

Bilal Erdoğan, ‘Dün Sıtkı Ayhan geldi. Ondan sonra işte bir türlü işte doğru şekilde transfer işlemini yapamadığını bir 10 milyon dolar filan olduğunu şimdiki kadar birikenin…’ diyor.

 

Tayyip Erdoğan oğlunun sözünü kesiyor ‘Sakın alma sakın alma’ diyor.

 

Bilal Erdoğan, ‘Ben almayacağım’ diyor.

 

Tayyip Erdoğan, ‘Kendisi bize ne söz verdiyse onu getirecekse getirsin. Başkaları getiriyor da o niye getirmiyor’ diyor.

 

Bilal Erdoğan, ‘Tamam babacığım’ diyor.

 

Bu bantı da getireceğim mahkemeye. Hakim korkuyor bu bandı istemiyor. Bu bandı ben sana veriyorum ama sen istiyorsan ilgili kurumlardan al. Devleti soyan adamlardan cumhurbaşkanı olur mu ya. Fakirin fukaranın hakkını yiyenden cumhurbaşkanı olur mu?”

 

‘BİR ŞEY SÖYLÜYORSAM MUTLAKA BELGESİNİ ELİMDE TUTTUKTAN SONRA SÖYLERİM’

 

“Değerli arkadaşlarım bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır demiştim. Hiç sağa sola kaçmaya gerek yok haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın dedim. O da ‘ispat edersen cumhurbaşkanlığını bırakırım’ dedi. İspat ettik ne yapacaksın? Buna biliyorum 50 tane kılıf uyduracaklar. Havuz medyası yazıyor şöyledir böyledir. Ne yazarsanız yazın söylediklerimin tamamı doğrudur. Erdoğan beni tanımıyor hâlâ. Bir şey söylüyorsam mutlaka belgesini elimde tuttuktan sonra söylerim. Bir şey söylüyorsam yüzde 100 doğrudur. Dolayısıyla orada oturuyorsun millete söz verdin cumhurbaşkanlığını bırakacağım dedin. O zaman gereğini yap.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version