Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Uğur Dündar, “Fenerbahçe Kulübü şanlı ve destansı tarihiyle pek çok branşta başarıdan başarıya koşan sporcularıyla, takımlarıyla, taraftarlarıyla ve idari kadrolarıyla hayal edebildiğimizin çok ötesinde bir potansiyele sahip. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü” dedi.
Fenerbahçe’de nisan ayında gerçekleşecek olan Yüksek Divan Kurulu Başkanlık seçimleri için aday olduğunu açıklayan Uğur Dündar bir basın toplantısı düzenledi. Yarım asrı aşkın bir süredir bu mecrada olduğunu ifade eden Dündar şunları kaydetti:
“Bu sürede sadece sizin gerçekleri öğrenme hakkınız için uğraş verdim. Sizin dışınızda, bu hakkın dışında kalan hiçbir gücün önünde eğilip bükülmedim. Neden Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı’na aday oldum? Ben 3 Mayıs’ta 115. yaşını gururla kutlayacağımız kulübümüzün 78 yıllık çok sıkı bir taraftarıyım. Fenerbahçelilik bize Kuvay-i Milliye’den bu yana babadan oğula geçen çok değerli bir mirastır. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu kulübümüzün en yüksek rütbeli, Fenerbahçe’yi yakından tanıyan akil insanların danışma ortamı. Bir bakıma Fenerbahçe Cumhuriyeti’nin senatosu. Bu çok önemli organın yeterince işlevsel ve yetkin çalıştığını söylemek mümkün değil. Fenerbahçe Kulübü şanlı ve destansı tarihiyle pek çok branşta başarıdan başarıya koşan sporcularıyla, takımlarıyla, taraftarlarıyla ve idari kadrolarıyla hayal edebildiğimizin çok ötesinde bir potansiyele sahip. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü. FETÖ, devleti ve rejimi ele geçirmek üzere son hamlelerini yaparken onu al aşağı edip, elden gitmek üzere olan memleketi kurtaran muhteşem bir güç Fenerbahçe. Bundan daha ötesi var mı? Böylesi bir destanı başka bir sivil toplum kuruluşu yazabilir mi? Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Fenerbahçe! 3 Temmuz 2011’de yekvücut olup o terör örgütüne karşı dimdik duran güç bugün bambaşka portre çiziyor. Dışarıya vermemiz gereken kavgayı içeride birbirimize karşı veriyoruz. Bizler tekrar bir ve bütün olmalıyız. Ayrışmayı değil bir arada olmayı desteklemeliyiz. Birbirimize omuz ve güç vermeliyiz. Başarının birimizin zaferin hepimizin olduğunu unutmamalıyız. Bu nedenle bir kez daha bütün gücümle haykırıyorum: Yaşasın birlik ve bütünlük içindeki Fenerbahçe!”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***