KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’nin yaptığı araştırmaya göre, Prof. Dr. Melih Bulu’nun, seçim yapılmadan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Boğaziçi Rektörü olarak atanması üzerine başlayan olayları duyanların yüzde 80’i, bugün 293’üncü eylemini gerçekleştiren öğretim üyelerinin tepkisini haklı buluyor.
Yükseköğrenimde rektör belirleme süreçlerine dair fikri olanların yüzde 83’ü de öğretim üyelerinin rektör belirleme süreçlerine katılımını destekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne Prof. Dr. Melih Bulu’yu atamasına ilişkin kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından öğrenci ve öğretim üyelerinin tepkileri başlamıştı. Bu süreçte, polisin öğrencilerin kampüs alanına girmesini engellemek için kapısına kilit vurması konuyu dünya gündemine de taşımıştı. Çok sayıda öğrenci bu süreçte gözaltına alınırken, bunlardan bir kısmının yargılanmaları halen sürüyor.
Öğretim üyeleri de kendilerine sorulmadan, herhangi bir seçim yapılmadan dışarıdan birisinin Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı eylem başlatmıştı. Öğretim üyeleri, kar, kış, soğuk demeden her gün yaptıkları rektörlüğe sırt dönme nöbetini bugün 293’üncü kez tuttu.
AĞIRDIR: OLDUKÇA YÜKSEK BİR ORAN
KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi de ‘rektör belirlemede öğretim üyelerinin sürece katılımı’ ve ‘Boğaziçi olayları’ konularına ilişkin bir araştırma yaptı. KONDA’nın 5- 6 Şubat 2022 tarihlerinde yaptığı araştırma Türkiye’deki 15 yaş üstü 3 bin 506 kişiyle yüz yüze görüşme yoluyla gerçekleştirildi.
Araştırmada katılımcılarına, “rektör belirleme sürecine o üniversitenin öğretim üyelerinin katılımı” ve “bir yıldan fazla süredir ülke gündeminde olan Boğaziçi Üniversitesi olayları”na nasıl baktıkları soruldu.
Araştırmanın sonuçları bugün İstanbul’da açıklandı. Toplantıya KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, siyasal iletişim danışmanı Gülfem Saydan Sanver ile Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri katıldı.
Bekir Ağırdır, “Boğaziçi olaylarını toplumsal boyutta incelemeye çalıştık. Ülkemizde 15 yaş üzeri 65 milyon insan yaşıyor. Oransal olarak konuya dair haberdar olan ve olmayan kesimler yarı yarıya gibi görünse de bu oran 32 milyon insanın bu olaylardan haberdar olduğunu, 26 milyonun üzerindeki insanın da öğretim üyelerinin tepkisini haklı bulduğunu gösteriyor. Bu oldukça yüksek bir oran” dedi.
‘TOPLUM ÇOK HIZLI DEĞİŞİYOR, ÖZGÜRLEŞMEK İSTİYOR’
“Günümüzle 12 yıl öncesini karşılaştırdığımızda görüyoruz ki Türkiye toplumu çok hızlı bir biçimde değişiyor ve genel anlamda özgürleşmek istiyor” diyen Ağırdır, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla umutsuz olmak için bir sebep bulunmuyor. Kutuplaşma bile azalmış görünüyor. Yaşam tarzı ve gündelik hayat pratikleri giderek benzeşirken, bu durum farklı kutupta duran insanları yakınlaştırıyor. Pandemi ve ekonomik krizin etkisiyle kültürel kimliklere duyulan sadakat, sınıfsal sorunlar tarafından sınanıyor ve kesimlerin duygularına hitap eden soyut öyküler zayıflıyor. Sözün özü, toplumun büyük kesimi bir anlamda aracını emniyet şeridine çekmiş, hangi konvoyu takip edeceğine karar vermeyi bekliyor. Toplumdaki zihinsel dönüşümün reel hayata yansıması için yeni bir konvoy düzmek gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.”
PROF. DR. ADAMAN: KAMUOYUNUN YÜZDE 49’U FİKİR SAHİBİ DEĞİL
Modülün sunumunu ise Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman yaptı. Adaman şunları söyledi:
“Araştırma modülü sonuçlarına göre rektör belirleme sürecine o üniversitenin öğretim üyelerinin katılımı konusunda kamuoyunun yüzde 49’unun bir fikir sahibi olmadığı görülüyor. Fikri olanların yüzde 83’ü ise rektör belirleme süreçlerine o üniversitenin öğretim üyelerinin katılmalarını tercih edeceklerini belirtiyor. Yüzde 17’lik bir kesim ise üniversite öğretim üyelerinin rektör seçimi süreçlerine katılımını desteklemediği anlaşılıyor.
Yoğun ve sürekli değişen bir gündemde yüksek öğrenim konusunda fikir beyan edenlerin bu konuya hassas olduklarını değerlendirebiliriz. Araştırma sonuçları, söz konusu hassas kesim içerisinde ağırlıklı çoğunluğun rektör belirlenmesi konusunda günümüzde sergilenen uygulamanın karşısında olduğunu ortaya koyuyor.”
YÜZDE 20 HAKLI GÖRMÜYOR
“Bir yıldan fazla süredir ülke gündeminde olan Boğaziçi Üniversitesi olayları” konusunda ne düşündüğü sorulan katılımcıların yüzde 52’sinin duymadığı ya da fikri olmadığının anlaşıldığını belirten Adaman, “Fikri olanların cevaplarına bakıldığında ise yüzde 80’lik bir kesimin kendilerine danışılmadan rektör atanmasına tepki gösteren öğretim üyelerini haklı gördükleri yönünde tercih belirttikleri görülüyor. Geri kalan yüzde 20’lik kesim ise haklı görmedikleri yönünde tercih belirtiyor” değerlendirmesini yaptı.
Adaman, “Bir önceki sonuca benzer bir şekilde, burada da yoğun ve sürekli değişen bir gündemde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olayları izleyenlerin bu konuya hassas olan bir kesim olduğunu söyleyebiliriz. Bu hassas kesim içerisinde de ağırlıklı bir çoğunluğun rektör belirlenmesi konusunda tercihleri alınmayan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin tepkilerini haklı buldukları ortaya çıkıyor” dedi.
HAKLI GÖRENLERİN YÜZDE 35’İ AKP’Lİ
Boğaziçi olaylarına ilişkin fikir sahibi olanlar arasında yapılan ekonometrik analize göre iktidar partilerine oy verme eğiliminde olanların öğretim üyelerini haklı görmedikleri yönünde tercih belirttiklerini söyleyen Adaman, “Parti tercihlerinin bu denli belirleyici olduğu bir durumda bile, katılım karşısında en yüksek oranda duran AK Parti seçmenleri arasında Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin tepkilerini haklı görenlerin oranının yüzde 35 civarında olması dikkati çekici” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***