Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kışladağ altın madeni bir köyü susuz bıraktı, tarım faaliyetlerini bitirdi

Kışladağ altın madeni bir köyü susuz bıraktı, tarım faaliyetlerini bitirdi


TÜPRAG şirketine ait olan maden şirketi Uşak’ın Eşme ilçesi Kışladağ bölgesinde altın arama faaliyeti gösteriyor. Ancak siyanürle altın arama faaliyetinin yöre sakinlerinin yaşamını zora soktuğu iddia edildi.

İddialara göre madene dört kilometre uzaklıkta bulunan Gedikler köyünde, şirketin hammaddeye ulaşmak için yaptığı ‘dinamitli patlatmalar’ sonrasında yeraltı su kaynağının önce yönü değişti, ardından da kurudu. Bu yüzden artık köye günde yalnızca iki saat su veriliyor.

SU BULMAK İMKANSIZ

BirGün’ün aktardığına göre geri kalan saatlerde ise su bulmak imkânsız. 100 haneden oluşan ve 400 yurttaşın yaşadığı köyün sakinleri, sekiz aydır bu durumdan mustarip. Madenin faaliyetleri nedeniyle musluklardan akan suyu içemeyen köylüler, şimdilerde ise akacak bir su bile bulamıyor.

Yetkililerin bu soruna getirdiği ‘çözüm’ ise köye tanker ile su getirmek. İl Özel İdare, köye günde sadece bir tanker su getiriyor, bu yetmeyince de çevre köylerden su taşınıyor. Köylülerin aktardığına göre su ihtiyacını karşılayamayanlar arasında yağmur sularını biriktiren bile var.

TARIM DURMA NOKTASINDA

Üstelik Gedikler köyünün başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Hâl böyle olunca köyde tarım durma noktası geldi. Kimi köy sakini hayvanlarını satmak zorunda kaldı. Yine yurttaşların anlattığına göre, susuzluk yaşanmadan önce 500 tane büyükbaş hayvanın bulunduğu köyde şimdi sadece 250 büyükbaş hayvan mevcut.

Gedikler köyünden Veli Ünsal “Maden el verdiği sürece hayatımı sürdürmeye çalışıyorum” diye başlıyor sözlerine. Devamında da şu ifadeleri kullanıyor: “Madenin yaptığı bir patlamada suyumuz kaçtı. Su sabah saatlerinde iki saat kadar akıyor, daha sonra kapanıyor. Köy tüm gün susuz. Beş kuyu açıldı ama hiçbir yerden yeterli su çıkmadı. Köyde hayvanlar bile su bulamıyor ve herkes ineklerini satıyor. Madenin tozundan dolayı da bütün sebzelerimiz kuruyor. İnsan hayatını, suyumuzu ve ekinlerimizi önemsemiyorlar.”

“EKİP BİÇEMİYORUZ”

Köyde yaşayan Saadet Tunç ise maden öncesinde susuzluk yaşanmadığı görüşünde. Tunç bunu şöyle açıklıyor: “Hiç su sorunu yaşadığımızı hatırlamam. Maden açıldıktan sonra da su akmaya devam ediyordu ama kalitesi gün geçtikçe düştü. Sekiz ay önce büyük bir patlama oldu. Ondan sonra ise ‘artık hiç suyumuz kalmadı’ desem yeridir. Zaten maden sonrası musluk sularını içemez olmuştuk. Hayvanlara kullanıyorduk yine ama şimdi hiç yok. Artık ekip biçemiyoruz. Kışı bir şekilde atlattık ama yazın ne yapacağız, bilemiyorum. Maden geldikten sonra meyvenin, sebzenin tadı kalmadı, ağaçların hepsi kurudu.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version