Kılıçdaroğlu’ndan özeleştiri: Diyarbakır’da fazla oyumuz yok, kabahat bizde

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da; “CHP bu bölgeye fazla gelmedi, onun farkındayım. CHP’nin, Diyarbakır’da fazla oyu yok onun da farkındayım. Ama bunun kabahati Diyarbakırlılarda değil, bunun kabahati bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık. Sizin dertlerinizi çözmeye talibim” dedi.  

 

Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde 1300 kişinin partiye katılımı nedeniyle düzenlenen törende konuşan Kılıçdaroğlu, özeleştiri yaptı.

 

CHP olarak Diyarbakır’a fazla gelmediklerini, ‘kabahatin’ kendilerinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sorunların çözümünde ortaklaşma mesajı verdi.

 

Genç işsizliğinden ve kadınların rolünden bahseden ana muhalefet lideri, “Hiç meraklanmayın, az kaldı ve inanın geliyor gelmekte olan ve geleceğiz” dedi.

 

Kentin ve insanların yaşadığı sorunların farkında olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kardeşliği getireceklerini söyledi.

 

Türkiye’nin huzura, kucaklaşma ve helalleşmeye ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bedeli ne olursa olsun bu memleketin huzura ihtiyacı var” dedi.

 

Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

* Yaşadığınız sıkıntıları biliyorum. Büyük sıkıntılar yaşadınız bunun da farkındayım ama bu ülkeye barışı, huzuru, kardeşliği mutlaka getireceğim. Bedeli ne olursa olsun bu memleketin huzura ihtiyacı var. Kucaklaşmaya ihtiyacı var ve en önemlisi helalleşmeye ihtiyacı var. Bunu yapacağız, birlikte yapacağız.

 

‘İmkanlar doğru kullanılmıyor’

 

* Bu ülke çok zengin bir ülke, imkânlarımız var ama bu imkânlar doğru yerlerde kullanılmıyor. Bu imkânlar vatandaşlarımızın hayrına kullanılmıyor başka yerlerde savurganca kullanılıyor. Bir çocuğun yatağa aç girdiği evi düşünebiliyor musunuz? Bir evde anne, baba ve büyük evladı işsizse o evin dramını düşünebiliyor musunuz? Sosyal dediğiniz devlet ailenin yaşadığı dramı sonlandırmak zorundadır.

 

‘Kabahat bizde’

 

* CHP bu bölgeye fazla gelmedi bunun farkındayım. CHP’nin Diyarbakır’da fazla oyu yok onun da farkındayım ama bunun kabahati bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık. Ankara’da oturduk güzel güzel laflar ettik. ‘Niye bize oy vermiyorlar’ dedik. Oy istiyorsan gideceksin, vatandaşın derdini dinleyeceksin, çayını içeceksin. Ondan sonra ‘Ben sizin dertlerinizi çözmeye talibim’ diyeceksin. Buraya geldim sizin dertlerinize talibim, sizin dertlerinizi çözeceğim. Beraber, birlikte çözeceğiz.

 

* Diyarbakır il başkanımız bir kadın. Kadınların bu bölgede ne kadar önemli olduğunu, siyasete ne kadar önem verdiklerini dolayısıyla ülkenin sorunlarının çözülmesi için de ne kadar aktif çalıştıklarını da çok iyi biliyorum. Bu sabah kahvaltımı Diyarbakırlı kadın önderlerle yaptım. Hiç meraklanmayın, az kaldı ve inanın geliyor gelmekte olan ve geleceğiz.

 

Gençlere seslendi

 

* Gençler size de iki lafım var. Ülkenin kaderini değiştirecek olanlar sizlersiniz. 6 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidecek ve oy kullanacak. 6 milyon 300 bin genç Türkiye’nin kaderini değiştirecek. 6 milyon 300 bin genç işsizlikte yakınıyorsa oyunun rengini değiştirecek. 6 milyon 300 bin genç evlerde huzur olsun diyorsa oyunun rengini değiştirecek. 6 milyon 300 genç ilk kez oy verecekler. Dolayısıyla benim umudum ve beklentim gençlerden demokrasinin gerçek güvencesi sizler olacaksınız. Bizler gençlerle gurur duyuyoruz. Ben sadece sizin beklentilerinizi gerçekleştirmek için mücadele edeceğim. Çatışmadan kaçınacağız, beraber bütün bölge olarak -Ortadoğu’yu kastediyorum- hep beraber huzur içinde yaşayacağız. Bütün komşularımızla huzur içinde yaşamak istiyoruz.