Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla, menstrüel ürünlerdeki KDV 10 puan indirilerek yüzde 18’den yüzde 8’e düşürüldü. Ancak ne karar metninde ne de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasında menstrüel ürünlerin adı geçti.

“Hijyenik ped ve tampon” tanımlaması listeye alınmazken bu ürünler “Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 9619.00 pozisyonunda yer alan mallar” ifadesiyle tarif edildi. Cetvelde, 9619.00 kodlu mallar şöyle tanımlanıyor: “Hijyenik havlular ve tamponlar, bebek bezleri ve benzeri hijyenik eşya (hangi maddeden olursa olsun).”

‘MENSTRÜEL ÜRÜNÜ AĞZA ALMAK AHLAKSIZLIKMIŞ GİBİ GÖRÜLÜYOR’

Duvar’dan Aynur Tekin’in haberine göre regl yoksulluğu ve regl tabusu ile ilgili 2016 yılından bu yana çalışmalar yapan Konuşmamız Gerek Derneği Eş Kurucusu İlayda Eskitaşçıoğlu, KDV indiriminin duyurulma şeklinin çok şey anlattığını ifade ediyor: “Adı bile anılmadı. ‘Şu kodlu mallar da dahil edildi’ dendi. Bunların hijyenik ped ve tampon olduğunu biz de girip bakınca öğrendik. Yani bir menstrüel ürünü ağza almak dahi sanki ahlaksızlıkmış, terbiyesizlikmiş, uygunsuz bir durummuş gibi görülüyor.”

Türkiye’de son yıllarda regl ürünlerinde KDV’nin sıfırlanması için çeşitli kampanyalar yürütülüyordu. Sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü çalışmaların ve sosyal medyada yapılan dijital aktivizminin bir sonucu olarak konu Meclis’e de taşınmış ve 3 milletvekili regl ürünlerinde KDV’nin sıfırlanması için kanun teklifi vermişti.

‘DEVLET ARTIK BU ÜRÜNLERİ LÜKS DEĞİL TEMEL İHTİYAÇ OLARAK GÖRÜYOR’

10 puanlık KDV indiriminin bir kazanım olduğunu söyleyen İlayda Eskitaşçıoğlu, kararın önemini şu ifadelerle açıklıyor: “Bu kararla devletin menstrüel ürünleri artık lüks tüketim ürünü gibi değil, temel ihtiyaç ürünü gibi değerlendirdiği ve daha indirimli KDV alınan ürünler kategorisine soktuğunu görüyoruz. En önemli kazanım bu. Öte yandan bizim arzumuz ve aslında olması gereken yüzde 8’den daha düşük bir oran, hatta dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi bu ürünlerden KDV’nin hiç alınmaması…”

1 Nisan itibarıyla uygulanmaya başlanacak KDV indiriminin raflara nasıl yansıyacağı merak konusu. Eskitaşçıoğlu, “İndirim tüketicinin hayatını etkileyecek mi etkilemeyecek mi bunu bilemiyoruz. Ama burada şirketlere büyük sorumluluk düşüyor” diyor.

On yıllardır süregelen bir sorun olan regl tabusu ve regl yoksulluğu, son yıllarda yapılan çalışmalarla daha görünür oldu. Derin yoksullukla ve toplumsal cinsiyetle bağlantılı bir insan hakları sorunu olarak ele alınıyor. “Regl yoksulluğunu besleyen en önemli şey regl tabusu” diyen Eskitaşçıoğlu, reglin kamusal alanda artık daha rahat konuşulabildiğini söylüyor: “Olumlu olan şu, nesiller arası bazı zincirlerin kırıldığını görüyoruz. Kendi anneleri, onlara regli hiç anlatmamış kadınlar, kendi çocuklarına bunu açıkça anlatacaklarını paylaşıyor. İlk regl olduğunda suratına regl tokadı* atılan ve bu konuda hiçbir şey anlatılmayan nesiller savunuculuk sayesinde ‘Tamam artık sonraki nesiller bunu yaşamasın’ diyor ve tavrını değiştiriyor.”

KADINLAR ‘LÜKSÜME KAÇAMIYORUM’ DİYOR

Kırsal kesimlerde ve dezavantajlı bölgelerde şimdiye kadar 20 binden fazla kadın ve kız çocuğuna ulaşan Konuşmamız Gerek Derneği’nin Eş Kurucusu Eskitaşçıoğlu, eğitimlerde bir araya geldikleri kişilerin aktardıklarını şöyle anlatıyor: “Lüksüme kaçamıyorum cümlesini çok kuran var. Bir kadının çocuğuna kıyafet almak varken kendine ped almayı tercih etmesi sanki bencilce, uygunsuz bir hareket gibi görülüyor. Pek çok insan bize çadırların üstüne serdikleri bezleri, paçavraları, gazete kağıtlarını, tuvalet kağıdını, hatta iri yaprakları kullanmak zorunda kaldıklarını söyledi. Regl yoksulluğu sadece hijyenik pede erişememekle ilgili değil. Temiz suya, tuvalete erişemeyen insanlar da var. Mesela bir mevsimlik tarım işçisi, ‘Bizim burada çöp konteynerimiz yok. O yüzden kanlı bez parçalarını uzağa atıyoruz. Geceleri tilkiler ve kurtlar iniyor. Sabah parçalanmış kanlı paçavralara uyanıyoruz’ diye anlattı. Bunları ‘Aman ne sefalet’ demek için anlatmıyorum ama bunlar insanların gerçekleri. Bunlar yokmuş gibi davranamayız.

Son bir yılda regl ürünlerinin yüzde 51 oranında zamlanması, erişimi daha da zorlaştırdı. Sağlıklı olmamasına rağmen bir günü tek bir pedle geçirenler var. Bazen de bir regl dönemini bir pedle geçirerek idareli kullandığını ifade eden kişiler var…” 

Derin Yoksulluk Ağı’nın araştırmasına göre derin yoksulluk çeken kadınların yüzde 82’si regl ürünlerine erişemiyor. Bu durum okul çağındaki kız çocuklarının regl döneminde okulda devamsızlık yapmasına yol açıyor. Hak savunucuları, okullarda bu ürünlerin ücretsiz dağıtılması gerektiğine dikkat çekiyor.