Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Karamollaoğlu: Geçmişe takılıp kalanlar yarınları kuramaz

Karamollaoğlu: Geçmişe takılıp kalanlar yarınları kuramaz


Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Karamollaoğlu, 6 siyasi partinin 28 Şubat’ta Ankara Bilkent Otel’de imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metnine ilişkin de, “6 parti ile birlikte hazırlanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatı sadece önümüzdeki seçim için değil. Türkiye’nin geleceği için önümüzdeki yüzyılı için çok önemli ve tarihidir. Eski korkuların küflenmiş tartışmaların herkesin yorulduğu kısır çekişmelerin hakim olduğu Türkiye defterini kapatmak istiyoruz” dedi.

 

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’ye yapacağı ziyaretle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenen Karamollaoğlu, şöyle konuştu:

HERZOG TEPKİSİ: MÜSLÜMAN KANI BİR DAHA ELİNİZDEN ÇIKMAZ

“İnsan haklarını hiçe sayarak adeta ölüm yağdıran terör devleti İsrail karşısında bütün dünya sükût içinde. Dünya bir yana dursun maalesef iktidarın İsrail’e olan yaklaşımı bile bu terör devletinin daha da şımarması için yetti de arttı. Herzog’un ziyaretiyle kendini daha mutlu addedecek olan bir Cumhurbaşkanımız var, maalesef. Bunu ben söylemiyorum, kendisi söylüyor. Bu ziyaretle mutlu olacakmış. Aklınızı başınıza, vicdanınızı yüreğinize devşirin. Bu ziyaret henüz gerçekleşmemişken içinde bulunduğumuz Kudüs Haftasını bir fırsat bilin, ona göre bir fikir ve vicdan muhasebesi yapın. Herzog’un elindeki Müslüman kanı elinize bir kez bulaşırsa bir daha çıkmaz bunu da iyi bilin.”

‘KÜFLENMİŞ TARTIŞMALARIN OLDUĞU TÜRKİYE DEFTERİNİ KAPATMAK İSTİYORUZ’

Karamollaoğlu, altı partinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” metnini paylaşmasıyla ilgili de konuşurken şöyle dedi:

“Bu mutabakatın sadece önümüzdeki seçim için değil Türkiye’nin geleceği için, önümüzdeki yüzyılı için çok önemli ve tarihi olduğu kanaatindeyiz. Eski korkuların, küflenmiş tartışmaların, herkesin yorulduğu kısır çekişmelerin hakim olduğu Türkiye defterini kapatmak istiyoruz. Kinden ve rövanş almaktan beslenen siyasete son vermek istiyoruz. Çünkü dünün kinini tutanlar, bugün adaleti sağlayamazlar. Geçmişe takılıp kalanlar yarınları kuramazlar.

Bizler ise Adil Devlet’in tesis edildiği yarınları kurmakta kararlıyız. İnsanların kendilerini dışlanmış hissettiği; kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ve düşüncesinden ötürü temel hak ve hürriyetlerinin elinden alındığı, baskı ve zorbalığa maruz kaldığı, devletin herhangi bir fikir ve yaşam biçimine göre “makul ve makbul” sayıldığı aksi halde damgalandığı bir Türkiye defterini kapatmak istiyoruz. Ve biz, atmış olduğumuz imzalarla o sayfayı kapatmakta olduğumuza inanıyoruz. Biz, geçmişin korkularını, bugünün umutsuzluklarını bir kenara bırakıp Yarının Türkiye’si için elimizi taşın altına koyuyoruz. Bedeli ne olursa olsun, Türkiye için bu adımı atmaya kararlıyız.  

‘YARININ TÜRKİYESİ’NDEN ADİL DEVLET İNŞA EDİLECEKTİR’

Yarının Türkiye’sinde adalet ve hukuku önceleyen, temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı, liyakatin, ehliyetin, şeffaflığın esas alındığı adil devlet inşa edilecektir. Artık hiç kimse korkuları köpürterek milletin iradesini kötüye kullanamayacak. Ölümü gösterip sıtmaya razı edemeyecek. Adaletsizlik içinde yaşamak mümkün oluyor da adil devlet niçin olmasın. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sistem oluyor da adil paylaşım neden olmasın. Gece gündüz çalışıp açlık sınırında yaşatan bir düzensizlik oluyor da hepimiz için insanca yaşam neden olmasın. Adil Devlet mutlaka kurulacak, Adil paylaşım mutlaka yapılacak ve insanca yaşam tesis edilecek.

‘NE DEDİĞİN FARKINDA MISIN GAFİL?’

Şu an Türkiye sosyal yardımlara muhtaç. Bununla iftihar duyup dün 2.5 milyon aileye yardım verirken bugün 4.5 milyona çıkmış diyorlar. Ne dediğin farkında mısın gafil? Bunu iftihar vesilesi yapmak hiçbir yerde görülmemiştir. Vatandaşların bir kısmı “İktidar değişirse sosyal yardımlardan mahrum kalır mıyım?” diye endişe duyuyor. Aslında bunlar ihtiyaçların karşılanması için verilmiyor adeta seçim rüşveti olarak veriliyor.

Gençlerimiz iş bulmakta zorluk çektiği ya da iş bulsa bile geçinemediği için evlenemiyorlar. Aileler ise geçim zorluğu ve yoksulluk nedeniyle çatırdayan ilişkilerde yıpranıyor. Yoksulluk ve yoksunluk kaynaklı olarak aile içi şiddet olayları artıyor. Maalesef toplumsal yapı çözülüyor. Kötü ekonomi yönetimi sadece cepleri, mutfakları yakmıyor. İnsanların yuvasını yıkıyor. Aile yapımızı tahrip ediyor. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam lüks değil, haktır.

Saadet Partisi olarak ülkemizin ve gençlerimizin geleceğini tehdit eden bu kötü gidişe dur demek ve gidişatı tersine çevirmekle mükellef olduğumuza inanıyoruz ve bunun için gayret gösteriyoruz. Milletimiz ümitsizliğe kapılmasın! Saadet Partisi’nin bulunduğu her ortamda hakkın üstün tutulacağını bilsin, buna güvensin.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version