Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Cezaevlerinde Kürtçe mektup ve kitaplara ‘tercüman’ engeli

Cezaevlerinde Kürtçe mektup ve kitaplara ‘tercüman’ engeli


İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun 2021 yılı İç Anadolu Bölgesi raporuna göre, İç Anadolu’daki farklı cezaevlerinde bulunan 287 tutuklu yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin derneğe başvuruda bulundu.

Raporda yer alan beyanlara göre, tutuklulara gönderilen Kürtçe kitaplar, “tercüman yok” bahanesiyle teslim edilmedi, gelen Kürtçe yazılmış mektuplar ise yine aynı bahaneyle geri gönderildi. Afyonkarahisar 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nde tutulan İsmail Çevik, kendisine gönderilen Kürtçe kitapların verilmediğine değindi. Konuyla ilgili idareye dilekçeyle başvurduğunu aktaran Çevik, idarenin kendisine, “Kürtçe kitapları kontrol edecek memurun bulunmadığını, çevirmen ücretini kendisinin karşılaması durumunda çevirmene gönderileceğini ve uygun bulunması durumunda kitapların kendisine verileceğini” söylediğini ifade etti.

MEKTUPLAR CEZAEVİNDEN ÇIKAMIYOR DA GİREMİYOR DA

Kayseri Bünyan Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan Saliha Cebe de Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde başlayan 5 kitap kısıtlamasının halen devam ettiğini belirtti. Cebe, kitap sınırlandırılmasına ilişkin kendilerine herhangi bir kararın sunulmadığını söyledi. Kürtçe mektuplar yazdığını ancak bu mektupların cezaevi dışına çıkartılmadığını söyleyen Cebe, kendisine gönderilen Kürtçe mektupların ise verilmesinin ayları bulduğunu bazen de hiç verilmediğini aktardı. Cebe, konuya dair idareye başvurduğu bilgisini verirken, idarenin mektupları tercümanlarının olmamasını gerekçe göstererek vermediğini anlattı.

Serbest Görüş:

 

‘SORUMLULUK HAPİSHANE İDARESİNDE’

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Hapishaneler Komisyonu Üyesi Avukat Ceren Yılmaz, cezaevi idarelerinin Kürtçe kitap ve mektupları tercüman yokluğu nedeniyle tutuklu ve hükümlülere vermemesine ilişkin, “Bir kişiye mektup veya kitap geliyorsa, bunun denetiminden o kişi sorumlu değildir. Cezaevinin onu denetleyip denetleyemiyor olması tutsağı ilgilendirmez. O yüzden eğer hapishane idaresi gelen Kürtçe mektup ve kitaplar konusunda ‘güvenlik almam gerek’ ya da ‘içeriğindeki sakıncalı içerikleri tespit etmek istiyorum’ diyorsa bunun sorumluluğu da hapishane idaresindedir. ‘Bizim tercümanımız yok’ gibi bir gerekçe olamaz. Eğer mesele sadece tutsakların hakkını ihlal etmek değilse o zaman çevirmen bulunduracaklar, zorundalar” açıklamasında bulundu.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version