Ukrayna’nın devlet tarafından işletilen nükleer şirketi Energoatom, Rus kuvvetlerinin elektrik bağlantısını kesmesinden, sonra Çernobil’de radyoaktif sızıntı yaşanabileceği konusunda uyardı.
Bugün, Ukrayna’daki Çernobil’deki radyoaktif atık tesislerinde nükleer sistemlerin Birleşmiş Milletler’in nükleer gözlemcisine veri iletmeyi durdurduğu açıklanmıştı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), içinde 210 bilim insanın bulunduğu Çernobil Nükleer Santrali’nin Rus güçlerinin eline geçmesinin ardından santralin uzaktan bilgi transferi sisteminin koptuğunu ve iletişimin kesildiğini duyurmuştu.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da konuyla ilgili bir açıklamada bulunarak, şu an için nükleer santralin güvenli olduğunu belirtti.
“Hattı onarmak mümkün değil”
Energoatom, santralin elektrik şebekesinden bağlantısının kesilmesi halinde kullanılmış nükleer yakıtı soğutamayacağını ve bölgede devam eden çatışmalar nedeniyle, hattı onarmanın mümkün olmadığını açıkladı.
Ukrayna’nın devlete ait şebeke operatörü Ukrenergo da yaptığı açıklamada, ‘Çernobil’deki kapalı alanda soğutma, havalandırma ve yangın söndürme sistemleri için elektrik ihtiyacı vardır.’ açıklamasında bulundu.
Ukrayna Enerji Bakanı Herman Halushchenko da Reuters’a yaptığı açıklamada, yetkililerin Çernobil santralindeki radyasyon seviyelerinin ne olduğunu bilmediğini aktardı.
“Putin’in savaşı tüm Avrupa’yı tehlikeye atıyor; derhal durdurmalı!”
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Çarşamba günü uluslararası liderlere Rusya’ya “saldırılarını kesmesi ve onarım birimlerinin güç kaynağını geri yüklemesine izin vermesi” için baskı yapma çağrısında bulundu.
Kuleba, Twitter hesabından yedek jeneratörlerin güç sağlamak için yalnızca 48 saatlik bir kapasitesinin kaldığını duyurdu. Kuleba, “Bundan sonra, kullanılmış nükleer yakıt için depolama tesisinin soğutma sistemleri duracak ve radyasyon sızıntıları başlayacak. Putin’in savaşı tüm Avrupa’yı tehlikeye atıyor. Derhal durdurmalı!” yazdı.
Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisi de yaptığı açıklamada, Çernobil nükleer santralindeki elektrik kaybının güvenlik üzerinde kritik bir etkisi olmadığını söyledi. Yapılan açıklamada, “Kullanılmış yakıt depolama havuzunun ısı yükü ve Çernobil Nükleer Santrali’ndeki soğutma suyu hacmi, elektrik kaynağına ihtiyaç duymadan etkili bir ısı tahliyesi için yeterli” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, Kiev ve Kharkiv yakınlarındaki radyoaktif atık bertaraf tesislerine zarar verildiğine dair raporlar da gelmeye davam ettiği aktarıldı.
Atom bombasının 50 katına eşit
Çernobil’de 1986 yılında santralin dördüncü reaktöründe yaşanan patlama sonucu çevreye 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasının 50 katına eşit miktarda radyasyon yayılmıştı. Bu olay dünyanın en büyük çevre felaketlerinden biri olarak sayılıyor.
Bu olaydan sonra dördüncü reaktör kapatılsa da diğer reaktörler kapatılmadan evvel birkaç yıl çalışmaya devam etti. Santralde çalışan ama Çernobil bölgesinden uzaklaştırılan işçilerin konaklaması için ise yakındaki Slavutıç şehri sıfırdan inşa edildi.
Öte yandan, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler’in nükleer gözlemcisi, Rus kontrolü altındaki Çernobil ve Zaporijya nükleer santrallerini işletmek zorunda kalan rehine işçilerin korkunç çalışma koşullarına ilişkin endişelerini dile getirmişti. Çernobil’de rehin tutulan işçilerin günde sadece bir öğün yulaf lapası yediği ve günde en fazla iki saatlik uykuyla çalıştıkları da belirtilmişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***